Başkanlar Kurulumuz 30 Mart 2022’de Ankara’da toplanarak, dünyada ve bölgemizdeki gelişmeleri ve Türkiye Sendikal hareketinin gündemindeki gelişmeleri değerlendirerek aşağıda yer alan hususların basına, kamuoyuna ve teşkilatımıza duyurulmasına karar vermiştir.
1-Kuzey komşularımız Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim, büyük bir savaşın fitilini ateşlemiştir. Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de sadece acı, kan, gözyaşı ve göç ile sonuçlanan senaryo bir kez daha bölgemizde sahnelenmektedir. Bu savaş, halklar arasında düşmanlıkları körükleyen emperyalist rekabetin yeni bir görüntüsünden başka bir şey değildir. Savaşın bir tarafında sadece Ukrayna değil, ABD ve diğer emperyalist güçler bulunmaktadır.
Laik, demokratik Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinin ne kadar kıymetli olduğu bugün bir kez daha anlaşılmıştır.
Başkanlar Kurulumuz, savaşlardan en çok emekçi halkların zarar gördüğü gerçeğinden hareketle, dünyada ve bölgemizde savaşa karşı barışı savunurken, savaşı kışkırtan emperyalist politikaları lanetlemektedir.
2-İktidarın yıllardır uyguladığı, üretime, istihdamadayanmayan, ithalata, inşaata dayalı rant politikaları sonucu Türk Lirası sürekli değersizleşmekte, enflasyondaki yükseliş emekçilerin alım gücünü düşürmekte, halkımız en temel ihtiyaçlarını gidermekte zorluk çekmektedir.
Barınma, ısınma, elektrik ve gıda gibi temel harcama kalemlerindeki fiyat artışları çok ciddi seviyelere ulaşmıştır. Bugün halkımızın büyük bir çoğunluğu sadece yoksullaşma süreci değil, hayatını devam ettirebilme sorunu ile karşı karşıyadır. Elektrik, doğalgaz veakaryakıtayapılan zamlar, bu sorunların üzerine tuz biber ekmiştir.
Artık bıçak kemiğe dayanmış, emekçilerin daha fazla fedakarlık yapacak durumu kalmamıştır.
Bu hayat pahalılığında, bazı tüketim mallarında yapılan kısmi vergi indirimleri olumlu, ancak yetersiz bir adımdır. Olması gereken, tüm temel tüketim mallarındakivergilerin tamamen kaldırılmasıdır.Emekçilerin alım gücünü yükseltecek ve ücret seviyelerini insanca yaşanabilecek düzeylere çıkaracak yeni önlemler derhal alınmalıdır.
Başkanlar Kurulumuz,ülkemizin bu cendereden çıkmasının yolunun, ithalata ve inşaata değil, üretime dayalı kapsayıcı politikalarla, sosyal devlet mekanizmalarının kurulmasıyla, akılcı, adil ve emekten yana politikalarla mümkün olduğuna inanmaktadır. Kurulumuz, tüm işçi konfederasyonlarını uygulanan yanlış politikaların faturasının işçi sınıfına çıkarılmasına karşı ortak tavır almaya, emeğin taleplerini yükseltmek için dayanışma ve mücadele hattı örmeye davet etmektedir.
3- Asgari ücret, iş gücünün bir aylık karşılığı olarak ödenmesi gereken en az ücrettir. İktidarın uyguladığı emek karşıtı politikalar nedeniyle,ülkemizde emek ilesermaye, zengin ile yoksul arasındaki gelir eşitsizliği daha da artmış, emekçilerin önemli bir bölümü asgari ücretle yaşamaya mahkûm edilmiştir.Açıklandığında “çok önemli artış” olarak nitelendirilen ve2022 yılı için geçerli olacak asgari ücret artışı daha işçinin cebine girmeden yılın ilk ayından itibaren hızla erimiştir.
Diğer yandan, sendikalı işyerlerinde toplu sözleşmelerle elde edilen ücret kazanımları işçiler ücret artışlarının sevincini dahi yaşamadan, yapılan fahiş zamlar veenflasyonun iki, üç ay gibi kısa sürede katlanarak artmasındanetkilenmiş, ücretler erimiştir.
Başkanlar Kurulumuz, döviz kurundaki yükselme, sürekli artan enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle son yıllardaki en yüksek erimeyle karşı karşıya kalan, asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlerin ve emekli aylıklarının insanca yaşayacak seviyeye çıkarılmasını talep eder.
4-Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalara, yüksek oranlı fiyat artışlarına, işsizlik ve yoksulluğun yaygınlaşmasına, turizm bölgelerindeki yaz ve kış nüfus farklılıklarına, belli şehirlerimizde göçmenlerin sayısında yaşanan inanılmaz artışlara rağmen belediye gelirleri aynı oranda artmamıştır.
Bugün ülkemizde belediye gelirlerinin yetersizliği nedeniyle belediye emekçileri, alınterinin karşılığı olan ücret ve sosyal haklarını almakta sıkıntı yaşamaktadır.
Başkanlar Kurulumuz; mahalli müşterek hizmetlerin aksamaması, belediyelerden hizmet alan ve veren milyonlarca yurttaşımızın daha fazla mağdur olmaması için, başta iktidar olmak üzere, tüm siyasi partileri 5779 sayılı Kanunda belirtilen Belediye paylarının (oranlarının) ve belediye gelirlerinin artırılması konusunda, Kanun ve İlgili mevzuat değişiklikleri de dahil olmak üzere gerekli önlemleri almak için ivedilikle adım atmaya davet eder.
