ffa41
Basından - Evrensel Gazetesi - KADINLARIN ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ‘YENİ’ DÜZENLEME - Bir hak verilmiş gerisi çalınmış

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kadın işçilerin çalışma koşulları ile ilgili yeni düzenlemeler yaptı. Ancak çokça reklamı yapılan düzenlemede yeni olan tek şey emziren kadınların 1.5 sene gece vardiyasında çalışmayacak olması. Gece vardiyasındaki kadınların 7.5 saatten fazla çalıştırılamayacağı, belediye sınırları içinde olsun ya da olmasın toplu taşıma ile işyerine ulaşımlarının sağlanması, isteğe göre eşleriyle aynı vardiyada ya da eşinin gündüz vardiyasında çalıştırılması gibi maddeler eski düzenlemede de vardı. Görüşlerini aldığımız Sendikal Güç Birliği Platformu Üyesi Necla Akgökçe sağlık raporuyla çalışmama iznini sadece işyeri hekimlerinin veriyor olmasının kadın işçiler için bir mağduriyet yarattığını ifade ederken, Kadın Emeği ve İstihdamı Girişiminden Serap Güre bunun tamamıyla bir göz boyama olduğunu söyledi.

BİR ADIM İLERİ İKİ ADIM GERİ

Necla Akgökçe - Sendikal Güç Birliği Platformu Kadın Koordinasyonu: AKP hükümeti  her zaman yaptığı şeyi yine yaptı. İşçilerin zararına olan her türlü uygulamayı onların işini kolaylaştırıyormuş gibi sundu.  Bu konuda ana akım medya en büyük destekçileri. Şöyle başlık atmışlar örneğin; “Kadınlar artık gece vardiyalarında 7.5 saat çalışacak”. Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma  Hakkındaki 09.08.2004 Yönetmeliğine baktığınızda, eskiden de 7.5 saatti gece vardiyalarında çalışma süresi. 2013 yönetmeliğinde yenilikmiş gibi sunulan ‘eşlerle vardiyaların eşleştirilmesi’ durumu zaten 2004’te de vardı. Yeni olan tek şey, gebelik ve analık durumunda çalıştırılma yasağının düzenlendiği 9. maddenin 1. fıkrası; yani gebe ve emziren kadınlar toplam 1.5 yıl gece vardiyalarında çalışmayacak. Bu, eskiden uzatma ile bir yıldı. Fakat sağlık gözetimini düzenleyen 7. maddede de kadınlar açısından önemli bir hak kaybı var. Kadınların gece postalarında sağlık nedeniyle çalıştırılmamasına ilişkin raporu artık sadece işyeri hekimi veriyor. Daha önce sağlık ocağı, hükümet ve belediye doktorları da verebiliyordu bu raporu. Onu kaldırmışlar. İşyeri hekimliği müessesesi  fabrikalarda işveren tarafından yönlendirilebilir. Bu, işçi kadın aleyhine bir durum. Ayrıca küçük işletmelerde -ki kadınlar genel olarak buralarda çalışırlar, işyeri hekimi olmayabilir- bu sorunu nasıl çözümleyecekler?

Bir de bu kanuna ilişkin en önemli eksik, denetimdir. Bu kanuna rağmen kadınlar geceleri 10 saat çalıştırıldılar. Hamile hamile en zor işlere sürüldüler. Hatta bazen mobbing aracı olabiliyor hamilelik. Düzenlemede bir yenilik olarak müfettiş denetimi getirilmiş ama bunun çalışanları da içine alan bir sistem olması gerekiyor. Pratikte hiçbir biçimde uygulanmıyor çünkü.

GÖSTERMELİK DÜZENLEME İŞE YARAMAZ

Serap Güre (KEİG): Bu tamamıyla bir göz boyama. Ortada kadınların talep ettiklerinin somut bir karşılığı yok. Çocuk bakımı doğumdan sonra kadınlar ve erkekler tarafından ortak paylaşımı gerektirirken doğum izin süresi sadece kadınları kapsıyor. Biz de ücretli doğum izninin ebeveyn izni olarak değiştirilmesi, erkekler tarafından da kullanılacak 2 aylık izin süresi olması gerektiğini söylüyoruz. Çocuk bakım yükü kadınların üstünde olduğu sürece, çalışan kadının işe dönmesi zorlaşıyor. Ebeveyn izni, kadın üzerindeki ‘çocuğu kadın doğurur, çocuğa kadın bakar’ anlayışının da değişmesini sağlayacak. Bu meseleye toplumsal bakışta da önemli bir adım olacak. Sorun sadece gebelik ve emzirme sürelerinin uzatılması, gece vardiyalarında çalışmanın 1.5 yıl süreyle engellenmesi değil. Çocuk bakımı sosyal bir hak olarak algılanmalı, kreşler, gündüz bakım evleri, etüt merkezleri yaygınlaştırılmalı. Bu sayede kadınların yaşamlarını kurgulamada özgürleşmesi de sağlanacaktır. Biliyoruz ki, birçok kadın “Kızım benim yaşadığım koşullarda yaşamasın” diyor. Devlet bunun hala farkında değil. Göstermelik düzenlemelerle çalışan kadınların yaşamını kolaylaştırdıklarını sanıyorlar.

26.07.2013

 

GÜNDEM