Genel Başkanımız, direnişin 9. gününde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a seslendi: “Kimsenin ekmeğiyle oynamayın. Yanlıştan dönmek erdemdir”.
Genel Başkanımız Nihat Yurdakul, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketleri İZDOĞA, İZULAŞ ve İZBETON’da haksız hukuksuz bir şekilde işten atılan üyelerimizle bir araya geldi. Genel Başkanımız, işten atılan üyelerimiz işlerine dönene kadar mücadele kararlılığımızı bir kez daha vurguladı. Manisa ve Aydın şubelerinden üyelerimiz ile şube başkan ve yöneticileri de destek için İzmir’e geldiler.
Genel Başkanımız burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Arkadaşlarımızın yaptıkları şey, Sayın Başkanın dediği gibi bağırmak, çığırmak değil. Onlar, çocuklarının ekmeğine, geleceğine sahip çıkıyorlar. Doğruları söyledik diye kimse bizi itham etmesin. Beni kimse konuşmaktan ve gittiğim yoldan geri döndüremez. Benim temsil ettiğim işçi arkadaşlarım mücadeleye devam ettiği sürece ben onları bırakmam, bırakan da namerttir.”
Genel Başkanımız: “31 Mart seçimlerinden kısa bir süre önce toplu sözleşmeyi imzaladık. Bu bir fırsatçılıkmış. Asla böyle bir şey yok. Benim anlayışım fırsatçılığa karşıdır. Bunu biz getirmedik. Bunların hepsi yasal sürelerde ilerlemektedir. İşveren iyi niyetliyse toplu sözleşme bir günde biter. Bizi son güne bıraktılar. Ya toplu sözleşme imzalayacaktık ya da greve çıkacaktık. Bunun başka bir çaresi yok. O toplu sözleşmeden Cemil Bey’in haberi vardı. Yoksa çıksın burada sizin önünüzde açıklasın. Bizim ekmeğe ihtiyacımız var. Sayın Başkan, kimsenin ekmeğiyle oynamayın. Yanlıştan dönmek erdemdir” dedi.
Genel Başkanımız Nihat Yurdakul, “Başkan, işçiler 132 bin lira ücret alıyor diyor. Biz de diyoruz ki madem aslında olmayan 132 bin lirada ısrar ediyorsunuz, bize 90 bin lira verin imzalayalım; 42 bin de sizin olsun, bunda da yoklar. İzmir’de yaşananlar manipüle ediliyor. Bu kadar maaş almıyoruz ama gün gelecek o kadar da alacağız. Bu arkadaşlar kanalın içinde, pisliğin içinde çalışıyor. İkramiye alıyoruz ama sen en düşük maaş 80 bin nasıl diyorsun? Bizim aylık maaşlarımız 55 bin lira ile 65 bin lira arasında değişiyor. Cemil Tugay, İzmir’de yaşananlarla ilgili olarak sendikanın baş sorumlu olduğunu söylüyor. Bu arkadaşlardan ve ailelerinden ben sorumluyum. Onların hakkı ve hukuku için her şeyi yaparım. ‘Sendika adım atmak zorunda’ diye tehditvari konuşuyor, İzmir’i yöneten sosyal demokrat bir belediye başkanı böyle konuşmaz, konuşmamalı. Sosyal demokrat, emekten yana bir partinin belediye başkanı bana, ‘Sen yeterince bu insanların hakkını savunamıyorsun’ demeli. Beni yol arkadaşlarımın hakkını savunduğum için beni itham edemez, tehdit edemez” diye konuştu.
Genel Başkanımız sözlerini şöyle bitirdi: “Başkan, ‘Sandık kurun dedim. Kurmadılar’ diyor. Başkan bilmiyor mu? Emeği savunan sendika başkanı, temsil ettiği emekçilerin aldığı ücreti geri düşürmek için sandık kurar mı? Elimi kırarım yine de sandık kurmam. ‘Dünyada böyle primler var mı?’ diyor. Bu maddeler maaşı oluşturuyor zaten. O zaman isimlerini değiştirilelim birisi ‘Tugay primi’ olsun, diğeri ‘Okyay primi’ olsun bitsin. Bunun için bu haksızlık zulüm yapılır mı? Bu işi daha fazla büyütmeyelim. Ben İzmir’de çok belediye başkanı ile çalıştım. Bahsettiğiniz primler Ahmet Piriştina zamanında kabul edilmiş, son seçimlerden önce değil. Bakın insanların sesine kulak verin. Buraya bir daha geldiğimde daha farklı geleceğim. Ben buradaki arkadaşlarımın menfaati ve hakkı için özür de dilerim. Yönetici arkadaşlarım bilmeyerek hata ettiyse özür dilerim. Ancak artık yeter, ekmek mücadelesi bu. Kimseyi açlıkla terbiye etmeye kalkmayın..”