ffa41
Basından- Aydınlık- Mehmet Akkaya-Bunu Birlikte Okuyun, Tartışın!

Maliye Bakanı açıkladı. Ben 24 Mart'ta, Sayın Yıldırım Koç, 26 Mart'ta bu köşede yazdık. Ulusal Kanal'da anlattık. Ancak yine de anlaşılmamış olmalı ki, taşeron işçisi arkadaşlar soruyorlar hala. "Bana kadro gelir mi?", "Asıl işi yapanda da belli süre aranacak mı?"

 Ve başka sorular...

 Anlaşılıyor ki, hem hükümetin ne planladığını, hem de taşeron işçilerinin bundan sonra ne yapmaları gerektiğini, bir kez daha yazmak gerekiyor.

 Başbakan'ın gösteri mahiyetindeki konuşmasını bir yana bırakırsak, taşeron işçileri için gerçekte ne planlandığını Maliye Bakanı Naci Ağbal tek tek açıkladı.

 1-) Hükümetin taşeron işçileri için planında kadro yok. Bugüne kadar yaptığın işe emsal kadro diye bir şey, hiç yok, devlet güvencesi ve daimi işçilik yok. Planlanan, üçer yıl arayla yenilenecek olan "özel sözleşmeli personel".

 2-) Sözleşmeyi yenileyecek makam sizinle yollan ayırmak isterse, işinize son verebiliyor. Aynı taşeron şirkette olduğu gibi...

 3-) Bugüne kadar yasa dışı çalıştırılmış olmaktan doğacak olan, kadrolu işçi ile aranızdaki 70-80 bin liralık ücret farkından da peşinen vazgeçmenizi şart koşuyorlar. Geçmişteki haklarınızdan vazgeçtiğinizi imzaladıktan sonra, mahkemeye verme ve bu hakları alma şansınız kalmıyor.

 4-) Bugüne kadarki çalışma süreniz ve iş tecrübeniz çöpe atılıyor. 20 senelik işçi bile olsanız, sınava gireceksiniz. Beğenmediler mi, geçmiş olsun.

 5-) Sınavı geçtiniz diyelim. Bu kez memurlar için yapılan güvenlik soruşturması uygulanacak. Soruşturmayı onaylayacak makam sizi beğenmezse, geçmiş olsun.

 6-) Maaşınızda bir artış olmayacak. Şu anda ne alıyorsanız, o devam edecek.

 7-) Bunca zaman işçi olarak çalışmış olmanıza rağmen, artık işçi değilsiniz. İşçi sendikasına üye olamıyorsunuz, işçi sendikasının işyerinde ya da işkolunda imzaladığı toplu sözleşmeden yararlanamıyorsunuz.

 8-) Memur sendikalarının imzaladığı toplusözleşme düzenine tabisiniz. Ama memur da değilsiniz.

 AMAÇLARI NE?

 Açıklanan plan, taşeron işçilerine kadro verme planı değil, tam tersine, taşeron işçiliğinden daha beter koşullara sürükleme planıdır.

 Bu plan, taşeron işçilerinin iş yasasından ve hukuktan kaynaklanan haklarını gasp etme planıdır.

 "Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz" derler.

 Programını işçi sınıfını köleleştirme üzerine kuran bir partinin, iktidarda olduğu 14 yıl boyunca da işçilere zulüm üstüne zulüm uygulamış, önümüzdeki dönemin Hükümet programını da işçileri köleleştirme üzerine bina etmiş ise, taşeron işçilerine kadro vereceğini düşünmek, saflık olurdu.

 Ulusal istihdam Stratejisi adlı kölelik planını, stratejik amaç olarak ilan eden bir hükümetin, Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi veren tasarı Meclis'te görüşülüyorken, taşeron işçilerine kadro vermesini beklemek ham hayaldi zaten.

 Takke düştü kel göründü gayri.

 Son bir haftaya kadar 100-120 bin kişiye kadro vereceklerini söylerken, bütün taşeron işçilerini kapsayan bir plana yönelmelerindeki amaç, kamudaki ve mahalli idarelerdeki bütün taşeron işçilerini köleleştirmektir.

 Plan işçileri, dava açamaz ve geriye dönük haklarını talep edemez hale getirmektir. Taşeron işçilerinin birleşme, örgütlenme, mücadele etme, sendikalı olma, toplusözleşme yapma olanağı ortadan kalkacak, birey haline gelecek, parçalanacaktır.

 Taşeron işçilerine önerimiz,

 1) Geçmişteki haklarınızdan vazgeçmeyin.

 2-) Yasaların ve hukukun doğurduğu haklarınıza ulaşmak için tez elden hukuka başvurun.

3-) Birleşin, demokratik hukuk koşullan içerisinde kadro talebinizi daha yüksek sesle söyleyin.

 4-) Bu mücadelede sendikaların ve işçi derneklerinin başınızda olmalarını sağlayın.

30.3.2016

 

GÜNDEM