8 Mart, kadınların çok fazla olan çalışma saatlerine, düşük ücrete, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı seslerini yükseltip taleplerini haykırdıkları ve artık simge haline gelen mücadele günüdür.
Kadını eve hapseden, siyasette, aş ekmek mücadelesinde geri planda durmasını isteyen, eşit işe eşit ücret taleplerini görmezden gelen, kadına şiddeti meşrulaştıran karanlık zihniyetlerle mücadele etmeye dün olduğu gibi bugün de devam ediyoruz.
Ulu Önder Atatürk’ün gösterdiği yolda; kadınıyla erkeğiyle genci yaşlısıyla toplumsal bir seferberlik halinde kurduğumuz laik, çağdaş, demokratik, bağımsız Cumhuriyetimizi korumak; aynı zamanda kadını ikinci sınıf gören zihniyetlerle de mücadele kararlılığımızı ortaya koyuyor. Biz biliyoruz ki, 8 Mart ve kadın mücadelesi, aynı zamanda laiklik, demokrasi, hukuk, laiklik, çağdaşlık mücadelesidir.
Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin her gün tırmandığı, erkek egemenliğinin öne çıkarıldığı, kadının sesinin siyasette ve toplumsal alanda giderek bastırıldığı, emekçi kadınların krizlerde ilk kapı önüne konulanlar olduğu bir ortamda mücadelemiz her zamankinden daha çok anlam ve önem taşıyor.
Siyasette, aş ekmek mücadelesinde, evde, hayatın her alanında kadınların karşı karşıya kaldığı ayrımcılığın ve büyük bir utanç kaynağı olan kadına şiddetin son bulması için;
Laiklik, özgürlük, adalet, demokrasi, hukukun üstünlüğü için haydi hep birlikte mücadeleye!
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın Dünya Emekçi Kadınların Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü!
Belediye-İş Sendikası