Sendikamıza Üye ol
Perşembe, Haziran 12, 2025
Belediye İş Sendikası
  • Ana Sayfa
  • Sendikamız
    • Hakkımızda
    • Genel Yönetim Kurulu
    • Genel Denetleme Kurulu
    • Genel Disiplin Kurulu
  • Şubelerimiz
  • Birimler
    • Örgütlenme
    • Toplu Sözleşme
    • Eğitim ve Basın Yayın
    • Uluslararası İlişkiler
  • Tesislerimiz
    • Konukevi
    • Grand Belish Hotel
  • Basın Kiti
  • İletişim
No Result
View All Result
Belediye İş Sendikası
  • Ana Sayfa
  • Sendikamız
    • Hakkımızda
    • Genel Yönetim Kurulu
    • Genel Denetleme Kurulu
    • Genel Disiplin Kurulu
  • Şubelerimiz
  • Birimler
    • Örgütlenme
    • Toplu Sözleşme
    • Eğitim ve Basın Yayın
    • Uluslararası İlişkiler
  • Tesislerimiz
    • Konukevi
    • Grand Belish Hotel
  • Basın Kiti
  • İletişim
Belediye İş Sendikası
No Result
View All Result
Ana Sayfa Genel

Basından – Evrensel Gazetesi – Dr. Murat Özveri -Sendikasızlaştırma süreçleri ve avukatlar

17 Şubat 2021
A A

Türkiye’de işverenler, işçilerin sendika haklarının var olduğu gerçeğini içselleştirememişlerdir. Her işveren işçilerin sendika üyesi olmalarını engellemeyi kendisinde bir hak olarak görür. Eğer işveren işyerinde işçilerin sendikalı olmasına engel olamamışsa bu kez sendikasızlaştırma operasyonlarına başlar.

Sendika, ancak toplu iş sözleşme (TİS) yetkisi kesinleştiğinde hukuken işverenin muhatabı haline gelir. İşveren bu aşamaya gelmeden sendikasızlaştırma operasyonlarını tamamlamak ister. Çünkü işyerinde örgütlenmiş bir sendikayı tasfiye etmek için işverenin zamana ihtiyacı vardır.

İşveren ihtiyaç duyduğu bu zamanı, toplu iş sözleşmesi yetki sürecini düzenleyen mevzuat sayesinde elde eder. Bu mevzuata göre, toplu iş sözleşmesi yetkisine mahkemede yapılan itiraz, “karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur”. (6356 s. STK/md. 43/5)

Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine ilişkin bakanlık tespitine itiraz eden bir işveren bu yolla zaman içerisinde önce sendikalaşmaya öncülük eden işçileri işten atar. İşten atma, işyerindeki sendika üyelerine verilmiş bir gözdağıdır. Bu gözdağı verildikten sonra işçilere doğrudan veya dolaylı baskılarla sendikadan istifa ettirme süreçleri başlatılır. Yetki tespit davası sonuçlandığında, yetkili ama üyesi kalmamış sendikalar ortaya çıkar.

Özünde yetki tespit davası açılması çok istisnai birkaç vakanın dışında işverene zaman kazandırmak için dava hakkını kötüye kullanılmasının tipik örneğidir. Bu kötüye kullanma artık kabul edilebilir olmaktan çıkmış, bu kadar da olmaz denilecek boyutlara ulaşmıştır.

Yetki tespit davasına hangi mahkemede itiraz edileceği yasada (kanunda) açıkça belirtilmiş olmasına karşın sırf zaman kazanmak için işveren avukatları sık sık davayı yetkili olmayan mahkemede açmaya başlamışlardır. Üstelik büyük bir pişkinlikle, yetkisiz olduğunu bilerek davayı açtıkları mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürüp “yetkili mahkemede yargılama yürütmek hakkımızdır” diyebilmektedirler.