5- Belediye emekçilerinin sendika seçme tercihini içine sindiremeyen, demokrasiden nasibini almamış Hak-İş/Hizmet-İş, yeterli yasal çoğunluğu olmamasına rağmenErzincan Belediyesi Akyazı A.Ş., Ankara Büyükşehir Belediyesi,BELKA, BELPLAS, ANFA ve BELPA’dahaksız, hukuksuz şekilde yetki itirazında bulunarak binlerce işçiyi toplu sözleşmesiz bırakmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İETT ve İSPARK A.Ş, İSTON A.Ş., İSFALT A.Ş., İSBAK A.Ş. ve KÜLTÜR A.Ş. ise, aynı işletme içinde yer alması hukuken imkânsız olan üç farklı hukuki statüdeki, yedi farklı işletme, Bakanlık tarafından,kanuna aykırı şekilde bir araya toplanarakhukuk dışı bir şekilde tek işyeri olarak değerlendirip tek yetkide birleştirmiştir.
Başkanlar Kurulumuz, Hak-İş/Hizmet-İş’in yetki itirazlarıyla, bürokrasi içindeki karanlık yolları kullanarak toplu sözleşme sürecini uzatmaya yönelik girişimlerini, işçilerin Anayasal toplu sözleşme haklarının engellenmesi olarak değerlendirmektedir.
Başkanlar Kurulumuz, Hak-İş/Hizmet-İş’i, emekçilerin sendika seçme ve toplu sözleşme yapma haklarına saygı duymaya; yan yolara saparak emekçileri toplu sözleşmesiz bırakıp, onlardan intikam almayı amaçlayan, hukuksuz, vicdansız yetki itirazlarını geri çekmeye, işçinin özgür sendika seçme hakkına saygı duymaya davet etmektedir.
6- Sendikamızın taşeron işçilerin, belediyenin asıl işçisi olarak çalışması talebine yıllarca kulak tıkayan iktidar, bir gece yarısı yaptığı tek taraflı düzenlemeyle,belediyelerde çalışan taşeron işçileribelediye şirketlerine son aldıkları ücret üzerinden aktarmıştı.
Ayrıca, belediye işçileri ile belediye şirket işçileri arasında yaptıkları iş, çalışma koşulları arasında hiçbir fark bulunmamasına rağmen,kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerde çalışan işçilere ödenen 52 günlük ücret tutarındaki ilave tediye hakkını da belediye şirketlerinde çalışan işçilere vermemişti.
Bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine, hukuka ve vicdana açıkça aykırıdır.
Başkanlar Kurulumuz, belediyelerde halk sağlığı ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren işlerde kamu hizmeti yapan belediye şirket işçilerine de, 6772 sayılı kanun gereğince yasal hakları olan yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini talep eder.
Başkanlar Kurulumuz, 5620 sayılı Yasa kapsamında yılda 5 ay 29 gün çalışan emekçilerin ve 696 KHK kapsamında çalışırken belediye şirketine aktarılan tüm çalışanların kadrolu istihdama kavuşabilmesi için mücadelede kararlıdır.
7- Hayat pahalılığının artması ve alım gücünün hızlı biçimde düşmesi sonucu özellikle sendikasız işyerlerinde çalışan emekçiler protesto eylemleriyle taleplerini dile getirmiştir. Başkanlar Kurulumuz, hakları için mücadele eden emekçileri selamlamakta, tüm işçi konfederasyonlarını hakkını arayan işçilerle dayanışmaya davet etmektedir.
8- Laikliğin olmadığı bir ülkede demokrasi olmaz. Demokrasinin olmadığı bir ülkede ise, hukuk olmaz. Demokrasinin, hukukun olmadığı yerde de emeğin hakları olmaz. Demokrasiiçin, yasama, yürütme ve yargı arasında güçler ayrılığı ilkesinin uygulanması, düşünce, ifade, yayın ve örgütlenme özgürlüğünün olması, ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması şarttır.
Başkanlar Kurulumuz; demokrasiyi yeniden inşa etmenin, bizlere ulus olma bilincini veren, bireyi yurttaş konumuna yükselten laik, demokratik Cumhuriyet’e sahip çıkmakla, mümkün olduğuna inanmaktadır.
9- Birlik ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşmaktadır. İşçi ve emekçilerin sorunlarının arttığı böylesi bir dönemde 1 Mayıs daha bir anlam ve önem kazanmıştır. Başkanlar Kurulumuz, işçi ve emekçilerin talep ve özlemlerini dile getirdikleri birlik ve dayanışma günü 1 Mayıs’ın içeriğine uygun kutlanabilmesi için tüm konfederasyonları ortak çalışmalar yapmaya davet eder.
10- Başkanlar Kurulumuz, hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığı, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıların, işsizliğin, yoksullun arttığı, sendikal hak ihlallerinin, düşünce ve ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik girişimlerin arttığı bir dönemde, işkolunda tek sendika, ülkede tek konfederasyon talebini bir kez daha vurgularken tüm sendika ve konfederasyonları önkoşul olmadan birleşmeyi gündemlerine almaya davet eder.
11- Başkanlar Kurulumuz, ülkemizde toplumsal refahın artması ve gelir adaletinin sağlanması, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, halkın iradesinin her alanda egemen kılınması, işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi konularında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte kararlıdır.