"Bu paket, çalışma hayatındaki tüm engelleri ortadan kaldıran düzenlemeleri içerecek. Çalışma hayatına köklü değişiklikler geliyor." ÇSGB Faruk Çelik böyle diyor.

Kimin için engel kaldırılıyor?

Hükümetin ve sermaye sınıfının mı, işçinin mi? İşçinin haklarım ellerinden alanlar insafa mı geldi?
Sermayenin işçi sınıfını daha da azgınca sömürmesi için son engeller kaldırılıyor. Seçimler de geliyor, işçinin oyunu isteyecekler. "Yeni yasama yılı tam da yerel seçimler öncesine denk geleceği için köklü değişiklik gelir mi gelmez mi? Bu, tamamen süreçle ilgili bir durum" diyor Bakan.

Haziran ayaklanması ve Suriye'ye düşmanlık, oylarını aşağı çekti, "işçinin oyunu da kaybederiz" diye korkuyorlar. Ama emperyalistler ve sermaye sınıfı sıkıştırıyor. ÇSGB, şekere bulanmış bir plan hazırladı.

Esnek çalışma, taşeron cehennemi ve kıdem tazminatını yok etmek

"Esnek emeklilik" adıyla, işçinin sosyal güvenlik priminin SGK'ya değil, özel emeklilik şirkeüerine aktarılması sağlanacak. Böylece kıdem tazminatı yağmalanmış olacak. Hükümet bu şirketlere, SGK aleyhine %25 oranında devletten para desteği de vermişti.

Bakan ise, işçi lehineymiş gibi anlatıyor bunu. Sendikalı işçinin tepkisini engellemek için de, "kazanılmış haklara dokunmuyoruz" diyecekler.

İkinci olarak düşünülen, taşeron sistemine sınırsız özgürlük getirmek, için, her yeri taşeron cehennemine çevirmek. Esnek çalışmayı yaymak da var planda. Özellikle kadın işçiye... "Çok çocuk yap, çok izin kullan" diyorlar. Kadını eve kapatıp başbakana çocuk doğurtacaklar ve esnek çalışmayı yayacaklar. Özetle plan, esnek çalışmayı yaymayı, kıdem tazminatını yok etmeyi, taşeron sistemine sınırsız özgürlük getirmeyi ve kadın işçinin çalışma hayatından uzaklaştırmasını amaçlıyor.

İşçiye kölelik planı

Plan bir kaç gün öncesine buydu. Ama TİSK "yetmez" dedi. Kiralık işçilik uygulaması da istiyor. TİSK'in işveren dergisinin Temmuz-Ağustos sayısı buna ayrıldı. Hükümet hemen koroya katıldı. ÇSGB Müsteşan Fatih Acar ve devletin işsize iş bulmakla görevli kurumunun başı, İŞKUR Genel Müdürü, yazılarında kiralık işçiliği savundular. TİSK'in basığı düğme, ÇSG Bakanlığında yandı. Hemen kiralık işçiliği de sokuşturdular plana. Böylece Ulusal istihdam Stratejisindeki (UIS) işçi aleyhine bütün konular plana girmiş oldu.

Emperyalistler dünyayı cehenneme çevirdiler

Özel istihdam Büroları Avrupa Konfederasyonu'na (Eurociett) göre, dünyada işçi kiralayan ÖİB sayısı 140 bin. 863 bin personel ise, işçinin pazarda köle gibi satılmasından maaş alıyor. Dünya sermeyesinin % 74'ü, sürekli işçilik yerine, ÖIB'lerin sağladığı köleleri çalıştırmaya eğilimli. Köle büroları aracılıyla pazarlanan işçi sayısı dünyada 46 milyonu bulmuş. Bunun 12.9 milyonu ABD'de, 14,6 milyonu AB'de, 12,3 milyon Brezilya'da, 2,6 milyon Japonya'da. Almanya'da pazarlanan köle sayısı ise 700 bin. 2008 krizi öncesinde bu sayılar iki katı imiş. AB'de işe alımların % 50'si böyle. 2024 yaş grubunda ise % 60'a çıkıyor. "Sendikalar uyuyor, işte firsat." 2003'de IŞKUR yasası değiştirilerek, ÖIB'lerin önü açıldı. 2009'da, yasa ile ÖİB'lere işçi kiralama olanağı sağlandı. Yasa Cumhurbaşkanından döndü. Bugüne kadar gündeme getirmeye cesaret edemediler. Sendikaların, özellikle de Türk-İş'in sessizliği, Hükümete kölelik yasasını hortlatma cesareti verdi. Hem de seçime az kala. işçi sınıfının haklarına son darbeler hazırlanıyor. Umalım ki, sendikalar silkinirler, işçiye ve sendikal harekete sahip çıkarlar.

19.9.2013