ffa41
Belediye-İş Sendikası Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirisi

Belediye-İş Sendikası Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirisi

 

Başkanlar Kurulumuz 6 Eylül 2014’te Ankara’da toplanarak, Türkiye Sendikal hareketinin gündeminde olan gelişmeler ile örgütlenme çalışmalarımız değerlendirerek aşağıdaki hususların basına, kamuoyuna ve teşkilatımıza duyurulmasına karar vermiştir.

 

1- Yıllardır uygulanan özelleştirme politikalarının, güvencesizleştirmenin ve taşeronlaşmanın ülkemizi bir emek cehennemine dönüştürdüğü gerçeği Soma faciası ile bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Başkanlar Kurulumuz, yaşanan katliamın sorumlusunun; işçinin örgütlenmesine karşı çıkanlarla birlikte, emeği esnekleştiren, taşeronlaştırmayı yaygınlaştıran siyasi iktidar ve yandaş sendikal anlayışlar olduğuna inanmaktadır. Kurulumuz, Soma faciasında hayatını kaybeden işçi kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diler.  

 

2- İş cinayetleri ülkemizin en acil toplumsal sorunu haline gelmiştir. Ülkemiz iş cinayetlerinde dünyada üçüncüsü ve Avrupa birincisidir. Soma'da ve devamında yaşanan iş cinayetleri, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın fiilen iflas ettiğini açıkça göstermektedir.

Başkanlar Kurulumuz, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın, sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının getirdikleri eleştiriler doğrultusunda yeniden ele alınması gerektiğine inanmaktadır.

 

3- Hükümet, sendikaların ve emekçilerin tüm itirazlarına karşın, taşeronlaştırmayı daha da yaygınlaştırılacak düzenlemelerin de içinde olduğu Torba Yasa Tasarısını yasalaştırmak istemektedir.

Başkanlar Kurulumuz, taşeronluk sisteminin yeniden düzenlenme adıyla kalıcılaştırılmasını, yaygınlaştırılmasını şiddetle protesto ederken,  taşeronluk sisteminin tümüyle ortadan kaldırılması gerektiğine inanmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz, Belediye Kanununda taşeronlaştırmanın ve özelleştirmenin önünü açan düzenlemeler ile belediyelerde kadrolara ilişkin sınırlamaların kaldırılmasını ve tüm belediye hizmetlerinin kadrolu işçiler eliyle yapılması gerektiğine inanmaktadır.

Bu anlamda, Kurulumuz, emeği köleleştiren taşeronlaştırmaya karşı, tüm konfederasyonların sonuç alıncaya kadar uzun soluklu bir eylemlilik süreci başlatması gerektiğine inanmaktadır.

 

4-Ülkemizde, örgütlenme, toplantı ve ifade özgürlükleri kısıtlanmakta, grevler erteleme adı altında yasaklanmakta, hakkını arayan işçi bozguncu; özgürlüklerine sahip çıkan gençler ise terörist ilan edilmektedir.

Başkanlar Kurulumuz tüm bu yaşananların, ülkemizdeki baskıcı ve anti-demokratik yönetim anlayışının yansımaları olduğuna inanmaktadır.

Kurulumuz, demokrasinin; evrensel ilkeler ışığında tüm kurum ve kurallarıyla işletilmeden adaletin ve toplumsal barışın sağlanamayacağına inanmaktadır.

Kurulumuz, ülkemizin evrensel demokrasiye ancak ve ancak, demokratik haklarını özgürce kullanabilen, eğitimli ve örgütlü bir toplumla ulaşabileceğine inanmaktadır.

 

5- Kristal-İş üyesi 5800 cam işçisi Şişecam’a ait 10 cam fabrikasında Anayasal ve yasal haklarını kullanarak 20 Haziran’da greve çıkmış, grev 27 Haziran’da Bakanlar Kurulu kararıyla "Genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte" olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelenme adı altında yasaklanmıştı.

Kristal-İş Sendikası'nın yasağın kaldırılması için Danıştay’a itirazı reddedilmiş, sendikanın bu karara itirazının Danıştay İdari Genel Kurulu'nca 7 gün içinde sonuçlandırılması gerekirken, aradan bir ay geçmesine rağmen sonuçlandırılmamıştır. Sendikanın, Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu ise, işleme konulmamıştır.

Başkanlar Kurulumuz, Hükümetin aldığı bu yasaklama kararının baskıcı totaliter yönetimlerin uyguladığı bir yöntem olduğuna inanmaktadır.

