15 Haziran Cumartesi günü Gezi Park’ında barışçıl eylemler devam ederken, kadınların, çocukların, yaşlıların parkta olduğu bir sırada, başbakanın aynı gün Ankara mitinginde verdiği talimat üzerine Gezi Park’ına polis saldırısı gerçekleşti. Taksim Meydanı’nı ve Gezi Park’ını boşaltmakla yetinmeyen, hızını alamayan polis, yaralıların tedavi gördüğü otellere dahi baskınlar yaptı, hiçbir ayrım yapmadan herkese vahşice saldırdı.

Taksim’de ilan edilmemiş bir olağanüstü hal yaşanırken, bunu protesto etmek için toplanan en küçük grupların dahi üzerine içerisinde ne olduğu bilinmeyen sular sıkılmış, gaz bombalarına boğuldular. Polise devlet eliyle suç işletilmektedir.

Yaralılara müdahalede bulunan doktorlar ve doktorların yanı sıra yüzlerce gencimiz gözaltına alınmaktadır ve gözaltına alınanların nereye götürüldükleri, ne sebeple götürüldükleri bilinmemektedir.

Kendi döneminde demokrasinin ilerlediğini iddia eden bir hükümetin, demokratik yollarla protestolarını gerçekleştiren gençleri, doktorları ve bunları çeken basın mensuplarını dahi gözaltına alması, demokrasi söylemlerinin içinin ne kadar boş olduğunu hepimize göstermektedir.

Başbakanı, hükümeti, valiyi ve emniyet müdürünü demokrasiye, hukuka ve insan haklarına saygılı olmaya çağırıyoruz. Bu zulme artık son verin, halkın taleplerine artık kulak verin. Polise suç işletmeyin, halkı ayrıştırıp birbirine düşman etmekten vazgeçin.

Bilal Çetintaş

Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı ve Sendikal Güç Birliği Platformu Dönem Sözcüsü