ffa41
Basından -Sol Gazetesi- ÇALIŞMA MECLİSİ´NDE TAŞERON PROTESTOSU

Dokuz yıl aradan sonra toplanan 10. Çalışma Meclisi'nde protestoları engellemek için Başbakan Erdoğan'ın konuşması öncesinde salon kim olduğu belirsiz bir kalabalıkla dolduruldu. Salonda sendika başkanları ayakta kaldı. Önlemlere rağmen toplantının ilk günü, taşeron işçilerin protestosuna sahne oldu.

Çalışma Meclisi'ne hükümetin "protesto korkusu" damga vurdu.        
Toplantı, taşeron işçilerin protestosuna da sahne oldu. Dokuz yıl aradan sonra toplanan Çalışma Meclisi, iktidarın planladığı saldırıları hayata geçirmek için düzenlediği bir demokrasi müsameresi olarak dün başladı.

İki gün sürecek olan toplantıların ilk günü ise tam bir fiyaskoydu. Sabah salona girmek için gelen sendika başkanları, salonun kim olduğu bilinmeyen bir kalabalıkla doldurulmuş olması üzerine ayakta kalırken, sendikacılara yer bulmaya çalışan sendika uzmanları Başbakanlık korumalarıyla muhatap olmak zorunda kaldı.

Salondaki kalabalığın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından ortadan kaybolması dikkat çekti. Eylül başından beri protestolardan korkan hükümet, aynı tavrı Ethem Sarısülük davasında ve Beşiktaş Galatasaray maçında da göstermiş, protesto olma olasılığı olan alanlar "yandaş"larla doldurulmuştu.


10. Çalışma Meclisi'nde taşeronluk, kıdem tazminatının fona devri, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisinin verilmesi, esnekleştirme gibi önemli saldırı başlıkları yarın da tartışılmaya devam edecek.

ÇELİK'İN SİHİRLİ FORMÜL ARAYIŞI

Toplantının açılış konuşmasını yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Çalışanların hakkını koruyan, müteşebbislerin de rekabet gücünü artıran sihirli formülü arıyoruz. Bu sihirli formülü nasıl buluruz, bilemiyorum ama Çalışma Meclisi'nin amacı bu sihirli formülü bulmak" ifadelerini kullandı. Çelik'in "işçinin istismarım mutlaka önlemeliyiz" diye formüle ettiği tartışma başlıkları, patronların yıllardır talep ettiği konulan kapsıyor.


ERDOĞAN: BİZ YOL ARKADAŞIYIZ          
10. Çalışma Meclisi'ne katılarak uzun bir konuşma yapan ve konuşmasının ardından diğer konuşmacıları dinlemeden salonu terk eden Başbakan Erdoğan, konuşması boyunca kullandığı ilginç ve çarpık ifadelerle dikkat çekti. Erdoğan, "İşçi, işveren ilişkilerini inşa etmek için bizim yurtdışından ideolojiler transfer etmeye hiç ihtiyacımız yok. Kendi tarihimiz, kültürümüzde özellikle de bizim Ahi teşkilatımızda olduğu gibi biz, işçi-işveren, patron-emekçi ayrımını bir kenara koyacak, yol arkadaşlığı kavramı üzerinden ilerlemenin mücadelesi içinde olacağız" dedi. Erdoğan, işçiler ve patronların "yol arkadaşlığını" ise şu sözlerle anlattı: "Yol arkadaşlarının aynı yolda, aynı istikamette, yan yana yürüyen, hem meşakkati, hem faydayı paylaşan kader ortaklarıdır."


'SIKILI YUMRUKLARLA EL SIKIŞILMAZ'  
Başbakan Erdoğan konuşmasında mücadele eden sendikalara ve sola vurmayı da unutmadı. Sıkılı yumruklarla el sıkışmanın mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan, "Her meselede slogan atmaya ara verip sıkılı yumrukları açıp birbirimize kulaklarımızı, zihnimizi hatta gönlümüzü açtığımızda inanın çözemeyeceğimiz hiçbir mesela yoktur" dedi.

Erdoğan'ın bu sözlerine, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Twitter hesabından "Başbakan sopayla, taşla müzakere olmaz dedi. TOMA ile biber gazıyla olur mu peki" diyerek tepki gösterdi.


BEKO: ESNEYECEK HAL KALMADI           
Toplantıda yaptığı konuşmaya, Çalışma Meclisi'nden olumlu sonuçların çıkmasının zorluğuna değinerek başlayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, "Biz DİSK olarak, daha esnek bir emek piyasası ve daha ucuz işçiliği hedefleyen hiçbir düzenlemenin onay makamı olmayacağız, olamayız" diyerek, DİSK'in kırmızı çizgilerini vurguladı.


TAŞERON İŞÇİ İSYAN ETTİ           
TİSK Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik'in konuşması ise salondan yükselen protesto sesleri ve kürsüye çıkan taşeron işçinin müdahalesiyle kesildi. TİSK Başkam'mn kıdem tazminatının gelecekteki işçiler için kaldırılmasına ilişkin önerisine tepki gösteren işçi temsilcileri, "Çocuklarımızı satmayacağız" diye yanıt verirken, kürsüye çıkan bir taşeron sağlık işçisi de "Asgari ücretle yaşanır diyorsunuz, bir ay yaşayın da görelim" diyerek hükümet ve patron temsilcilerinin tavrını protesto etti. Toplantının öğleden sonraki bölümünde kıdem tazminatı başlığı tartışılırken, hükümetin bu konuya ilişkin hazırladığı öneriler yalnız işçi temsilcilerinin değil, patron temsilcilerinin de tepkisiyle karşılaştı. Patronlar "maliyetin yüksek" olduğunu söylerken, tasarıya tek olumlu tepkiyi verenin AKP yanlısı Hak-İş Konfederasyonu olması dikkat çekti.

27.9.2013

 

 

GÜNDEM