ffa41
Basından - Milliyet Gazetesi - Abbas GÜÇLÜ - Türkiye’nin en önemli sorunu: İŞSİZLİK!

Sizler ve siyasetçiler ne düşünüyor bilmem ama bana göre Türkiye’nin en önemli sorunu, kesinlikle ve kesinlikle işsizlik.

Ve bu işsizlerin en başında da öğretmenler geliyor...

Türkiye İş Kurumu, İŞKUR’un 2012’ye yönelik yaptığı analizler ise tam anlamıyla ürkütücü.

İlk kez iş arayanların yani genç işsizlerin, her ikisinden birisi, üniversite mezunuymuş!

Eğitim ve istihdam ilişkisi açısından çok daha vahim olanı ise mesleki beceriye sahip eleman bulunamaması!..

İşgücü piyasası temininde güçlük çekilme nedenlerine bakıldığında, ilk sırada yüzde 54,5 ile gerekli mesleki beceriye, niteliğe sahip eleman bulunamaması, ikinci sırada yüzde 50,9 ile ilgili meslekte eleman yokluğu yer alıyor!

Peki DPT, YÖK ve MEB bu konuda ne yapıyor?..

İnsan gücü planlaması!

Günümüzün en önemli yatırımlarından birisi de insana yapılan yatırım. Yani insan gücü planlaması. Yani doğru adamı doğru iş için yetiştirme ve doğru işe yönlendirme!

İnsan kaynakları artık uzmanlık haline geldi. Gerek şirket, gerekse ülke olarak bu işi en iyi şekilde planlayanlar, diğerlerine göre bir adım daha öne çıkıyorlar. Ama ülkemizde bu konuda ciddi adımlar atıldığını söylemek, en büyük yalanlardan birisi olur.

Zaten İŞKUR’un analizleri de bunu çok çarpıcı bir şekilde doğruluyor.

Peki o zaman, bu amaçla kurulan kurumlar ne iş yapıyor?..

Eminim ki onların da fazlasıyla mazeretleri vardır.

Hiç tartışmasız, ilk sırada da, biz önümüzü görebiliyor muyuz ki, başkalarına yöne verelim çıkarsa hiç şaşırtıcı olmaz!..

Şok edici veriler!

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İşgücü Piyasası ve İstatistik Dairesi Başkanlığı’nın 2012 analiz raporunda çok önemli ayrıntılar var. Merak edenler İŞKUR’un sitesine girip tüm ayrıntıları görebilirler.

İşte o analizden bazı satır başları:

 * İlk kez iş arayanların yüzde 45,7’sini yüksekokul veya fakülte mezunları oluşturuyor.

 * İşgücü piyasası temininde güçlük çekilme nedenlerine bakıldığında ilk sırayı yüzde 54,5 ile gerekli mesleki beceriye, niteliğe sahip eleman bulunamaması, ikinci sırayı yüzde 50,9 ile ilgili meslekte eleman bulunamaması, üçüncü sırayı ise yüzde 45 ile yeterli iş tecrübesine sahip eleman bulunamaması alıyor. Bu üç nedeni ise yüzde 26,6 ile önerilen ücretin az bulunması ve yüzde 25,8 ile çalışma ortam ve koşullarının beğenilmemesi izliyor.

 * İşsizlik oranının genel olarak erkek ve kadın için yaş grupları büyüdükçe azalıyor. En yüksek işsizlik oranı hem toplamda, hem de kadın ve erkeklerde 20-24 yaş grubunda.

 * 20-24 yaş grubundaki erkeklerin işsizlik oranı yüzde 17,1. Kadınların işsizlik oranı ise yüzde 22,2.

 * Meslek gruplarına göre en yoğun istihdam yüzde 19,6 ile nitelikli tarım, hayvancılık, ormancılık ve su işlerinde çalışanların olduğu görülüyor. Bu alandaki ikinci meslek grubu ise yüzde 15,6 ile nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlardır. En az istihdamın gerçekleştiği meslek grupları ise yüzde 7 ile büro ve müşteri hizmetlerinde çalışan elamanlar ve yüzde 6,3 ile yardımcı profesyonel meslek mensuplarıdır.

 * Genç nüfusun yüzde 46,8’i, genç erkeklerin yüzde 46,2’si, genç kadınların ise yüzde 48’i hizmet sektöründe istihdam ediliyor.

Gençleri heba ediyoruz!

Son madde çok önemli! Her iki gençten birisi hizmet sektöründe çalışıyormuş. Yani çok da uzmanlık gerektirmeyen işlerde. Muhtemelen pek çoğu da turizm sektöründe, mevsimlik işçi.

Çünkü, o sektörde de kalifiye elemanların önemli bir bölümü ya yabancı ya da farklı alanlarda eğitim görenler. Bu işleri de sevdiklerinden değil mecbur kaldıkları için yapıyorlar. Yani kalıcı ve mutlu değiller!..

Yine çok çarpıcı bir diğer veri ise en yoğun istihdamın, tarım, hayvancılık, ormancılık ve su işlerinde gerçekleşmesiymiş.

Eyvah ki eyvah..

Tıpkı turizm sektöründe olduğu gibi hepsi de mevsimlik ve uzmanlık gerektirmeyen işler.

Çalışanların o işte kalıcı olmalarını beklemek de hayalcilik olur. Çünkü, ne belirli bir statüleri var ne de iyi bir kazancı!..

Daha önce de defalarca yazdım ama yeri gelmişken bir kez daha dikkat çekmek istiyorum.

Gelişmiş ülkelerde tanımlanmış ve eğitimi yapılan meslek çeşitliliği on binin çok üzerinde. Türkiye’de ise bin tane bile değil. Yani öncelikle meslek yelpazesini genişletmemiz gerekiyor ki, bir yanda milyonlarca genç işsiz varken, öte yanda işverenler kalifiye eleman bulamıyoruz diye yakınmasınlar...

Özetin özeti: Türkiye’yi, dünyayı kurtarmaya soyunanlarımız çok fazla, keşke biraz da işsizlik gibi sıradan ufak işlerle uğraşacak birileri çıksa ne iyi olur!..

26.07.2013

 

 

GÜNDEM