ffa41
Basından- Aydınlık- Mehmet Akkaya- Taşeron işçisine kırk katır ve çürüyen devlet!

Meclis’e sevk edilinceye kadar gizlenmek istenen, muhtemeldir ki Meclis Komisyonlarından ve Genel Kuruldan hızla geçirilerek yasalaştırılacak olan “taşeron işçilerine kadro” denilen gizliliğin, bütün çabalara rağmen görünenleri şunlar:

1-) Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 11 Aralık günü TRT Haber’de “KİT’lerin kadroya dahil edilmesi son derece yanlış olur” dedi. Anlamı, KİT’lerin özelleştirilmesine devam, taşeron işçilerine de kadro yok.

2-) Belediyelerdeki taşeron işçilerine de kadro yok. Belediye şirketlerine aktarılacak, şirketin sözleşmeli personeli olacaklar.

Şirketi olmayan belediye şirket kuracak. Bakın belediye şirketlerinin haline, kurulacak yerlerde neler olacağını bulursunuz. Henüz büyükşehirlerde ve bazı ilçe belediyelerinde görülen belediye şirketçiliği, bütün belediyelere yayılacak. 30 büyükşehir, 51 il ve 919 ilçe belediyesinde binlerce şirket kurulacak. Belediyelerde halkçı yaklaşımlar yıkılacak, denetlenemeyen ve dizginlenemeyen suistimaller türeyecek.

Şirkete sendikanın girebilmesi, belediye başkanının şubesi gibi davranması halinde mümkün olabilecek, işçi ise sözleşmesinin yenilenmeme korkusu ile belediye başkanının ve şirketin kölesine dönüştürülecek.

 

PARA, KÂR, İHALE...

3-) İl Özel İdarelerinin ihaleye verilen işlerindeki taşeron işçilerine de kadro yok. Şirketçilik sadece belediyelerle sınırlı kalmıyor. Vilayetlerde de şirket, hatta şirketler kurulacak. Şirketi kuracak olan İl Genel Meclisi ve Meclisin başındaki mülki amir olan vali, devlet görevlerine ek olarak şirket patronu görevini de yapacaklar. Devlet görevlileri, artık ihalelerle uğraşacak, bizzat uğraşmasalar da, işveren olarak uygulamaların nihai karar vericisi olarak para kazanma, kar etme esası üzerine işleyen kapitalizmin çarkına girecekler. Bir yanda devleti temsil görevleri, diğer yanda patronluk, para, kâr, ihale zincirinde kapitalizmin kiri.

İl Özel İdarelerindeki taşeron işçilerinin aktarılacağı bu şirketlerde işçinin patronu, şirket yöneticileri, şirketin kurucusu olan meclis ve validir.

Türkiye’de büyükşehir olan il sayısı 30. Bu demektir ki 51 vilayette valiler şirket kuracak.

Hükümet, bırakalım Türkiye’deki toplan taşeron işçisi sayısını, kamuda ve belediyelerdeki taşeron işçisi sayısını da bilmiyor. Açın 2015 Haziran seçimlerindeki AKP’nin Seçim Beyannamesini, şu cümleyi göreceksiniz; “Kamudaki taşeron işçi sayısını tespit etmek için çalışma yürütülecektir.”

Gerçekte durum bu kadar vahim...

Eski ÇSGB Faruk Çelik, “belediyelerde ve İl Özel İdarelerindeki taşeron işçisi sayısının 1.5 milyondan fazla olduğunu” söylemişti. Bu da başka bir vehamet...

O halde belediye başkanlarının ve valilerin nasıl bir hercümerce sürükleneceğini, Cumhuriyet devletinin karşılaşabileceği tehlikenin boyutunu düşünebiliyor musunuz?

Ya bu tasarıyı hazırlayanlar tehlikenin farkında mı?

4-) Belediyelerdeki, valiliklerdeki ve KİT’lerin büyük kısmındaki taşeron işçileri kadroya geçirilmeyeceğine göre, geriye bakanlıklardaki taşeron işçileri kalıyor. Dananın kuyruğunun koptuğu başka bir mecra da burası...

 

SÖZLEŞME, SINAV, PERFORMANS...

 

Bakanlıklardaki taşeron işçilerinin bir kısmı kadroya geçirilecekmiş gibi görünüyor? Kaç kişi olduğunu taslağın gizliliği bitince anlayacağız. Ancak, az sayıda seçilmiş kişiler ve nokta birimler olacağına dair şüphe epeyce yoğun. Büyük kısmını bekleyen ise sözleşmeli personel statüsü; sınav, güvenlik soruşturması ve amirinin her an atabileceği performans...

 

Taşeron işçisi iken maaşı neyse, yine o. Artış yok yani. Yaptığı işin emsalini yapan kadrolu işçinin hakları ile arada dağlar olacak yine.

 

Taşeron işçiliğinden daha beter olan performans, sınav ve güvenlik soruşturması köprüsüne gidebilmek ise başka bir bedel ödemeye bağlı. Taşeron işçisi iken yasalardan kaynaklanan olası haklarından, muvazaalı sözleşme yüzünden hukukun vereceği 40 bin ile 80 bin liradan vazgeçeceksin. Açılmış davayı geri çekecek, hukukun ve yasanın vereceği haklarından feragat ettiğini imzalayacaksın. İmzalamazsa işine son verilir.

Ya da haklarından feragat etmez, açılmış davayı çekmez ya da dava açar, 40 ile 80 bin lira arası paraya kavuşmak isteyebilirsin.

14.12.2017

 

GÜNDEM