Kurulumuz, Hükümetin, cam emekçilerinin grevlerini erteleme adı altında yasaklamasını şiddetle protesto etmektedir.

 

6- Demokrasi; sadece seçim zamanı oy vermekten ibaret bir sistemin adı değildir. Demokrasi; işçinin, emekçinin ekmeğidir. Demokrasi; işçinin emekçinin haklarının, onurunun teminatıdır.

Demokrasi sendikaların da varlık nedenidir. Demokrasinin olmadığı hiçbir yerde, hiçbir ülkede sendikal haklardan, işçi hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez.  Sendikaların yaşam kaynağı demokrasi; düşmanı ise anti-demokratik rejimlerdir. Bugün ülkemizde ağır bir demokrasi ve  insan hakları sorunu yaşanmaktadır.

Belediye-İş Sendikası dün olduğu gibi bugün de, anti demokratik yönetimlere karşı, ülkemizde evrensel anlamda  bir demokrasinin hayat bulması için mücadele etmekte kararlıdır.

 

7-İktidarın "İLERİ DEMOKRASİ" ve "YENİ TÜRKİYE" söylemlerine rağmen bugün hala emekçilerin özgürce örgütlenmesinin önünde onlarca engel bulunmakta, Anayasal sendika seçme hürriyeti; baskıyla, tehditle ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz, başta bazı AKP'li yöneticiler olmak üzere siyasilerin üyelerimize yönelik anti-demokratik ve insanlık dışı, sendika değiştirme baskılarını şiddetle kınamaktadır.

Belediye-İş Sendikası, tüm siyasi parti ve siyasi anlayışlara eşit mesafede, evrensel sendikal ilkeler ışığında örgütsel bağımsızlığını koruyarak, eğilmeden, bükülmeden, emeğin hak ve çıkarlarını korumak için dün olduğu gibi bugün de gerekirse bedel ödemeyi göze alan sendikal anlayışını sürdürmekte kararlıdır.

 

8- Yüzyıllardır kardeşçe yaşayan Ortadoğu halkları, sermayenin küresel çıkarları, emperyalist rekabet ve enerji kaynaklarının kontrolü için mezhepçi politikalarla  birbirine düşürülmüştür.

Bir yanda İsrail Hükümeti Gazze’de her yaştan binlerce masum kadın ve çocuğu öldürürken, diğer yanda IŞİD'li katil, barbar sürüsü binlerce insanı vahşice katletmekte, evlerinden yurtlarından etmektedir.

Başkanlar Kurulumuz, Ortadoğu’da yaşanan acıları yüreğinde hissetmekte, Ortadoğu halklarına yönelik tüm insanlık dışı katliamları şiddetle kınamaktadır.  Kurulumuz, Ortadoğu’ya barışın emperyalist güçler eliyle değil, halkların özgür iradesiyle geleceğine inanmaktadır.

Başkanlar Kurulumuz, etnik kimliği ne olursa olsun bu topraklar üzerinde yaşayan insanlarımız için özgür ve eşit bir geleceğin; çoğulcu, özgürlükçü, eşitlikçi bir demokrasi ve bağımsız, laik bir Türkiye ile mümkün olduğuna inanmaktadır.

 

9- Başkanlar Kurulumuz, verginin tabana yayılmasını; herkesten mali gücüne, servetine ve gelirine göre vergi alınmasını sağlayacak bir “vergi reformu” gerçekleştirilmesini talep eder.

 

10-Başkanlar Kurulumuz, başta Susurluk Belediyesi işçileri olmak üzere; Yatağan,  SÜTAŞ ve DEVA işçilerinin her türlü baskı ve tehdide karşın, yılmadan, usanmadan emeğine, alın terine ve sendikal örgütlülüğüne sahip çıkma mücadelesini yürekten desteklemektedir.

 

11-Başkanlar Kurulumuz dün olduğu gibi bugün de; çağdaş, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletine yönelik her türlü saldırının karşısındadır, karşısında olmaya da devam edecektir.

 

12-Başkanlar Kurulumuz ülkemizi yönetenlerin ve siyasi aktörlerin birincil görevinin toplumsal gerilimi düşürmek ve toplumsal barışı sağlamak olduğuna inanmaktadır.

Kurulumuz, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm siyasetçileri siyasi gerilimi düşürücü tavır ve üslup içinde olmaya davet etmektedir.8.9.2014

  Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GÜNDEM