ffa41
Belediye-İş Sendikası Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirisi

Başkanlar Kurulumuz, 4 Nisan 2015’te Ankara’da toplanarak, Türkiye Sendikal hareketinin gündeminde olan gelişmeleri, örgütlenme çalışmalarımızı değerlendirerek aşağıdaki hususların basına, kamuoyuna ve teşkilatımıza duyurulmasına karar vermiştir.

1-Ülkemiz, geçtiğimiz günlerde İstanbul Çağlayan Adliyesi'ne ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan terör saldırılarıyla sarsıldı. Başkanlar Kurulumuz, terör eylemi sonucu hayatını kaybeden Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz’a Allah'tan rahmet,  kederli ailesine, yakınlarına, yargı camiasına ve milletimize başsağlığı ve sabırlar dilerken, her türlü terör eylemini şiddetle kınar.

2- Genel seçimler öncesi ülkemiz, büyük bir siyasi ve toplumsal gerilim içindedir. Tüm siyasi partiler genel seçimleri, ülkemizde demokrasinin gelişmesi ve toplumsal barışın kalıcı bir biçimde tesis edilmesi için bir fırsata dönüştürme çabası içinde olmalıdır.  

Başkanlar Kurulumuz, genel seçimlerde tüm emekçilerin, sınıfsal çıkarları doğrultusunda tavır koyarak; taşeronlaşmanın ve esnek çalışmanın kaldırılması, iş cinayetlerinin son bulması, adil bir ücret ve adil bir vergi sistemi, işsizliğin önlenmesi ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gibi taleplerin takipçisi olması gerektiğine inanmaktadır.

3-Ülkemizde, örgütlenme, toplantı ve ifade özgürlükleri kısıtlanmakta, grevler erteleme adı altında yasaklanmaktadır. THY, Paşabahçe ve son olarak metal işkolunda grevler "Genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte" olduğu gerekçesiyle yasaklanmıştır. Grev yasaklarının kaldırılması için yargıya yapılan başvurular, yargı koridorlarında değişik gerekçelerle kaybolmaktadır.  Bugün ülkemizde İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Anayasa tarafından güvence altına alınan grev hakkından söz etmek mümkün değildir. Başkanlar Kurulumuz; demokrasinin; evrensel ilkeler ışığında tüm kurum ve kurallarıyla işletilmeden adaletin ve toplumsal barışın sağlanamayacağına inanmakta, grevlerin erteleme adı altında yasaklamasını, şiddetle protesto etmektedir.

4- Esnekleşme ve güvencesizleştirme saldırısı tüm hızıyla sürerken iş cinayetleri de artmaktadır. Patronların kâr hırsı kapsamlı düzenlemelerle dizginlenmediği takdirde yeni Soma, Ermenek ve inşaatlarda yaşanacak faciaları kapıdadır. Başkanlar Kurulumuz;  6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın; sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının getirdikleri eleştiriler doğrultusunda yeniden ele alınmasını talep eder.

5- Ülkemizi ve emekçi halkımızı sömüren, bir avuç yerli ve yabancı sermayedarı zenginleştiren taşeron sistemi derhal kaldırılmalıdır. Başkanlar Kurulumuz, Belediye Kanunu'nda taşeronlaştırmanın, özelleştirmenin önünü açan düzenlemeler ile belediyelerde kadrolara ilişkin sınırlamaların kaldırılmasını ve tüm belediye hizmetlerinin kadrolu işçiler eliyle yapılması gerektiğine inanmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz; taşeron, 5 ay 29 gün gibi uygulamaların son bulması, tüm çalışanların kadrolu ve güvenceli bir çalışma yaşamı için, başta Türk-İş olmak üzere tüm konfederasyonları etkili ve samimi bir mücadeleye davet eder.

6- Sendikamız; ülkemizin dört bir tarafında taşeron işçileri örgütlemek için aralıksız ve yoğun çalışmalar yapmasına rağmen, toplu sözleşme prosedürünü başlatacak olan yetki tespit belgeleri aylardır Bakanlık tarafından verilmemektedir. Bu durum toplu sözleşme bekleyen tüm çalışanları mağdur etmektedir. Bu gecikmenin nedenleri bir an önce kamuoyuna açıklanmalı ve yıllardır mağdur edilen, oyalanan taşeron işçileri daha fazla mağdur edilmeden toplu sözleşmelerine kavuşmalıdır.  

