ffa41
T24-Aziz Çelik-Zorba iç güvenlik, narin iş güvenliği paketi

Meclis gündeminde iki “güvenlik” paketi var. Biri görüşülmekte olan iç güvenlik paketi diğeri sıradaki iş güvenliği paketi. Ülkede siyasal çatışmalar ve şiddet eylemleri sonucu ayda 100 kişi ölmüyor ama her ay 100’de fazla işçi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitiriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2014’te en az 1886 işçi, 2015’in ilk iki ayında 206 işçi öldü. AKP döneminde ise iş cinayetlerinde ölenlerin sayısı 15 bin civarında. Kısaca bir iç güvenlik sorunu yok ama vahim bir iş güvenliği sorunu var.

İş güvenliği paketi 28 Ekim 2014’te Ermenek’te meydana gelen ve 18 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinden sonra büyük iddialarla meclise sunulmuştu. İş kazalarının önüne geçmek için hazırlandığı söylenen iş güvenliği paketini bizzat Başbakan Davutoğlu açıklamıştı. İşte o paketin meclis komisyonlarındaki görüşmeleri tamamlandı.  Önümüzdeki günlerde genel kurulda ele alınacak.

İç güvenlik değil iş güvenliği sorunu var

İç güvenlik paketi ile toplumsal ve siyasal muhalefete karşı hukuksuz, zecri ve otoriter düzenlemeler yapmaktan sakınmayan hükümet, konu işçilerin güvenliğine ve sağlığına gelince pek “narin” ve mütereddit!  Oysa iş güvenliği ülkenin en acil sorunlarından biri. Kronikleşen iş cinayetlerinin önlenmesi için köklü önlemlerin alınması ve politika değişikliklerinin yapılması gerekiyor.  İç güvenlik konusunda değil ama iş güvenliği konusunda sert önlemlere ihtiyaç var. Ancak paket bu yönde ümitvar değil.

İş güvenliği paketini iç güvenlik paketi ile karşılaştırdığımızda şunu görüyoruz; bir yanda toplumsal eylemlere ve hak aramaya karşı acımasız ve hukuksuz kurallar, öte yandan yüzlerce ve binlerce işçinin ölümünden sorumlu olan sermayeye karşı yetersiz ve ihtiyatlı düzenlemeler. İş güvenliği paketi iş cinayetlerinin gerçek sebeplerini anlamamış bir zihniyetin ürünü.

İş cinayetlerindeki artışın ve yoğunlaşmanın temel nedeni güvencesiz çalışma rejimidir. Madencilikteki hizmet alımı (taşeron) ve rödovans (kiralama) yöntemlerinin iş cinayetlerini artırdığı biliniyor.  İş güvenliği paketi bu konuda bir politika değişikliği içermiyor. Pakette güvencesiz ve eğreti çalışma düzenini önlemeye dönük hiçbir değişiklik yok.

İş güvenliği sağlama iddiasıyla ortaya atılan paket yetersiz-eksik düzenlemeleri ve işverenleri ödüllendiren hükümleriyle adeta bir işveren güvenliği paketine dönüştü. Pakette iş güvenliği ile ilgili kimsenin itiraz etmeyeceği bir kaç yetersiz ve sınırlı hükme yer verilirken, işverenlere çok sayıda af, teşvik ve erteleme sağlanıyor.

İşçiye ceza iş güvenliği cezası

İş güvenliği paketinde işçinin iş güvencesini zayıflatan tuhaf bir hüküm yer alıyor. Üç defa uyarı yapılmasına rağmen kişisel koruyucu malzemenin kullanılmaması, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine aykırı hareket etmesi halinde çalışanın iş sözleşmesinin tazminatsız feshi öngörülüyor. Orantısız, insafsız ve izansız bir düzenleme.

İş güvenliği malzemesini kullanmayan işçinin tazminatsız işten çıkarılmasını öngören tasarı, madenlerde ölümlü iş kazasına ilişkin kusuru yargı tarafından saptanan işveren için kusuru oranında kamu ihalelerine katılmaktan iki yıla kadar men öngörülüyor. Soma’da 301 işçinin ölümünden sorumlu bir işverene sadece iki yıla kadar kamu ihalelerinden men cezası öngören bir güvenlik paketi! Ne adalet ama!

Paket iş güvenliği ile ilgili eğitim yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverene para cezası öngörüyor. İşçiyi eğitmeyen işveren işçi başına beş yüz lira ödeyip kurtulacak ancak baretini veya kulaklığını takmayan işçi ise tazminatsız işten atılacak. Örneğin on beş yıllık işçinin 50-60 milyon liralık kıdem tazminatı yanacak.

İşveren ödül paketi

Paket ile iş güvenliği önlemlerinin ihlali nedeniyle getirilen para cezaları caydırıcı olmaktan oldukça uzak. Ayrıca tasarıda yer verilen “işin durdurulması hâlinde, durdurmaya sebep olan fiilden dolayı ilgili idari para cezası uygulanmaz” hükmü son derece tehlikeli.  İşin durdurulması idari bir tedbir olup cezanın yerini almaz.  Böylece vahim kusurları olan işyerine ceza uygulanmasından vazgeçiliyor. Ayrıca paket ile işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğünü yerine getirmemiş işverenlere af getiriliyor.  Bu af iş güvenliği kurallarını çiğneyen ve yükümlüklerini yerine getirmeyen işverenleri ödüllendirirken, diğer işverenlere de kötü örnek olacak nitelikte.

Paketin bir diğer absürt yanı, üç yıl içerisinde iş ölümlü ve sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası yaşanmayan işyerlerine teşvik öngörmesi. Bu işyerleri için işverenlerin ödedikleri işsizlik sigortası primleri üç yıl boyunca % 2’den % 1’e düşürülüyor. İşveren sırf ölüme ve sakatlığa yol açmadığı için (yasalara uygun davrandığı için) ödüllendiriliyor ve bu ödüllendirme ilgisiz bir yerden, işsizlik fonundan sağlanıyor.  İşsizlik sigortası fonu yeni bir tırpan ile karşı karşıya.

Bataklıktan bihaber paket

Paket, iş cinayetlerinin gerçek nedenlerini göz ardı eden, taşeron ve esnek çalışma sistemine dokunmayan bir yaklaşımla hazırlandı.  İş güvenliği paketi iş cinayetlerinin asıl sebebinin işçilerin dikkatsizliği ve eğitimsizliği olduğu yanlış varsayımına dayalı. Teşhis yanlış olunca tedavi de yanlış oluyor. İşçinin cezalandırılması ve işverenin ödüllendirilmesi ile iş cinayetlerinin önleneceği sanılıyor. Bu yaklaşım hatalıdır, bataklığı görmemektedir. Bataklık güvencesiz çalışma düzenidir.

http://t24.com.tr/yazarlar/aziz-celik/zorba-ic-guvenlik-narin-is-guvenligi-paketi,11443

 

 

GÜNDEM