Bu işveren vekilleri yetkili olmayan mahkemede dava açarak kazandıkları süreyle de yetinmezler, işveren tarafından hazırlanıp ilgili mercilere verilen belgeleri, sanki o belgeleri o mercilere işveren vermemiş gibi kendi verdikleri belgeleri mahkemece o mercilerden istetirler. İşveren avukatları tarafından işletme kapsamında olan her işyerinin bulunduğu yerlerin tamamında ayrı ayrı davalar açarak, işkolu itirazı ileri sürerek, işyeri düzeyinde yetkiye işletme, işletme düzeyinde yetkiye işyeri diye itiraz ederek vb onlarca yöntemle davayı açmaza sürüklemeyi işveren avukatı olmanın gereği olarak gören bir avukatlık pratiği geliştirmişlerdir.

Kuşkusuz, dava açma hakkı temel bir haktır.

Kuşkusuz, dava açma hakkı tüm hakların güvencesi niteliğinde bir haktır.

Kuşkusuz, savunma hakkı sınırlandırılamaz.

Dolayısıyla işverenlerin de her türlü dava açma hakları bulunduğu gibi, yetki tespitine dava yoluyla itiraz etmeleri de yasadan doğan bir haktır.

Kuşkusuz dava açma hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesinin kendisi yargılamayı gerektirir. Ne var ki bu temel doğrular, işveren avukatlarınca geliştirilen ve sırf zaman kazanarak sendikasızlaştırmayı en az maliyetle gerçekleştirmeye dönük bu avukatlık pratiği avukatlık mesleği ile bağdaşmayan boyutlara ulaşmıştır.

Sırf işverene zaman kazandırmak için, bile bile yetkisiz mahkemelerde dava açmak, bile bile işkolu/işyeri işletme itirazlarında bulunmak öncelikle Avukatlık Kanunu’na aykırıdır. Aykırıdır çünkü, Avukatlık Kanunu daha 1. maddesinde “Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir” der.

Avukatlığın kamu hizmeti olmasının ilk koşulu avukatın muvazaalı ilişkiler içerisinde yer almayı, hakkın kötüye kullanılmasının aracısı olmayı reddetmesini zorunlu kılar.

İşyerini sendikasızlaştırmak amacıyla işverenin ihtiyaç duyduğu zamanı dava açma hakkını kötüye kullanarak elde etmeye dönük avukatlık pratiği, avukatlık mesleğinin amacıyla bağdaşmaz. Çünkü, Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesine göre avukat; “hukuki ilişkilerin düzenlenmesini, hukuki uyuşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde” sağlamayı amaç edenmiş kişidir.

Maddenin açık anlatımından anlaşıldığı gibi avukat, bilgi ve becerisini işverene sendikasızlaştırma için zaman kazandırma doğrultusunda değil, yasanın çerçevesini çizdiği amaca ulaşmak için “hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder”.

İşyerini sendikasızlaştırmak amacıyla işverenin ihtiyaç duyduğu zamanı dava açma hakkını kötüye kullanarak elde etmeye dönük avukatlık pratiği avukatlık mesleğinin inkarıdır. Çünkü avukatlık mesleğinin nasıl yapılması gerektiği Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesinde temel ilkeler ortaya konularak belirlenmiştir. Avukatlık Kanunu 34. maddesine göre de “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

Avukatların mesleki rekabeti, iş bulmanın zorluğu, piyasanın avukatlık mesleğini şekillendiriyor olması, avukattan hizmet isteyen iş sahiplerinin hukukun dokunamadığı bir alan yaratmayı talep etmeleri vb onlarca gerekçe üzerinden konu tartışılabilir. Ancak hiçbir gerekçe Avukatlık Kanunu yürürlükte olduğu sürece avukatın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Avukatlık Kanunu, ahlaki yükümlülükleri sıralayan bir metin değildir. Adı üzerinde kanundur. Bu yasa avukatları bağlar. Ahlaken değil hukuken bağlar. Avukatlık Kanunu’na aykırı bir avukatlık pratiği avukatlık mesleğinin kendisini sorgulanır hale getirir. Mesleğin itibarını ve onurunu zedelemekle kalmaz, meşruiyetini sorgulatır hale getirir.

