Gençlerimiz bu ülkenin umududur, geleceğidir. Ülkemizin  geleceğini karartmayın…

Boğaziçi Üniversitesi’nin geleneklerine, demokratik kültürüne aykırı Rektör atamasıyla başlayan protestolara yapılan müdahaleler, toplantı ve gösteri hakkının hukuksuzca engellenmesi, vicdan sahibi hiç kimsenin istemediği görüntülere yol açıyor.

Oysa toplantı ve gösteri hakkı anayasal bir haktır.

12 Eylül Darbesinin ürünü Anayasanın 34. Maddesi bile, “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” diyerek evrensel toplantı ve gösteri hakkını hüküm altına almıştır.

Bu ülkenin en zeki, en başarılı genç üniversite öğrencileri, ülkemizin polisleriyle karşı karşıya getiriliyor.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, üniversite öğrencisi gençlerimiz bizim çocuklarımız. Onlar ülkemizin akıllı, yetenekli, en başarılı, müthiş parlak çocukları.

O çocukları büyük fedakarlıkla yetiştiren analar, babalar; varlarını yoklarını evlatlarına harcarken, sadece kendi evlatları için değil, ülkemizin ve insanlığın geleceğine de emek harcıyorlar. Eğer ülkemiz gelişecekse, halkımız refah içinde ve sağlıklı bir şekilde yaşayacaksa bunu üniversitelerden yetişen, bu çocuklarımız sayesinde gerçekleştireceğiz.

Onlar bizim evlatlarımız. Bu ülkenin umudu, zekası, aydınlık geleceği.

Umudumuzu kırmayın, gençlerimizi hırpalamayın.

Tüm sorumluları; gerginliğe değil, gençlerin sesine kulak vermeye, bilime, fikir özgürlüğüne ve uzlaşıya dayanan değerlere fırsat vermeye çağırıyoruz.

Çatışmacı değil, barışçıl; ayrıştırıcı değil, kapsayıcı yaklaşım ve çözümleri öne çıkarın. Çünkü, ülkemizin her zamankinden daha çok, bilime, özgürlüğe, toplumsal uzlaşıya ihtiyacı var. Saygılarımızla.03.02.2021

Belediye-İş Sendikası