Başkanlar Kurulumuz, taşeron işçilerin umut ve beklentilerinin oy kaygısıyla veya bürokratik nedenlerle geciktirilmesini kabul edilemez bulmakta, toplu sözleşmeleri görüşmelerinin derhal başlaması için başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kişileri  sorumluluklarını yerine getirmeye, yetki tespit belgelerini bir an önce çıkartarak toplu sözleşme sürecini başlatmaya davet etmektedir.

7- 2009 yılında dönemin Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen “kiralık işçi” denilen kölelik düzenlemesi, yeniden bir kanun tasarısı içerisine konularak Meclis'e sunulmuştur. Söz konusu düzenleme ile İstihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin verilmesi, emeğin daha da köleleştirilmesi demektir. Düzenleme ile, güvencesizleşme ve düşük ücret yaygınlaşacak, sendikalaşmanın önüne yeni engeller çıkarılacaktır.

Başkanlar Kurulumuz, başta Hükümet olmak üzere tüm siyasi partileri taşeron sisteminden daha kötü koşulları dayatan yasal kölelik düzenini durdurmaya ve ilgili tasarıyı derhal TBMM'den geri çekmeye davet eder.

8- Hükümet, yaklaşan genel seçimler dolayısıyla, kıdem tazminatının fona devri girişimini -şimdilik- geriye çekmiştir. Başkanlar Kurulumuz, Kıdem Tazminatı’nın fona devredilmesi veya süresinin azaltılması gibi hiçbir geriletici düzenlemeyi asla kabul etmeyecektir. Kurulumuz, Kıdem Tazminatı’nı yok etmeye yönelik girişimler karşısında, Türk-İş Genel Kurul Kararları doğrultusunda, genel grev ve genel direniş dâhil, sonuç alınıncaya kadar meşru her yolu kullanma kararlılığını bir kez daha hatırlatır.

Başkanlar Kurulumuz, kıdem tazminatında tavanın kaldırılmasını, bir yıldan az süreli hizmetler için de kıdem tazminatının ödenmesini, işyeri iflası durumunda tazminatın işçiye ödenmesinin garanti altına alınmasını ve her türlü işten ayrılmalarda da kıdem ödenmesinin yapılmasını talep etmektedir.

9- İktidarın sınırlanmadığı, denetlenmediği yerde keyfilik ve hukuksuzluk vardır. Bugün ülkemizde hukuk, paralel devlet, yolsuzluklar ve komplo tartışmalarının arka planında; yandaşlara verilen özelleştirmeler, kentsel rantlar, eğitim ve sağlıkta piyasalaşma, güvencesizleşme, taşeronlaşma, düşük ücretler, işsizlik ve yoksullaşma, yani kısacası emekçilerin cebinden alınanlar vardır.

Kurulumuz, katılımcı demokrasinin tüm kurum ve kurullarıyla işletilebilmesi için sürdürdüğü mücadeleden asla taviz vermeyerek, parlamenter demokrasinin zaafa uğratıl­masına karşı parlamentomuzun saygınlığının; her türlü politik çıkarın üzerinde tutulmasını vazgeçilmez bir ilke olarak kabul eder. Başkanlar Kurulumuz, gerçek bir demokrasiye ulaşmanın yolunun; yasama, yürütme ve yargı arasın­daki kuvvetler ayrılığı ilkesinin sağlıklı işlemesi, toplumun eğitimli, örgütlü olması ve demok­ratik haklarını özgürce kullanabilmesinden geçtiğine inanmaktadır.

10- Sendikamızın taşeron örgütlenmesinde karşısına çıkan en büyük engellerden biri iktidara sırtını dayayarak üye kaydeden, kendisini  "iktidarın sendikası" olarak tanıtan yandaş yapılardır. Kurulumuz, siyasal iktidarlarca yürütülen bağımlı ve güdümlü yandaş sendikal yapı oluşturma girişimlerini şiddetle reddeder. Başkanlar Kurulumuz, emek örgütlerini siyasi otoritenin denetimi altına almaya yönelik her türlü baskı, tehdit ve saldırıya karşı; eğilmeden, bükülmeden gerektiğinde bedel ödemeyi göze alarak karşı koymakta kararlıdır.

11- Başkanlar Kurulumuz az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını öngören adaletli bir vergi sisteminin oluş­turulmasını ve vergi yükünün çalışanların sırtından kal­dırılmasını talep eder. Kurulumuz, başta yasama ve yürütme organı olmak üzere tüm kurumlar ile konfederasyonları, sorumluluklarını üstlenmeye çağırır.

