İzmir 2 Nolu Şube delege ve üyelerinin katılımıyla Aqua Marin Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen Genel Kurulun Divan Başkanlığını Sendikamız Ankara Şube Başkanı Murat Yurdakul yaparken, Divan Başkan Yardımcılıklarını Sendikamız İzmir 4 Nolu Şube Başkanı Ayhan Doğan ve delegelerimizden Hande Deniz Şentürk Ata, divan katip üyeliklerini ise İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Nevzat Yıldırım ile İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Musa Bozkurt üstlendi.
Genel Kurula, Türk-İş Ege Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Orhan Polat, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ağabeyi Birol Aslanoğlu, Basın-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Yusuf Sadettin Yörükler, Basın-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı İlhan Karabağ ve şube yöneticileri, Kristal İş Sendikası İzmir Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hamdullah Giral, İzmir Metropol Şoförleri Kaza Derneği Başkanı Ali Demir, Ege Kaza ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nuri Şen, Ege Ağrı Kültür Federasyonu Başkan Yardımcısı Yaman Geçmiş’in yanı sıra Sendikamız Manisa Şube Başkanı Devrim Dinçer, Balıkesir Şube Başkanı Yüksel Özden, Balıkesir 1 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Pastal, Aydın Şube Başkanı Hidayet Yaman, Aydın 1 Nolu Şube Başkanı Vasıf Suha Bayırlı ve Sendikamız Baş Hukuk Müşaviri Levent Balcı katıldılar.
Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Nihat Yurdakul, ülkemizin bir girdaba sürüklendiğini, karanlık bir tünelin içinde bulunduğumuzu belirterek, “Emekçiler her gün yarınlarının ne olacağını bilmeden yaşıyor” dedi.
Bir ülkenin refaha, özgürlüğe kavuşmasının yegane yolunun çağdaş eğitimden, bilimden, teknolojiden, üretimden, hakça paylaşımdan geçtiğini ifade eden Genel Başkanımız, işçi sınıfının buna odaklanması gerektiğini söyledi.
“Laiklikle uğraşıyorlar. Bir ülkede laiklik yoksa, o ülkede özgürlük de demokrasi de adalet de hukuk da olmaz” diyen Genel Başkanımız, “Siyaset bir ülkeyi bir program doğrultusunda yönetmeye talip olmanın adı. Bizim öyle bir talebimiz yok. Bizim istediğimiz laik, özgür, demokrasiyle yönetilen, adaletin işlediği bir ülke. Bunları kim getiriyorsa işçi sınıfı onu destekleyecek. Getirmeyeni indirecek” diye konuştu.
Bu ülkeyi içinde bulunduğu karanlık günlerden ancak örgütlü tek yapı olan işçi sınıfı ve üniversitelerin çıkarabileceğini vurgulayan Genel Başkanımız, şunları söyledi:
“İşçi sınıfının ve sendikaların güçlü olduğu ülkelerde adaletsizlik sorunu yok. Çocuklarımızı güvenli yarınlara ancak işçi sınıfı taşıyabilir. Ama biz paramparçayız. Bir işkolunda 10 sendika, üç konfederasyon. Bizi böyle parçalamak istiyorlar ki, güç olmayalım. İşçinin sağcısı solcusu olmaz. Emekçi alınteri dökendir. Ülkeyi değiştirmek için birlikte hareket etmemiz gerekiyor.
Türk-İş’in tüzel kişiliği ile yönetimini ayıralım. Türk-İş iyi yönetilmiyor, yüzünü işçi sınıfına dönmeli, her yerde söylüyorum. Türk-İş’in gücünü işçi sınıfından alması lazım. Bu ülkede bir hukuk devleti olsun istiyorsak, adaletli paylaşım istiyorsak, demokrasi olsun istiyorsak Türk-İş çatısı altında birleşip üniversitelerle birlikte haksızlıklara karşı demokratik refleksimizi göstermemiz gerekiyor.”
Yerel seçimler sonrasında İzmir’de yaşanılanlara da değinen Genel Başkanımız, “2024 yerel seçimlerinden sonra İzmir’de işçi arkadaşlarımız işten atıldı. Şubelerimizin, işçi arkadaşlarımızın mücadelesi sonucu bütün karalamalara rağmen bir sürü hainliklere rağmen örgütlü olup el ele vermenin sonucu olarak burada yanlışı doğruya çevirdik.
Bu mücadele sürecinde beni eleştirenler, benim Genel Başkanlığımı sorgulayanlar oldu. Ben işçi sınıfını, Belediye-İş üyelerini temsil ediyorum. Bu arkadaşlarımın hak ve menfaatlerini temsil ediyorum. Bu arkadaşlarımın alınterini biraz daha ileriye götürmek için elimizden ne geliyorsa onu yaptık, yapacağız. Benim sorumlu olduğum tek merci temsil ettiğim Belediye-İş ailesidir” dedi.
Genel Başkanımız, “Benim Genel Başkanı olduğum Belediye-İş Sendikası’nın partisinin adı Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti’dir. Değişmez liderimiz, önderimiz, ilkelerinden asla vazgeçmeyeceğiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Eğer bu ülkedeki karanlıktan çıkmaz istiyorsak herkes Atatürk’ün ilkeleri altında toplanmak zorunda” diye konuştu.
Genel Başkanımız, konuşmasını noktalarken, başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu olmak üzere cezaevinde haksız hukuksuz yere hapsedilen belediye başkanları ve çalışma arkadaşlarına da selam gönderdi.
Genel Kurulda, konuşmaların ardından raporlar görüşülüp ibra edildi.
Genel Kurul gündemi uyarınca daha sonra seçimlere geçildi. Yapılan seçimlerin sonucu kurullara seçilenlere başarılar dileriz.