31 Mart ve 23 Haziran 2019 yerel yönetim seçimleri sonrası oluşan yeni yönetimlerin Anayasaya, yasalara, sendika seçme hakkına saygılı yönetim anlayışlarıyla, belediye emekçileri uzun bir aradan sonra ilk kez, işveren baskısı ve yönlendirmesi olmadan Anayasal haklarını özgürce kullanarak sendikalarını seçtiler.
Başta İstanbul ve Antalya Büyükşehir belediyeleri olmak üzere onlarca belediyede, onbinlerce belediye emekçisi oluşan özgürlük ortamından yararlanarak sendikamız Belediye-İş’i tercih etti.
Tıpkı Ankara Büyükşehir Belediyesi işyerlerinde çalışan işçilerin yaptığı gibi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde çalışan emekçilerin yüzde 70-75’i sendikamız Belediye-İş’i tercih etti.
Yıllardır işveren desteğiyle üye kaydetmeyi alışkanlık haline getiren Hizmet-İş, belediye emekçilerinin özgür iradeleriyle yaptıkları sendika tercihini içine sindiremeyerek, yeterli yasal çoğunluğu olmamasına rağmen haksızca, vicdansızca, sendikamızın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yaptığı toplu sözleşme yetki tespitine itiraz etti.
Yetki tespiti için yeterli üyesi yokken Hak-İş/Hizmet-İş’in yaptığı bu itiraz, EMEK VE EKMEK HIRSIZLIĞIDIR.
Üstelik Hizmet-İş, bu hırsızlığı sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi işyerindeki emekçilere değil, bir çok belediyede binlerce işçiye yapmaktadır.
Hizmet-İş, 10 bini aşkın belediye emekçisinin yüzde 80’ninin sendikamız üyesi olduğu Antalya Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinde, yine 10 bini aşkın çalışanın %75-80’inin sendikamızı tercih ettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri İSTON ve İSBAK’ta da yeterli yasal çoğunluğu yokken siyasi ayak oyunlarıyla onbinlerce işçiyi mağdur etti. Hizmet-İş’in haksız, hukuksuz, vicdansız yetki tespiti itirazları nedeniyle binlerce belediye emekçisi, anayasal toplu sözleşme hakkını kullanamıyor.
Hizmet-İş, yeterli yasal çoğunluğu olmamasına rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde de yetki itirazlarıyla toplu sözleşme sürecini tıkamakta, üyelerimizin en temel insan hakkı olan toplu sözleşme haklarını gasp etmektedir.
HİZMET-İŞ, YETERLİ YASAL ÇOĞUNLUĞU YOKKEN YETKİ TESPİTİ İTİRAZLARIYLA NE YAPMAK İSTİYOR?
Hizmet-İş, yeterli üyesi yokken, binlerce belediye işçisinin toplu sözleşmesiz bırakma pahasına onların ekmeğiyle alınteriyle neden oynuyor?
Hizmet-İş, yıllarca işveren baskısıyla, tehditle tutabildiği işçinin, emekçinin özgür iradesiyle sendikamız Belediye-İş’i tercih etmesini hazmedemiyor.
İşçiye dayanmayan siyasi partilerin, işverenlerin baskısı ve desteğiyle üye kaydedenler bu yapılar erimeye mahkûmdur. Hizmet-İş her gün üye kaybediyor, eriyor. Üye kaybının getirdiği panikle, tek bildiği şeyi yaparak, işçinin ekmeğiyle oynuyor. İşçinin toplu sözleşme sürecini geciktirerek, onu korkutmaya, sindirmeye çalışıyor.
Hizmet-İş’in yeterli yasal çoğunluğu yokken yaptığı yetki tespiti itirazları sadece yasal sendikal hakkın kullanımı olarak değerlendirilemez. Aksine hukuku işçi aleyhine kullanarak, Anayasal toplu sözleşme hakkını kısıtlayıp, binlerce işçinin ekmeğini çalmaktır. Bu nedenle de, emek ve emekçi düşmanlığıdır.
Hizmet-İş’in yaptığı itirazlar; ahlaka da vicdana da sığmaz.
Siyasi oyunlarına belediye emekçilerini alet edenler, haksız, hukuksuz yetki itirazlarıyla emekçilerin ekmekleriyle oynayanlar; makamları, adları, boyları, posları ne olursa olsun emek düşmanıdır.
Sözde sendika Hak-İş/Hizmet-İş ve destekçilerine sesleniyoruz…
Haksız, hukuksuz, vicdansız ve emek düşmanı yetki itirazlarıyla, yalanla iftirayla ikiyüzlülükle işçinin ekmeğiyle oynamaktan vazgeçin. Sendikamızın ve belediye emekçilerinin demokratik sabrını zorlamayın.
Sendikamız, dişiyle tırnağı ile emek vererek örgütlendiği işyerlerinde, anasının ak sütü kadar helal olan yetki tespitlerine, yeterli üyesi olmamasına rağmen itiraz edenlere karşı yürüttüğü mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir.
Yalanla yol yürünmez. Belediye-İş, eğrinin belasını bulacağı inancıyla doğru olmaya ve doğruları söylemeye devam edecektir. Saygılarımızla. 23.09.2021
Belediye-İş Sendikası
