Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’nde (BASKİ) çalışan 7 bine yakın üyemizi kapsayan toplu sözleşme törenine üyelerimiz büyük katılım gösterdiler. Toplu sözleşme, Genel Başkanımız Nihat Yurdakul ile Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Akın tarafından imzalandı.
Törene, üyelerimizin yanı sıra, CHP Balıkesir İl Başkanı Sayın Erden Köybaşı, Manyas Belediye Başkanı Sayın Ahmet Duru, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sayın Naki Çetin, Daire Başkanları ve belediye bürokratları ile sendikamız TİS Genel Sekreteri Güney Demirdaş, Balıkesir Şube Başkanı Yüksel Özden, şube yöneticileri ve uzmanlarımız da katıldılar.
Törende konuşan Genel Başkanımız Nihat Yurdakul, “Değerli arkadaşlar, bir ülkede demokrasi yoksa, adalet yoksa, özgürlük yoksa, insan hakları yoksa, çağdaş eğitim yoksa, bilim yoksa, teknoloji yoksa, yatırım yoksa, üretim yoksa, adaletli paylaşım yoksa, emekçi halkımız karnını nasıl doyuracak? Bunu bilen birisi varsa çıksın konuşsun ben de kabul edeyim. Özgürlük, adalet, demokrasi en fazla emekçilere lazım. En fazla bizlere lazım. O zaman bakmamız gereken, çok iyi görmemiz gereken yer işte burası: Bir ülkeyi, çalışma hayatını demokratikleştirmediğimiz müddetçe başta çalışanlar olmak ekonomik özgürlüğe kavuşmak mümkün değildir.”
Genel Başkanımız sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülke hızla Afganistanlaşıyor. Türkiye Afganistanlaşırken, Afganistan’dan gelenler niye Almanya’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya kaçmak istiyor ki? Bunu bir düşünsenize. Böyle bir ülkede ekonomik özgürlük olur mu? İşçi sınıfı bu olumsuzluklara el atmadığı müddetçe bu ülke düzelmez. Bizim de iki yakamız bir araya gelmez. Çocuklarımızın, torunlarımızın da gelmez. Ülkeleri kurtaracak olan iki yapı vardır, birincisi üniversiteler, ikincisi ise işçi sınıfı. Bakın çağdaş dünyada hep böyle olmuştur. Bir ülkede haksızlık yapılıyorsa, bu haksızlık kime yapılırsa yapılsın, O haksızlığa müdahale eden, üniversitelerle işçi sınıfının birlikteliğidir. Ve hep başarmışlardır bunu.”
“Ben siyasetçi değilim arkadaşlar. Siyaset başka bir şey. Siyaset bir program dahilinde ülkeyi yönetmeye talip olmanın adı. Bizim böyle bir programımız da yok. Buna talip de değiliz. Hep soruyorlar, Belediye-İş Sendikası’nın bir siyasi partisi var mı diye. Evet Belediye-İş Sendikası’nın bir siyasi partisi var. Bu ülkenin kurtuluşu için, başta kadınlarımızın, kızlarımızın, evlatlarımızın, hepimizin daha iyi bir geleceğe sahip olması için bir siyasi partisi var. Haykırıyorum buradan, gururla haykırıyorum. Sonuna kadar da haykıracağım. Başka kurtuluş yok çünkü. Belediye-İş Sendikası’nın siyasi partisi; demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’dir. Lideri de Mustafa Kemal Atatürk’tür.”
Genel Başkanımız sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İşte dediğim gibi biz siyaset yapmıyoruz ama politika yapacağız. Politika başka, siyaset başka. Politika kırmadan dökmeden bir hedefe yürüme sanatı. Peki bizim hedefimiz olmayacak mı? Bizim hedefimiz özgürlük, adalet… Bizim hedefimiz temsil ettiğimiz ailemizi namerde muhtaç ettirmemek… Hedefimiz bu. O zaman neye bakacağız? Yönetenlerin ya da yönetmeye talip olanların söylemine, boyuna posuna, rengine bakmayacağız. Bizim alın terimize, bizim emeğimize saygı duyuyorlar mı, duymuyorlar mı? Buna bakacağız.”
Genel Başkanımız sözlerini şöyle tamamladı: “Burada yarenlik falan yapmıyorum. Hayatımda da yapmadım. Arkadaşlarım ve beni tanıyanlar bilir. Ben Ahmet Başkanımı yıllardan beri tanıyorum. Kendisini severim ve takdir ederim. Bunun sebebi de şudur: Sizlerin, çalışanların çocuklarını da kendi çocukları gibi kabul eder. Olması gereken budur. Ülkeyi yönetenler de böyle bakmalı. Çalışanların da, emekçi halkın çocuklarının da kendi çocukları gibi değerli ve kıymetli olduğunu düşünmeliler, ona göre davranmalılar, ona göre bakmalılar. Ben, Sayın Başkanım başta olmak üzere, bu sözleşmede emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Toplu sözleşmenin üyelerimize ve ailelerine güzellikler getirmesini diliyorum. Bundan sonra elbirliği ile çok daha iyi toplu sözleşmelere imza atacağız. Hepinize sevgilerimi sunuyorum.”
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise konuşmasında şu noktalara değindi: “İmkanlarımız dahilinde ailem dediğim sizlerin daha iyi olması, daha iyi şartlarda yaşaması en büyük arzum. Bunu yürekten söylüyorum. Onun için de uzun süren bir çalışma sonrasında toplu iş sözleşmesi imza töreninde hep birlikteyiz. Bu benim için de ayrı bir mutluluk. Ailem dediğim Balıkesir’in Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yani şehri emini olarak Cenabı Allah’a binlerce şükürler olsun ki burada karşınızdayım ve sizlerle birlikteyim. Bundan güzel bir şey yok. Tabii burada bir yılı bir yılı aşkın bir süredir beraber çalışıyoruz. Zaman geçiriyoruz. Ben açık net söyleyeyim. Evimden, ailemden yani eşim, çocuğum, onlardan daha çok ben sizlerle birlikteyim. Çünkü biz bu görevi aldık ve bu görevi yukarıya taşıyacağız.”
“Bugün olduğu gibi bundan sonra da halkımızın huzurunu, refahını sağlamak, onların şartlarını kolaylaştırmak daha büyütmek için el birliğiyle dayanışmamızı büyüteceğiz. Balıkesirimizin evlatları benim evlatlarımdır. Bu hep böyle oldu. Bundan sonra da böyle olacak. Balıkesir’in çocuklarının mutlu, annelerimizin umutlu, babalarımızın başı dik, emeklilerimizin yüzünün güldüğü, çiftçilerinin zenginleştiği yani zengin toprakların fakir çiftçileri olmadığı bir Balıkesir’i hep birlikte inşa edeceğiz. Bugüne kadar gösterdiğiniz bütün destek, gayret, sabır, mücadele için sizlere ve ailelerinize teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Hepinizden Allah bin kere razı olsun.”
Konuşmaların ardından Genel Başkanımız Nihat Yurdakul ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, toplu iş sözleşmesini imzaladılar. Üyelerimiz, Genel Başkanımıza ve Sayın Ahmet Akın’a tören sonunda çiçek takdim ettiler.
