ffa1
Emek Politikaları: Ne Oluyor? Ne Yapmalı?

Ülkemiz emekçileri, son otuz yıldır uygulanan emek karşıtı neo-liberal ekonomik politikalar, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma süreçleri ile geçmişte büyük mücadelelerle kazandığı haklarını hızla kaybetmektedir. Düzenli bir iş, yaşanılabilir bir ücret ve sendikal örgütlenme yok edilmektedir. Emekçilerin daha önce bir vatandaş olarak sahip olduğu, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hakları, katkı payı v.b adlar altında parası olanın erişebildiği bir sisteme dönüştürülmüştür.

 

İşçi sınıfının örgütlü gücü olan konfederasyonlar ise, var olan sorunlar karşısında teorik ve pratik çözümler üretecek yapıdan oldukça uzaktır. Belediye-İş bu alandaki birikimi arttırma gayreti içindedir.

 

Sendikamız bu kitabın hazırlanması sürecinde de yine bir ilke imza atarak, Belediye-İş üyesi işçiyle, kitabın hazırlanmasında görev alan bilim insanlarını 16-17-18 Eylül 2010 tarihleri arasında yapılan Belediye-İş Sendikası İkinci İşçi kurultayında bir araya getirmiş, 300’ü aşkın kurultay delegesi, görüş ve önerisini sunmuştur. Elinizdeki bu çalışma bir anlamda Belediye-İş üyesini temsilen ikinci işçi kurultayına katılan, 300’ü aşkın kurultay delegesinin görüş ve önerilerini de içinde barındıran bir çalışmadır.

 

Çalışma birinci bölümünde (A) çalışma süreleri, güvencesiz çalışma, ücretler ve asgari ücret ne oluyor? Sorusuyla bir yandan var olan durum analiz edilip, resmi istatistikler tarafından gizlenen gerçekler gözler önüne serilirken, ne yapmalı? Sorusu ile birincil bölüşüme müdahale edecek emek politikalarına ilişkin, yani hak kaybına uğramadan çalışma saatlerinin azaltılması, güvencesiz çalışmanın durdurulması ve insana onuruna yaraşır yaşanabilir ücretin elde edilmesine ilişkin somut uygulanabilir çözüm önerileri getirmektedir.

 

Çalışmanın ikinci bölümünde (B) işsizlik, işsizlik fonu, gelir dağılımı, sosyal güvenlik ve sağlık sistemi ve emekliler başlığı altında ne oluyor? Sorusunu sorarak varolan durum ortaya konurken,  ne yapmalı? Sorusu ile, gelirin yeniden dağılımı düzenleyen ikincil bölüşüme müdahale edecek emek politikalarına ilişkin somut çözüm önerileri getirilmektedir.

Çalışmanın Üçüncü (C) bölümünde ise; örgütlülüğü ve emeğin temsiliyetini artırmaya yönelik emek politikaları ortaya konmaktadır.

 

Sendikamız Belediye-İş; geçmişten bugüne kadar emek karşıtı politikalar konusunda sadece itiraz eden değil, itirazının bilimsel gerekçelerini ve alternatif önermelerini somut bir şekilde ortaya koyan bir sendikadır. Nitekim Belediye-İş Sendikası tarafından yayınlanan yayınların bir kısmı, İktisadi İdari Bilimler Fakültelerinin, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerinin bir kısmında yardımcı ders kitabı olarak okutulmaktadır.

 

Elinizdeki bu çalışma da üniversitelerde ve ilgili çevrelerde başvuru kaynağı olmaya aday bir çalışmadır.

 

Bu çalışmada görev üstlenen, katkı ve desteklerini esirgemeyen bilim insanlarımıza ve sendikamız uzmanlarına içten teşekkürlerimiz sunarız. Saygılarımızla

Belediye-İş Sendikası

 

 

ÖNSÖZ

 

Türkiye’de işçi sınıfının “Ne Oluyor?” sorusuna verebileceği cevapların hacmi, “Ne Yapmalı?” sorusuna verebileceklerinden çok daha fazladır. Elinizdeki çalışma her iki sorunun da cevaplarını kovalamakta, bu bağlamda elimizdeki birikimi arttırmaya gayret göstermektedir.

