Belediye-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, 7 Ekim 2021 tarihinde Kuşadası/Aydın’da toplanarak ülkemiz ile emeğe ilişkin güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir.

Başkanlar Kurulumuz, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:

1- Covid-19 salgını; sağlık ve belediye çalışanları başta olmak üzere tüm çalışanları etkilemiştir. Salgın tedbirleri kapsamında birçok kısıtlamanın uygulandığı ve tam kapanma tedbirlerinin hayata geçirildiği dönemde dahi üretim hizmetleri durmamış, emekçiler virüs yüküne maruz kalmışlardır.

Salgından en olumsuz etkilenenler emekçiler olmasına rağmen, sendikal örgütlülük emekçiler açısından salgın döneminde de önemli bir koruma kalkanı olmuştur.

Başkanlar Kurulumuz salgın döneminde getirilen esnek çalışma biçimlerini kalıcı hale getirecek, sendikal örgütlülüğü zayıflatacak veya yok edecek tüm girişimlere karşı tüm işçi konfederasyonlarını uyanık olmaya, ortak ve kapsamlı çalışmaya davet etmektedir.

2- Yıllardır sendikamız Belediye-İş üyeleri; baskıyla, işten atma tehditleriyle, sürgünle zorla sendikamızdan koparılarak yandaş Hak-İş/Hizmet-İş ve DİSK/Genel-İş sendikalarına üye olmaya zorlanmıştır.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinin ardından; çalışanların yasal ve Anayasal sendika seçme haklarına saygı duyan yeni yönetim anlayışlarının, özgürlükçü ortamında, demokratik haklarını özgürce kullanan belediye emekçileri, ezici çoğunlukla sendikamıza üye olmuşlardır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iştirakleri olan İSTON ve İSBAK emekçilerinin yüzde 75-80’i, Antalya Büyükşehir ve bağlı şirketi Ulaşım A.Ş. işçilerinin yüzde 80-90’ı ve Ankara Büyükşehir ve bağlı ANFA, BELKA ve BELPLAS şirketlerinde çalışan işçilerin yüzde 70-75’i özgürce sendikamızı tercih etmiştir.

Üye kayıplarını içine sindiremeyen, Hak-İş/Hizmet-İş, yeterli yasal çoğunluğu olmamasına rağmen, İstanbul, Ankara ve Antalya Büyükşehir Belediyelerinde yaşadığı üye kaybının intikamını yetki itirazlarıyla toplu sözleşmesiz bıraktığı belediye işçilerinden almaya çalışmıştır.

Başkanlar Kurulumuz, Hak-İş/Hizmet-İş’in yetki itirazlarını, hukuki bir hakkın kötüye kullanımı yoluyla, işçilerin Anayasal toplu sözleşme haklarının engellenmesi olarak değerlendirmektedir.

Başkanlar Kurulumuz, Hak-İş/Hizmet-İş’i, emekçilerin sendika seçme ve toplu sözleşme haklarına saygı duymaya; emekçileri toplu sözleşmesiz bırakarak, onlardan intikam almayı amaçlayan, hukuksuz, vicdansız yetki itirazlarını geri çekmeye davet etmektedir.

3- Emekçilerin ve emekçi halkımızın günlük yaşamını alt üst eden hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk tüm hızıyla sürmekte, emekçilerin reel ücretleri her geçen gün erimekte, alım güçleri düşmektedir.

Yaşanan ekonomik krizin sorumlusu; sermaye yanlısı, üretime dayanmayan rant politikalarıdır.

Başkanlar Kurulumuz, ülkemizin bu cendereden çıkmasının yolunun, reform adı altında kemer sıkma uygulamalarından değil, üretime dayalı kapsayıcı sosyal devlet mekanizmalarının kurulması, akılcı, adil ve emekten yana politikaların benimsenmesi, vergi ve gelir adaletinin sağlanmasından geçtiğine inanmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz, krizin faturasının emekçilere kesilmemesi için tüm işçi konfederasyonlarını ortak tavır almaya, emeğin taleplerini yükseltmek için dayanışma ve mücadele hattı örmeye davet eder.

4- Başkanlar Kurulumuz, 5620 sayılı Yasa kapsamında yılda 5 ay 29 gün çalışan emekçilerin ve 696 KHK kapsamında çalışırken belediye şirketine aktarılan tüm çalışanların kadrolu istihdama kavuşabilmesi için mücadelede kararlıdır.

5- 6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında kamu kurum ve kuruluşlar ile belediyelerde çalışan işçilere ödenen ilave tediyeler, belediye şirketlerinde çalışan işçilere ödenmemektedir. Bu durum Anayasa'nın eşitlik ilkesine, hukuka ve vicdana aykırıdır. 

Başkanlar Kurulumuz, belediyelerde halk sağlığı ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren işlerde kamu hizmeti yapan belediye şirket işçilerine de, 6772 sayılı kanun gereğince yasal hakları olan yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini talep eder.

6- Ülkemizde tüm ücretliler, gelir dilimi matrahları adil ölçüde belirlenmediği ve güncellenmediği için her yıl ciddi kayba uğramaktadır. Çalışanların yıl sonunda eline geçen ücretleri, yılbaşında aldıkları ücretlerin oldukça altına düşmektedir.

Başkanlar Kurulumuz, vergi sisteminin Anayasa’nın 73. maddesindeki maliye politikasının sosyal amacı olan, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı esasına göre yeniden düzenlenmesini talep etmektedir.

7- Demokrasi ve hukuk emekçinin ekmeğidir. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları, emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz.

Demokrasinin var olabilmesi için, laiklik ilkesinin yürürlükte olması gerekir. Laikliğin olmadığı yerde demokrasinden bahsedilemez.

Laiklik; devlet, siyaset, hukuk ve eğitim işlerinin dinden arındırılması, dinin bu alanlara müdahale etmemesi şartıyla dini inanç ve ibadet özgürlüğünün güvence altına alınmasıdır.

Demokrasinin var olabilmesi için, yasama, yürütme ve yargı arasında güçler ayrılığı ilkesinin uygulanması, düşünce, ifade, yayın ve örgütlenme özgürlüğünün olması, ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması gerekir.

Başkanlar Kurulumuz; demokrasiyi yeniden inşa etmenin, bizlere ulus olma bilincini veren, bireyi yurttaş konumuna yükselten laik, demokratik Cumhuriyet’e sahip çıkmakla, mümkün olduğuna inanmaktadır.

8- Başkanlar Kurulumuz, ülkemizde toplumsal refahın artması ve gelir adaletinin sağlanması, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, halkın iradesinin her alanda egemen kılınması, işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi konularında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte kararlıdır. 11.10.2021