ffa41
Basından- Aydınlık Gazetesi-Mehmet Akkaya-100 yıl sonra kölelik yeniden hortladı

Kapıdaki, çalışma hayatını kökten değiştirecek, işçilerin ve sendikal hareketin 100 yıllık kazanımlarını ortadan kaldıracak olan büyük saldırıdır. Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı bu...

Adı, Ulusal İstihdam Stratejisi... Türkçesi, "ulusal çapta işsizliği önlemenin stratejik planı"...

Devletin ekonomiden çekildiği, yatırımların engellendiği koşullarda işsize nasıl iş bulacaklar? Stratejik plan, çalışanların haklarını kısmayı, ya da tamamen ortadan kaldırmayı içeriyor.

Strateji, esnek çalışmayı ve taşeron sistemini yaymayı, emeklilik primlerini SGK yerine özel emeklilik şirketlerine akıtmayı ve özel istihdam bürolarına (ÖİB) işçi kiralama yetkisi vermeyi amaçlıyor.

Sendikacılarımız kıdem tazminatının kaldırılması niyetine haklı olarak tepki gösterirken, işçi sınıfını toptan köleleştirecek olan özel istihdam bürolarına ve belirli süreli sözleşmeye karşı yeterince duyarlı değiller.

Oysa bunların açacağı tahribat, çok daha büyüktür.

MAFYALAŞAN SİSTEMİN KÖLELİĞE SARILMASI

100 yıl öncesinin köleliği hortlatılıyor.

Hatırlayalım.

Mazlum ülkelere saldırdılar, boyunlara boyunduruk, bileklere zincir vurdular, ölünceye kadar kendilerine hizmet ettirdiler. "Özgürlük" diyeni kurşuna dizdiler, kırbaçladılar, tabutluklara hapsettiler, köpeklere parçalattılar, derilerini yüzdüler. Köle sahipleri, işgücünün, daha da ötesinde, bedenlerin sahibiydiler.

ABD, İspanya, Portekiz, Hollanda, Norveç, Danimarka, İsveç, İngiltere ve Fransa, köle taciri devletler olarak tarihe geçtiler.

300 yıl boyunca Avrupalılar, 12 milyon Afrikalıyı Amerika'ya ve Karayipler'e taşıdılar. Sadece İngiltere, 1660-1807 yılları arasında, 3,4 milyon Afrikalıyı köleleştirmişti. En az 450 bini ise, yolda hayatını kaybetti.

1650'den sonra Kıta Amerikasında beyaz işgücü, yerini tamamen Afrika'nın köle emeğine bıraktı.

Burjuvazi için ise, işgücünü özgürce satanlar lazımdı. Köle sahipleriyle 100 yıl boyunca savaştılar. İşgücünü kim, nasıl sömürecek savaşıydı bu. Oluk gibi kanlar aktı.

Araplar, Ruslar, Çinliler de, yüzyıllar boyunca köleci sistemle yönetildiler.

Nihayet 2 Aralık 1926'da, Milletler Cemiyeti köleliği yasakladı.

YENİDEN KÖLELİK

Köleliğe devrimci burjuvazi son verdi. Kapitalizmin ve burjuvazinin gelişmesi, işgücünün metalaşmasına bağlıydı.

Eski kölelerin emeğini sömürerek zenginleşen burjuvazi, zamanla devrimciliğini yitirdi, işgücünü daha çok sömürmenin kâşifi oldu.

Köleliğin kaldırılmasından 100 yıl sonra, insanlık yeniden köleliğe tanık oluyordu. Yeni köleler işçilerdi. Taşeron sistemi, esnek çalışma ve kiralık işçilik hızla yayılıyordu.

2009'da Meksika'da toplam işgücünün yüzde 10'u, Tayland'da elektronik sanayi işçisinin yüzde 50'si, Filipinler'de tüm işçilerin yüzde 10,8'i, imalattaki işçilerin ise yüzde 15,6'sı taşeron işçisi haline gelmişti. Avrupa ve Amerika ise, taşeron cehennemine dönmüştü. Türkiye'de taşeron işçi sayısı 4 milyona yaklaştı.

2009 yılında dünya burjuvazisinin yüzde 74'ü, sürekli işçilik yerine, OİB'lerin sağladığı kölelere yöneldi. Özel İstihdam Büroları Avrupa Konfederasyonuna (Eurociett) göre, 2009 yılında dünyada köle tüccarı şirket (ÖİB) sayısı tam 140 bine ulaştı.

 

2009'da, köle büroları aracılıyla pazarlanan işçi sayısı dünyada 46 milyona, 2015 yılında ise 60 milyona ulaştı. 2015 sonunda köle tüccarı büro sayısı 260.000'e çıktı. Bu büroların pazarladığı taşeron işçisi sayısı 12 milyona, kiralanan işçi sayısı ise 60 milyona ulaştı. Kölelik merkezlerinde çalışanların sayısı bile ürkütücü. 1.660 bin personel, işçinin pazarda köle gibi satılmasından maaş alıyor.

Türkiye'de ise, 2003'te İŞKUR yasası değiştirildi, OİB'lerin önü açıldı. Şimdiden köle taciri şirket sayısı 451 oldu. Şimdi Hükümet, bu bürolara köle ticareti yapma yetkisi vermeye çalışıyor. Ulusal İstihdam Stratejisi ortadan kaldırılmaz ise, işçi sınıfını bekleyen ortaçağın vahşi köleliğidir.

"Eyvah" dememek için, zaman bugündür.

27.01.2016

 

GÜNDEM