12- İzmir 4 Nolu Şubemiz, İzmir Bayraklı Belediyesi'nin temizlik işlerini yapan taşeron şirketi POSTAŞ'ta örgütlenip kısa sürede çoğunluğu sağlayarak yetki tespiti için Bakanlığa başvurmuş, bunun üzerine sürece önderlik yapan iki üyemiz, sırf sendikalı oldukları için işten atılmıştır. Bu haksızlığa karşı çıkan sendikamıza işverenin cevabı, eylem kırmak için Genel-İş'i  işyerine davet etmek olmuştur. Diğer yandan sendikamız, iktidar partisine mensup Düzce Belediyesi'nde de taşeron şirketlerde örgütlenmiş ve sırf sendikalı oldukları için arkadaşlarımız işten atılmış, işveren işçinin direncini kırmak için  yandaş Hizmet-İş'i işyerine çağırmıştır.

Bayraklı Belediyesi kendisini emekten yana gören bir partinin yönetimde olduğu bir belediyedir. Bugün Bayraklı Belediyesi'nde yaşananlarla, son 12 yıldır bazı belediye başkanlarının, baskı ve tehditle üyelerimizi yandaş Hak-İş/Hizmet-İş'e üye yapmak için; işiyle, ekmeğiyle tehdit etmesi arasında ne fark vardır?

Bu nasıl emekten yana tavır almaktır? Bu nasıl bir sendikal anlayıştır?

Başkanlar kurulumuz, lafa gelince hak, hukuk ve emek kavramlarını ağzından düşürmeyenlerin icraata gelince emek karşıtı iki yüzlü tavır ve davranışlarını şiddetle kınamaktadır.

13- Başkanlar Kurulumuz, başta grevde olan sendikamız üyeleri  Bakırköy Yapı İnşaat Ulaşım Hizmetleri AŞ. (BYUAŞ) işçileri ile sendikalı oldukları için  her türlü baskı ve tehditle karşı karşıya kalan Bayraklı Belediyesi'nin temizlik işlerini yapan taşeron şirket POSTAŞ'ta ve Düzce Belediyesi işçileri olmak üzere; yılmadan, usanmadan emeğine, alın terine ve sendikal örgütlülüğüne sahip çıkma mücadelesi veren  tüm emekçileri yürekten desteklemektedir.

14- Başkanlar Kurulumuz, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıların, işsizliğin, yoksullun arttığı,  çalışma hayatında kuralsız, güvencesiz, esnek çalışma biçimlerinin ve taşeronlaşmanın hâkim kılındığı , sendikal hak ihlallerinin, düşünce özgürlüğünü yok etmeye yönelik girişimlerin arttığı bir dönemde; 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününün ülke çapında en kitlesel katılımla etkin ve güçlü bir şekilde kutlaması gerektiğine inanmaktadır.

15- İstihdam yaratan, üretim yapan Cumhuriyet'imizin kazanımları olan kamu kurum ve kuruluşlarını çıkar çevrelerine, yandaşlara satanlar, satacak bir şey bulamayınca adeta müflis bir tüccar gibi davranarak 77 milyonun malı olan  ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını en nadide koylarını  halkımızın tüm itirazlarına rağmen üç beş kuruşa kiralamaya ve satışa  çıkarmışlardır. Son olarak Muğla'da "Göcek Koyları" olarak bilinen Bedri Rahmi (Taşyaka), Akbük, Göbün ve Küçük Sarsala koylarının kiralanması için Orman Bakanlığı'nca ihale açılmıştır.

Başkanlar Kurulumuz, ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını, doğal ve arkeolojik SİT alanlarını; sadece rant ve para olarak gören anlayışlara, doğayı ve ekolojik dengeyi bozan her türlü girişime karşıdır. Başkanlar Kurulumuz, doğanın korunması için verilen hak mücadelelerine destek olur, onlarla işbirliği yapar.

16-Başkanlar Kurulumuz, ülkemizi yönetenlerin ve siyasi aktörlerin birincil görevinin toplumsal gerilimi düşürmek ve toplumsal barışı sağlamak olduğuna inanmaktadır.

Kurulumuz, tüm siyasetçileri kamplaştırıcı, ayrıştırıcı dilden uzak durmaya, gerilimi düşürücü tavır ve üslup içinde olmaya davet etmektedir.

17-Başkanlar Kurulumuz dün olduğu gibi bugün de; çağdaş, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletine yönelik her türlü saldırının karşısındadır, karşısında olmaya da devam edecektir.

Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

                                                                                                                                

Belediye-İş Sendikası 

 

GÜNDEM