ffa41
Basından Aziz ÇELİK- Birgün Gazetesi :Şişecamdan Hile, İşçiden Direniş

İş Bankası'nın en önemli iştiraklerinden biri olan Şişecam grubuna ait Anadolu Cam Sanayi (ACS) Topkapı Şişe Fabrikası işçileri 28 Aralık'tan bu yana bacası sönmüş fabrikada bekliyor, işlerini korumak için direniyor. Topkapı Şişe Fabrikası Şişecam'ın üçüncü fabrikası 1969 yılında faaliyete geçti.

 

O günden bu yana işçiler sendikalı ve toplu iş sözleşmeleri var. O günlerde üç fabrikası (diğerleri Paşabahçe ve Çayırova) olan Şişecam bugün çokuluslu bir şirket haline geldi. Türkiye'de bir düzineden fazla fabrikası var. Yurtdışında, Bulgaristan, Gürcistan ve Rusya'da da çok sayıda cam fabrikasına sahip. Şişecam, Paşabahçe ve Çayırova işçisi kadar Topkapı işçisine de çok şey borçlu. Şişecam 31 Aralık 2012 itibariyle ACS Topkapı Şişe Fabrikasını kapatma kararı aldı. Ancak bu gerçekte bir kapatma değil. Şişecam Topkapı fabrikasının aynısını Eskişehir'de kurdu.

 

Aynı ürünleri orada üretecek, üstelik kapasiteyi de ikiye katlayarak. Aslında Topkapı Şişe Fabrikası Eskişehir'e taşınıyor. Şişecam, yöneticilerini götürdü, beyaz yakalı çalışanlarını ve markasını Eskişehir'e götürdü ama sıra işçileri götürmeye gelince yan çizmeye başladı. Yeni fabrikaya yeni ve ucuz işçi almak istedi. Çünkü Topkapı işçisinin yıllardır toplu iş sözleşmesi var, kıdemi yüksek ve kazanılmış hakları var. Şişecam bunun yerine asgari ücretli işçi çalıştırmak istiyor. AKP'nin yeni işçi istihdamında işverenlere sağladığı sigorta teşviklerinden yararlanmak istiyor.

 

Cam grup sözleşmesinin işçilere sağladığı haklardan kaçmak istiyor. 774 liraya yeni işçi çalıştırmak için Şişecam'a ömrünü vermiş eski işçileri sokağa atıyor. Aslında Şişecam yasaya, hukuka karşı hile yapıyor. Yasaların boşluklarından yararlanarak Topkapı fabrikasını kağıt üzerinde kapatıyor, işçileri çıkarıyor ve yeni bir şirket kurarak Eskişehir'de aynı üretime devam ediyor. İşçilerden kurtulmak için aç-kapa yapıyor. Şişecam'ın bu uygulaması hukuken hileli (muvazaalı) bir işlemdir. Bu işlem Medeni Kanun Madde 2'de düzenlenen "dürüst davranma" kuralının ihlalidir.

 

Yasaya göre, "herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." Şişecam aslında fabrikayı taşıyor ancak hukuksal yükümlülüklerden kurtulmak ve ucuz işçi çalıştırmak için kapatma işlemi yapıyor. Bu açıkça hileli ve hukuksuz bir işlemdir. Topkapı işçileri ve Kristal-İş Sendikası bu hukuksuz işleme karşı çıkıyor ve işçilerin kazanılmış haklarının korunmasını, Eskişehir'de kurulan fabrikaya veya diğer cam fabrikalarına naklini istiyor.

 

Topkapı cam işçileri, yerlerinden yurtlarından, dostlarından ve yaşadıkları muhitten ayrılmaya ve göçmeye razı. Onlar işlerini ve haklarını koruyarak Türkiye'nin diğer illerindeki cam fabrikalarında çalışmak istiyor. Ama işveren ucuz işçilik için onları bir çırpıda gözden çıkarıyor. İş var, üretim devam ediyor; o halde işçiyi neden sokağa atıyorsunuz? Şişecam yönetimi bunun vebalini taşımaktadır. İşçiler, Şişecam yönetiminin bu insafsız kararını düzeltmesini istiyor. İşçiler, eşleri ve çocukları ile fabrikada bekliyor. Yılbaşını fabrikada karşıladılar.

Şişecam yönetimi kraldan çok kralcı davranıyor. Kendilerini şirketin sahibi sanıyorlar. Oysa onlar sadece profesyonel yöneticiler. Bu noktada Şişecam'ın asıl sahibi olan İş Bankası'na gözleri çevirmek lazım. Bu mesele İş Bankası'nın meselesidir. İş Bankası üzerinde etki gücü olanlar sorunun çözümü için devreye girmelidir. Sadece destek ziyaretleri yetmez. Şişecam'ın bu hileli işlemine dur demek ve işçilerin işlerini ve haklarını korumak için başlattıkları mücadeleye somut destek vermek lazımdır. Sözüm İş Bankası üzerinde etki güçleri olan CHP'ye ve BASİSEN Sendikası'nadır. Şişecam yönetiminin bu hilesine ve keyfiliğine karşı somut girişimlerde bulunsunlar, işçinin sesine kulak versinler.

Birgün Gazetesi-03.01.2013

 

 

GÜNDEM