Bugün 8 Mart… ABD’deki dokuma işçisi kadınların “8 saatlik işgünü”, “eşit işe eşit ücret” talepleriyle sürdürdükleri mücadelenin kazanımı olan 8 Mart Dünya Kadın Emekçiler Günü.
8 Mart kadına yönelik şiddetin arttığı, kadınların eşit hak taleplerinin yok sayıldığı günümüz Türkiye’sinde her zamankinden daha fazla anlam kazanıyor.
Cumhuriyet’in aydınlık idealinde, eşit ve özgür yurttaşlar yaratmayı hedefleyen Büyük Önder Atatürk, kadını yok sayan zihniyetle savaşmak için Medeni Kanun ile eğitimde eşitlikle, kadınlara oy ve seçme-seçilme hakkı tanıyarak bu idealin sağlam temellerini attı.
Atatürk, kadının toplumda var olma ve eşitlik mücadelesinin önemini ve değerini birçok Avrupa ülkesinden önce anlayarak hayata geçirdi.
Bugün gelinen noktada Cumhuriyet’in eşit ve özgür yurttaşlar idealinin çok uzağına sürüklendiğimizi görüyoruz.
Kadınlar yok sayılıyor, şiddet görüyor, toplumsal ve çalışma hayatından dışlanıyor.
Bugün ülkemizde her 14 kadından biri okuma-yazma bilmiyor.
Her 10 kadından 7’si çalışmıyor.
Evde, işte kadın emeği görünmez kılınıyor. Kadınların ne zaman ne kadar çocuk yapacakları memleket meselesi haline getiriliyor. Şiddet görüyorlar, öldürülüyor ama katilleri “iyi halden” ceza indirimleri alıyor.
Kadın-erkek tüm emekçileri sömüren, güvencesizleştiren, taşeronlaştıran, köleleştiren düzen, kadın emeğini cinsiyetçi kafalarla, ayrımcılığa tabi tutarak bir kez daha eziyor.
Kadınlar çalışma yaşamına giremiyor, girse bile daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyor.
Krizin derinleştiği sorunlar önce kadınları vuruyor. Krizi fırsata çeviren işverenler ilk önce kadınları gözden çıkarıyor. Kadınlar, sorunları çözmeye talip olduklarında ise siyaset koridorlarındaki zihniyete kurban ediliyor. Parlamentoda kadınlar yer alamıyor.
Biz biliyor ki, güvenceli yarınlar özgür bir gelecek; umut dolu bir dünya ancak kadınların eşit, özgür ve bağımsız olmasıyla gerçekleşir. İnsan onuruna yaraşır bir dünya; ancak ve ancak, kadınların ve kadın emeğinin özgürleşmesiyle mümkündür.
Gün özlemini duyduğumuz yarınlar için, kadın-erkek dertlerimizi ortak kılarak birlikte mücadele vaktidir.
Özgür,
Eşit,
Barış dolu yarınlar için
Yaşasın 8 Mart
Belediye-İş Sendikası