Yandaş sendikanın “Nevruz’da İşçi Buluşması” etkinliğine telekonferansla katılan AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Adayı Binali Yıldırım, yaptığı açıklamada, Başbakanlığı döneminde 696 Sayılı KHK ile taşeron işçilere ilişkin bir düzenleme yaptığını, buna göre 2019 yılı için ücret artışlarının Ocak ve Temmuzda yüzde dörder olacak şekilde düzenlendiğini anımsatarak, “Sözleşmede ücret artışlarının enflasyonun altında kalması halinde, enflasyon farkı verileceğine dair herhangi bir hüküm ise bulunmuyor. Ancak bizler işçi kardeşlerimizin mağduriyetini ‘aman nasılsa yasal yükümlülüğümüz yok’ diyerek göz ardı edemeyiz” diyerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmasıyla, 11 iştirakinde çalışan 33 bin 427 işçinin günlük brüt ücretlerine 1 Mart 2019 tarihinden geçerli olmak üzere 21,16 lira ilave yapıldığı müjdesini vermiştir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin de Belediye Meclisi kararıyla 696 sayılı KHK kapsamında çalışan işçilere asgari ücret artışı tutarında bir artışı uyguladığı iddia edilmektedir.
Öncelikle, bu hayat pahalılığında, geçim derdinde olan tüm arkadaşlarımızın aldıkları ücret hayırlı olsun.
Adaletin olmadığı yerde devlet de olmaz. Hakkaniyetli olun…
Sayın Binali Yıldırım 696 sayılı KHK’lı “işçi kardeşlerinizin” mağduriyetini TBMM başkanıyken, düzeltme gücünüz varken neden düzeltmediniz?
696 sayılı KHK kapsamında kamuda ve belediyelerde çalışan, çarşı pazar enflasyonu %30’lardayken 2020’nin son çeyreğine kadar %4’lük sefalet ücretine mahkûm edilen yüzbinlerce işçi, enflasyon ve geçim derdinden inim inim inlerken, sadece koltuk düşüncesiyle bu artışları vermek, vaatlerde bulunmak ahlaka ve vicdana sığar mı? Adaletin olmadığı yerde devlet de olmaz. Hakkaniyetli olun…
696 KHK kapsamında çalışan yüzbinlerce işçi için başta sendikamız Belediye-İş olmak üzere konunun tarafı sendikaların ilgili Bakanlık ve Genel Müdürlüklere yapılmış tüm başvurularında; ”696 sayılı KHK kapsamında istihdam edilenlerin mali haklarına YÜKSEK HAKEM KURULU kararları dışında ek bir iyileştirme yapılamaz. 2019 yılı içerisinde eski sürekli işçiler için yapılacak olan Kamu Toplu İş Sözleşmesine dahil edilemez” cevapları verilmiştir. Peki öyleyse bu yapılan nedir? Bu nasıl bir yönetim anlayışı, nasıl bir adalet anlayışıdır?
696 KHK kapsamında %4’lük sefalet zammı nedeniyle geçim derdinde olan, çocuğuna cep harçlığı dahi veremeyen, evine haciz gelen işçiler varken, yapılan tüm başvurulara ilgili Bakanlıklar tarafında olumsuz yanıtlar verilmişken, İstanbul’da yevmiyeye 21,16 TL artış vermek hangi hukukun içindedir?
Geçim derdinde olanları düşünmeyenler, sıra kendi “seçim dertleri” olunca, kendi koydukları hukuk kurallarına bile uymamakta, hukuku da KHK’yı da çok rahat aşabilmektedir.
İstanbul ve Ankara dışında bazı illerde de seçilemeyeceği endişesiyle “koltuk derdine” düşen bazı belediye başkanlarının da “yine aynı vaatlerde” bulunduğuna ilişkin haberler gelmektedir.
Sadece koltuk tehlike girdiği zaman bu mağduriyeti hatırlamak ne kadar ahlakidir? Hiç vicdanınız sızlamıyor mu?
Bundan sonra yapılması gereken açıktır.
Hiçbir ayrım olmadan 696 KHK kapsamında çalışan tüm işçilere aynı ücret artışı verilerek, KHK’lı işçiler Kamu Toplu İş Sözleşmesine dahil edilmelidir. 696 sayılı KHK kapsamında çalışan emekçiler sadece kendini düşünenlere gerekli cevabı verecektir.
Saygılarımızla.
22.03.2019
Belediye-İş Sendikası
Sayın Binali Yıldırımın Konuşması-Video
https://www.facebook.com/belediyeis/posts/2580618395342902