ffa41
Emekçiler taşeron kölelik düzenine karşı Ankarada buluştu.
 Türk-İş, "Kölelik düzenine son. Taşeronlaşmaya, örgütsüzleşmeye, kuralsız çalışmaya hayır" sloganıyla Ankara'da miting düzenledi.

Türkiye'nin dört bir yanından 30 bin işçinin katıldığı mitingde, sendikamız da yoğun bir şekilde katkı sundu. Sendikamız Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Erol, Toplu İş Sözleşmesi Genel Sekreteri Erdoğan Kefeli, Eğitim ve Basın – Yayın Genel Sekreteri Bayram Özkan, Ankara EGO, Ankara Çevre, Bolu, Karabük, Zonguldak ve Çorum şubelerinden gelen üyelerimiz, şube başkan ve yöneticileri ile sendikamız genel merkez çalışanlarının oluşturduğu Belediye-İş kortejinde yaklaşık 600  üyemiz yer aldı.

 

Mitinge ayrıca Türk-İş’e bağlı çok sayıda sendika da katılım gösterdi. Sabah saatlerinde Ankara Garı'nda bir araya gelen on binlerce işçi, Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.

 

Yürüyüş boyunca coşkuları ve disiplinleriyle dikkat çeken üyelerimiz sık sık “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Direne direne kazanacağız” ve “Susma sustukça sıra sana gelecek”, "5 ay 29 gün çalışanlara kadro istiyoruz" sloganlarını attılar. Üyelerimiz, ayrıca, özelleştirmeye karşı direnen Yatağan işçilerine “Her yer Yatağan, her yer direniş” sloganıyla destek verdiler.

Üyelerimiz, taşıdıkları döviz ve pankartlarla da taşeronlaştırmaya ve güvencesiz çalıştırmaya karşı tepkilerini gösterdiler.

 

Yargıtay'ın taşeron işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğü'nün işçisi olduğu yönündeki kararın uygulanmasını isteyen Yol-İş üyelerinin kortejlerinde sandık uyarısı öne çıktı.

Tabut taşınarak taşeron çalışmanın sonuçlarına dikkat çekilirken, taşeron baraj işçileri beyaz kefenlerle yürüdü.

 

Direnişteki Yatağan işçileri, Zorlu Tekstil ve Punto Deri işçileri de eyleme katıldı.

“İşçiyiz haklıyız kazanacağız”, "Direne direne kazanacağız", "Yatağan işçisi direnişin simgesi", "Kadro hakkımız söke söke alırız", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Söz bitti sıra eylemde", "Her yer Yatağan her yer direniş", "Yaşasın Punto direnişimiz", "İş ekmek yoksa barış da yok" sloganlarıyla yürüyen işçilerin Sıhhiye Meydanı'na girmesiyle birlikte, miting programı başladı.

 

Mitingde ilk olarak söz alan Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, "Sendikasızlaşmaya, taşeronlaşmaya, kıdem tazminatına el uzatılmasına, sendikal nedenlerle işten atmalara artık yeter" dedi. Kavlak, insanca yaşama kavuşana kadar alanlarda olacaklarını belirtti. Kavlak, "Bugün on binlerle geldik, yarın yüz binlerle geleceğiz" diye konuştu.

 

Ardından özelleştirme kapsamındaki şeker fabrikası ve Yatağan işçileri adına birer konuşma yapıldı. Şeker fabrikasında 18 yıldır mevsimlik işçi olarak çalışan Salim Dümdüz, "Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, halk adına üretilen kamu değerin birilerine peşkeş çekilmesi demektir, işsizlik demektir" diye konuştu. Dümdüz, şeker işçilerinin özelleştirmeye meydan vermeyeceğini söyledi.

Özelleştirmeye karşı 153 gündür direnişte olan Tes-İş ve Maden-İş üyesi Yatağan işçileri adına Mustafa Göçmen konuştu. Göçmen, "Direnmek onurdur" dedi, özelleştirmenin, emeğe, çocukların geleceğine yarınlara saldırı olduğunu dile getirdi. Göçmen, "Bu saldırıyı asla kabul etmeyeceğiz" diye ekledi.

 

Kadro bekleyen karayolu işçileri adına konuşan Mustafa Dağtekin, "Bizi işe alan, ücretimizi ödeyen Karayolları Genel Müdürlüğü bizim kadrolu işçi olmadığımızı söylüyor" dedi. TİS kapsamında olmadıklarını anlatan Dağtekin, Yargıtay'ın 9 bin taşeron işçinin Karayolları Genel Müdürlüğü'nün işçisi olduğu yönündeki kararı hatırlattı. Dağtekin, 28 aydır kararın uygulanmadığını belirterek, "Göz göre göre hak, hukuk, adalet çiğneniyor. Kendi canları yandığında hukuk diye bağıranlar taşeron işçilerin haklarını görmezden geliyor” diye konuştu. “Daha nereye gidelim" diye soran Dağtekin, kadro istediklerini söyledi ve bu eylemin 30 Mart öncesi son uyarı olduğunu dile getirdi.

Denizli Zorlu Tekstil'de çalışırken işten atılan 130 işçi adına konuşan Rabia Ataş Demir, yıllarca köle gibi çalıştırıldıklarını, sendikalı olunca işten atıldıklarını söyledi. Demir, "Ancak umudumuz kırılmadı, dimdik ayaktayız" dedi, birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Son olarak Türk-İş Başkanı Ergün Atalay konuştu. 900 bini bulan taşeron işçilerin sorunlarının çözülmesi için toplandıklarını söyleyen Atalay, düşük sendikalaşma oranlarına dikkat çekti. Atalay, bu tabloda sendikaların da payı olduğunu, ancak büyük ayıbın 50 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasilerde olduğunu belirtti. Atalay, “Önümüzdeki dönem mücadele etmeye, kavga etmeye, yapılması ne lazımsa yapmaya devam edeceğiz. Bize güvendiğiniz için teşekkür ederiz” dedi.

 

İş kazalarının da örgütsüzlükten kaynaklandığını ifade eden Atalay, sendikalaşmaya işaret ederek, "Bu ülkeyi idare eden siyasi iktidar bu ülkeyi bu ayıptan kurtarmalı. İktidar partisi bu alandaki haykırışı duymak mecburiyetindedir. Bunu duyması hayırlı olur, duymazsa bedelini en kısa zamanda öder" diye konuştu. Atalay, sorunun çözülmemesi durumunda Meclis önüne gideceklerini bildirdi.

 

 

 

 

online fatura ödeme bonus puan sorgulama kredi karti borç sorgulama kredi karti borç ödeme finansbank kredi karti borç sorgulama hsbc kredi karti borç sorgulama

 

GÜNDEM