– “İşçi sınıfının amiral gemisi olarak Türk-İş, ülkenin her sorunuyla ilgilenmek zorunda”
– “Ülkemizin yaşanabilir olmasının yegane yolu, işçi sınıfı ve üniversitelerin birlikte hareket etmesidir”
– “İşçiler; demokrasiden, adaletten, hukuktan, özgürlükten, emekten yana olmayanlara neden oy versin ki?”
Genel Başkanımız Nihat Yurdakul, Büyük Anadolu Oteli’nde düzenlenen Türk-İş Konfederasyonu’nun 24. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada siyasi, ekonomik ve askeri olarak çok güçlü olmasının bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizin yaşanabilir olmasının yegane yolu işçi sınıfı ve üniversitelerin birlikte hareket etmesidir” dedi.
Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olan Türk-İş’in işçi sınıfının amiral gemisi olduğunun altını çizen Genel Başkanımız, şunları kaydetti:
“Türk-İş ülkemizin her sorunuyla ilgilenmek zorunda. Türk-İş işçilerin, kadınların, çocukların, kimsesizlerin her sorununa eğilmek ve söz söylemek zorunda. Türk-İş Türkiye’deki rejim sorunuyla, özelleştirmelerle ilgilenmek zorunda.
Ülkemizde cemaatler kol geziyor. Çocuklara karşı akıl almaz suçlar işleniyor. Kadın cinayetleri dur durak bilmiyor. Biz, Türk-İş olarak bunlara tepki vermeyecek miyiz?
Bir ülkede adalet yoksa hukuk sistemi çökmüşse o ülkede işçinin hakkından da bahsetmek mümkün değil. O yüzden hep diyoruz ki, işçinin emekçinin hakkı için önce demokrasi ve adalet için savaşmalıyız. Demokrasi, adalet, özgürlük olmadığı sürece ne toplu sözleşme olur ne örgütlenme”
“En zor işkolunda, gece gündüz mücadele veriyoruz”
Genel Başkanımız Nihat Yurdakul, Sendikamız Belediye-İş’in Türkiye’nin en zor işkollarından birinde, tüm örgütüyle gece gündüz mücadele vererek çalıştığını belirterek, “Emekçi kardeşlerimiz teveccüh ediyor sendikamız yüzde 70’lerle, yüzde 80’lerle çoğunluğu alıyor. Sonra bakın ne oluyor, yetkiyi alamıyoruz. Neden? Çünkü siyaset devreye giriyor. Yetkiyi bize değil, yandaşlara veriyor. Şimdi soruyorum Türk-İş bu sorunlarla dertlenmeyecek mi?” dedi.
Bir yönetmelik değişikliğiyle, yasayı da çiğneyerek belediye işkolundaki işyerlerinin başka işkollarına yönlendirecek düzenleme yapıldığına dikkat çeken Genel Başkanımız, “Yasaya rağmen bunu, bile bile yapıyorlar. Ama biz asla mücadelemizden taviz vermeden çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
“Kıdem bizim olmazsa olmazımız”
Genel Başkanımız, kıdem tazminatının çalışanların geleceği, alınterinin karşılığı olduğunu belirterek, “Kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının ve Türk-İş’in kırmızı çizgisidir. İş ve gelecek güvencesidir. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren kıdem tazminatı hakkından hiçbir şekilde vazgeçilemez. Kıdem tazminatının geriletilmesine, yok edilmesine yönelik hiçbir düzenlemeyi asla kabul etmeyeceğiz. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, her ne isim ve şekilde olursa olsun yeniden ele alınarak içinin boşaltılması, gaspı ya da zayıflatılmasına yönelik girişimler bizim için genel grev sebebidir.
İktidar, 12 Eylül yasaklarını kaldıracağını söyledi. Maden bunu söylediniz, buradan iktidara sesleniyorum: O zaman 12 Eylül 1980 ile birlikte gelen kıdem tazminatına tavan uygulamasından vazgeçin. Bu yasağı kaldırın” dedi.
“Çalışıp da ücretlerini alamayan işçiler var, onlar için de buradayım”
Genel Başkanımız Yurdakul, şu görüşleri ifade etti:
“Ben bugün bu kürsüde çalışıp da ücretlerini alamayan tüm işçiler için de bulunuyorum. Hepiniz biliyorsunuz, foncular, fenomenler paralarını kaptırıyor; paralarını geri alabilmek için Cumhurbaşkanından yardım istiyorlar.
Türkiye’nin birçok yerinde emekçiler bunu yaşıyor, çalıştıklarının karşılığı olan ücretleri ödenmiyor, eylem yapıyorlar. Buradan iktidara sesleniyorum: Fenomenlerin, foncular, futbolcuların sorunlarına çözüm arayacağınıza çalışıp da ücretlerini alamayan tüm işçilerin sorunlarını çözün.”
“Belediye-İş’in partisi laik Türkiye Cumhuriyeti, lideri Atatürk’tür”
Genel Başkanımız Yurdakul, emekçilerin partizanlığı bırakarak yüzünü emekçiye dönen siyasetle yol yürümesi gerektiğini belirterek, “Türk-İş’in Sayın Genel Başkanı, ‘İsteyen istediği partiye oy versin’ dedi. Hayır, bunu kabul etmiyorum. İşçiler, adaletten yana olmayanlara, hukuk tanımayanlara, özgürlükten yana olmayanlara, demokrasiyi savunmayanlara, emeğe saygısı olmayanlara neden oy versinler ki? Eğer, işçilerin illaki bir partisi olacaksa, Belediye-İş Sendikası’nın bir partisi var. Ben her yerde gururla söylüyorum. Belediye-İş’in partisi Laik Türkiye Cumhuriyeti, liderimiz de Mustafa Kemal Atatürk’tür. Herkesi oraya davet ediyorum. Türk-İş’i de, Türk-İş yönetimini de o partiye davet ediyorum” dedi.