Herkesin her avukattan Avukatlık Kanunu’na uygun bir hizmet üretmesini isteme hakkı vardır. Sendikasızlaştırma operasyonları için işverene zaman kazandırmak amacıyla usul oyunlarına başvuran avukat, sadece işçileri temel bir hak olan sendika hakkından yoksun bırakmaz aynı zamanda avukatlık mesleğinin meşruiyetini de sorgulatır.

Bu sürece müdahale etmek, mesleğin meşruluğunu tartıştırmamak, bu doğrultuda etkili önlem alıp, yaptırım uygulamak da öncelikle baroların görevidir.

Print Friendly, PDF & Email
Tags: basından

İlgili Haberler

Basından – Cumhuriyet Gazetesi – 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı davasında karar açıklandı

Basından – Cumhuriyet Gazetesi – 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı davasında karar açıklandı

16 Haziran 2021

7 yıl önce Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden katliamıyla ilgili Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, 4 sanık için kararını verdi....

Basından – Sözcü Gazetesi – İşçinin Parası İşverene Aktı

Basından – Sözcü Gazetesi – İşçinin Parası İşverene Aktı

13 Ocak 2021

Mehtap ÖZCAN ERTÜRK İşsizlik fonu işçiden çok işverene yaradı. Ücretsiz izne çıkarılan milyonlarca çalışana aylık 1.170 lira olmak üzere aktarılan...

Basından – Cumhuriyet Gazetesi – Türk-İş, TÜİK’i bir işçinin aylık gıda harcama tutarını açıklamaya çağırdı

Basından – Cumhuriyet Gazetesi – Türk-İş, TÜİK’i bir işçinin aylık gıda harcama tutarını açıklamaya çağırdı

14 Aralık 2020

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ikinci toplantısını yarın yapacak. Türk-İş Genel Başkanı...

Basından – Sözcü Gazetesi – İşçinin Parası İşverene Aktı

Basından – Sözcü Gazetesi – Emeklilik Zorlaşıyor İşten Atma Kolaylaşıyor

6 Kasım 2020

Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) satır arasında çalışana darbe var. Önceki gün açıklanan YEP’e göre 25 yaş altı gençlerin emekliliği zora...

Basından – Evrensel Gazetesi – Dr. Murat Özveri -Sendikasızlaştırma süreçleri ve avukatlar

Basından – Evrensel Gazetesi – İşçi Haklarını Sınırlandırarak, İşvereni Korumak İçin Hazırlanmış Bir Kanun Teklifi

21 Ekim 2020

Murat Özveri Hükümet 16 Ekim 2020 tarihinde Meclise “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” başlığı...

Sendikamızdan

BAŞKANDAN…
Sendikamızdan

BAŞKANDAN…

10 Ocak 2022
Şubelerimiz
Sendikamızdan

Şubelerimiz

9 Ocak 2022
Nasıl Üye Olurum?
Sendikamızdan

Nasıl Üye Olurum?

8 Ocak 2022
Belediye İş Sendikası

Belediye İş Sendikası © 2022

Hızlı Erişim

  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Yayınlar
  • Belgeler
  • Bize Ulaşın
  • WEB MAİL GİRİŞ

Sosyal Medya

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Sendikamız
    • Hakkımızda
    • Genel Yönetim Kurulu
    • Genel Denetleme Kurulu
    • Genel Disiplin Kurulu
  • Şubelerimiz
  • Birimler
    • Örgütlenme
    • Toplu Sözleşme
    • Eğitim ve Basın Yayın
    • Uluslararası İlişkiler
  • Tesislerimiz
    • Konukevi
    • Grand Belish Hotel
  • Basın Kiti
  • İletişim

Belediye İş Sendikası © 2022