ffa41
Basın- Yurt Gazetesi: Atilla Özsever Cam İşçisinin Çocuğu da Artık Direnişçi!

Polis ablukasına fırsat vermeyen Topkapı Cam işçileri, ertesi gün, yani geçen pazar günü de direnişlerine devam ettiler. İşçi Yakup'un 3 yaşındaki oğlu Ufuk Hasan, "Babama iş, bana aş, Şişecam şaşırma, sabrımızı taşırma" diye slogan atıyordu. Evet, 3 yaşındaki sevimli Ufuk, babasının kucağında böyle bağırıyordu... 


Aslında cam işçilerinin eşleri, çocukları, direnişe büyük bir destek veriyorlardı. Eskiden "Sağolasın İzocam" diye bir reklam vardı. Şimdi o sloganı şöyle değiştirebiliriz: "Sağolasın Şişecam (!), 3 yaşındaki çocuğu da direnişçi yaptın!".. Sermaye sınıfı ve onun siyasal uzantıları, ne kadar saldırırsa saldırsınlar, mutlaka bunun bir karşı tepkisi olacaktır. Babalarını işsizliğe ve açlığa mahkum etmeye kalkarsanız, onların çocuklan da daha küçük yaşlardan itibaren daha da bilinçli bir şekilde bu düzene karşı çıkacaklardır... 


Gelelim olayın esasına.. Toplam 572 kişinin çalıştığı Şişecam Anadolu Cam Sanayi AŞ'ye ait Topkapı Fabrikası, 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle faaliyetine son verdi. İşveren "fabrikayı kapatıyorum" bahanesiyle sendikalı 444 işçiyi işten çıkardı. Aslında Eskişehir'de yeni bir fabrika kurdu, bütün makine parkın da oraya taşımayı amaçlıyor. Olay, gerçekte bir fabrika kapatma değil, bir taşınmadır. Şişecam işvereni, Eskişehir'deki fabrikayı Cam Grup Toplu Sözleşmesi'ne dahil etmemek amacıyla böyle "hileli" bir yola başvuruyor. Teknik personel ve sendika üyesi olmayan beyaz yakalı işçilerin bir bölümü Eskişehir'deki fabrikaya nakledildi, bir bölümü de Şişecam'ın diğer işletmelerinde değerlendirildi. 


135 işçi de kıdem tazminatlarını alarak ayrıldı. Geriye kalan 200 dolayındaki işçi ise, mevcut haklarıyla Eskişehir ya da işverenin herhangi bir fabrikasında çalışmak istiyor. İşveren bu talebi kabul etmeyip Eskişehir'deki fabrikaya asgari ücretle çalışacak işçi almayı hesaplıyor.

İşveren zararda değil, hatta Eskişehir'de kurulan yeni cam fabrikası Topkapı'dakinden üç kat daha fazla bir üretim kapasitesine sahip. Esas konu, işverenin Eskişehir'deki fabrikaya en düşük ücretle genç işçi alma girişiminden kaynaklanıyor. AKP, Mayıs 2008'de "İstihdam Paketi" adı altında çıkardığı bir yasayla 18-29 yaş arasındaki gençler ile kadın istihdam eden işverenlere önemli bir teşvik sağladı.


5763 sayılı bu yasaya göre, böyle bir istihdamı gerçekleştiren işverenin SSK primi 5 yıl boyunca İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Bu yasanın amacı, eski işçileri işten çıkartarak çalışma yaşamını kıdemsizleştirmek, örgütlü ve makul düzeyde ücret alan işçileri tasfiye edip asgari ücretle örgütsüz genç işçi istihdamını sağlamaktı. Nitekim Şişecam örneğinde de bu uygulamanın bir kez daha hayata geçirilmesi amaçlanıyor. 


Topkapı'daki fabrikada işçilerin çoğunun kıdemi 18-20 yıl arasında, ortalama net ücret de 1.500-1.600 lira dolayında. Şimdi 774 liraya yeni işçi çalıştırmak için Şişecam'a ömrünü vermiş bu deneyimli usta işçiler sokağa atılmak isteniyor. İşçiler, üyesi oldukları Kristal-İş Sendikası, şubeleri ve aileleriyle birlikte direniyorlar ama önemli olan sınıf dayanışmasını daha üst bir düzeye çıkarmaktır. Bu nedenle diğer sendikalardan daha fazla destek gelmesi gerekiyor... 

8.1..2013 Yurt

 

GÜNDEM