 

Metni oluştururken, sert yaşam ve çalışma koşulları altında yaşamı üreten ve yeniden üreten insanlarla beraber düşünmeye çabaladık. Hem kendi aramızda hem de işçilerle birlikte, yaşamın ve üretimin ezici talepleri karşısına, yaşamdan ve üretimden gelen talepleri yerleştirmeye çalıştık. Ortaya çıkan ürün, bir yandan emek mücadelesinin en önemli mevzilerini tanımlamaya ve tahkim etmeye gayret ederken, diğer yandan, daha “güzel ve güneşli yarınlar” için savunulması gereken politikaların altını çizmeyi amaçlamıştır.

 

Elinizdeki çalışmayı ayırt edici kılan özellikleri şunlardır:

 

1-Bu çalışma farklı disiplinlerden sosyal bilimcilerin bir araya gelmesi ile oluşturulmuştur ancak eklektik değildir. Çalışmanın üretim süreci içerisinde, iş hukuku, maliye, iktisat, sosyal politika, siyaset bilimi, sendikacılık gibi alanlar ekonomi politik ekseninde bir araya getirilerek çözüm üretilmiştir.

 

2-Betimlemek önemlidir. Ancak çalışmamız bununla sınırlı kalmamış, sosyal bilimler alanında göz ardı edilen neden sorusunu gündeme getirmiştir. Neden sorusuyla da yetinmeyip, yapılması gerekenleri irdelemiştir. Bu bağlamda olası bütün hatalarına rağmen hem düşünce hem de siyaset üretimi için gerekli birikimi içermektedir.

 

3- Elinizde bulunan çalışma içinde bulunduğumuz sistemin kaynaklarını kullanarak çözümler üretmekte, ancak bu kaynakları dönüşüme yönelik olarak kullanmaktan kaçınmamaktadır.

 

           

Elinizdeki çalışma üç ana tema altında geliştirildi. İlk başlığımız “Birincil Bölüşüme Müdahale Edecek Emek Politikaları” oldu. İşçi ve işverenin doğrudan üretim hattındaki ilişkilerine değinen bu ilk başlık, çalışma süreleri, güvencesiz çalışma, ücretler ve asgari ücret gibi temel konulara hem ne oluyor hem de ne yapmalı sorularını sorarak yaklaştı.

 

“İkincil Bölüşüme Müdahale Edecek Emek Politikaları” ikinci başlığı oluşturdu. Bu başlık altında işsizlik ve işsizlik fonu, gelir dağılımı, sosyal güvenlik ve sağlık sistemi ve emekliler incelendi. Bir başka deyişle emeğin yeniden üretimi koşullarının ve işgücü piyasasının denetimine yönelik düzenlemeler irdelendi.

 

Üçüncü ana temamız “Örgütlülüğü ve Emeğin Temsiliyetini Artırmaya Yönelik Emek Politikaları” başlığı ile verildi. Bu son başlık emeğin kendi kolektif potansiyellerini arttırmak için gerekli olan düzenlemeleri içermektedir. Bu düzenlemeler yine emeğin kolektif hareketi ekseninde gerçek yaşam pratiklerine dönüşeceklerdir.

 

 

Bu çalışmada,

 

Uzun çalışma saatlerine karşı            

“Yaşamak için Daha Çok Zaman”

           

Güvencesiz çalışmaya karşı   

“İnsan Onuruna Yaraşır İş ve Yaşanabilir Ücret”

 

İşsizliğe karşı                                                

“İstihdam için Kamu Göreve”

 

Gelir dağılımındaki adaletsizliğe karşı           

“Sosyal Adalet için Sosyal Devlet Göreve”

“Sadakanızı Değil Hakkımızı İstiyoruz”

 

Sağlık ve sosyal güvenlikteki kayıplara karşı 

“Herkese Sağlık ve Güvenceli Gelecek İçin   

Sosyal Devlet Göreve”                   

 

Örgütsüzlüğe karşı                                              

“Engelsiz ve Yasaksız Sendika ve Grev Hakkı”

 “Herkese Sendika Hakkı”

 “Emeğe Söz Hakkı”

 

diyoruz.

 

 

 

GÜNDEM