Çalışma bakanlığı sözleşme hakkımızı 4 aydır gasp ediyor

Hizmet-İş Sendikası’ndan istifa ederek Belediye-İş Sendikası’na üye olan İBB ve bağlı işyerleri İSBAK ve İSTON’da çalışan 5 bin 315 işçinin toplu iş sözleşmesi hakkı Bakanlık tarafından 4 ayı aşkın süredir gasp ediliyor. Aydınlık’a konuşan işçiler, ‘Bakanlık tarafsız değil mi’ diye sordu

MEHMET AKKAYA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve bağlı işyerleri İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri AŞ (İSBAK) ile İstanbul Beton Elemanları ve Hazır Beton Fabrikaları Sanayi ve Ticaret AŞ (İSTON)’da çoğunluğu sağlayan Belediye-İş Sendikası’na üye 5.315 işçinin toplu iş sözleşmesi yapma hakkı 4 ayı aşkın süredir gasp ediliyor.

Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası İBB, İSBAK ve İSTON’da örgütlenmeye başladı. Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası’ndan istifa eden işçilerin yüzde 80’i Belediye-İş’e üye oldu ve sendika 4 Kasım 2019’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yetki tespiti başvurusunda bulundu. Ancak Bakanlık 4 aydır yetki tespitini vermedi.

İBB’ya bağlı birden fazla işyeri bulunuyor. Her işyeri için ayrı yetki başvurusu yapılıyor. Toplam sayının yarısından en az bir kişi fazla üyesi olan sendika, bakanlığa başvurarak sözleşme yetkisi talep edebiliyor. Bakanlık üye sayılarına bakarak salt çoğunluğu olan sendikaya sözleşme yetkisini veriyor.

Belediye-İş Sendikası’nın yetki başvurusunda bulunduğu 4 Kasım 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi işyerinde 3 bin 689 işçi çalışıyordu. Belediye-İş yetki için gerekli olan bin 845 üye sayısını aşarak 2 bin 545 üye ile yetki başvurusunda bulundu. İSTON’da çalışan 994 işçinin 797’sinin, İSBAK’da çalışan 631 işçidense 440’ının Belediye-İş’e üye olmasıyla gerekli çoğunluğun çok üstünde üye sayısıyla başvurusunu yaptı. 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 42. maddesine göre Bakanlğın 6 iş günü içinde bildirim yapması gerektiği halde sendikaya toplusözleşme yetkisi yanıtlandırılmadı.

‘HİZMET-İŞ’E YETKİ HEMEN VERİLDİ’

Aydınlık’a konuşan İBB işçileri Mehmet Özbek ve Ali Haydar Kılıç “Hizmet-İş Sendikası’nın çoğunluğu bulunan diğer işyerleri için yetki tespiti hemen yapıldı. Yetki yazısı gönderilmeyen yerlerin sadece Belediye-İş’in üye çoğunluğu olan yerler olması garip bir tesadüf(!).”

Aylar geçmesine rağmen ses çıkmadığını belirten işçiler, şunları söyledi: “25 Şubat’ta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü (İŞKUR) binası önüne işçiler olarak basın açıklaması yaptık. Adımıza konuşan işçi arkadaşımız Cem Yavuz, ‘23 Haziran yerel seçimlerinden sonra Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş sendikasından istifa ederek Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikasına üye olduğumuzu, sendikanın üye sayısının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İSTON ve İSBAK işyerlerinde sözleşme yetkisi için gereken sayıdan çok daha fazla olduğunu’ açıkladı. Hepimiz adına Bakanlığa sordu: ‘Sendikaların üye sayıları e-devlet kayıtlarıyla önünüzde. Kimin ne kadar üyesi olduğunu anında görebiliyorsunuz. O halde dört aydır Belediye-İş’e neden yetki vermiyorsunuz? Dört aydır bizi neden toplu sözleşme hakkından mahrum ediyorsunuz? Kasıt mı var yoksa? Bunun adı gasp değil midir?’”

‘BAKANLIK TARAFSIZ DEĞİL Mİ?’

Basın açıklamasından bu yana da 16 gün daha geçtiğini ancak hâlâ bir gelişme olmadığını söyleyen işçiler, “Beşinci aya girdik, haklı ve geçerli bir sebep arıyoruz. Bir tek seçenek kalıyor. Acaba Bakanlık sendikalar arasında tarafsız değil mi” diye sordu.

2011 yılında baskıyla Hizmet-İş’e üye yapıldıklarını söyleyen işçiler, sürülmekten, işyerinde baskı görmekten ve işten atılmaktan korktukları için Hizmet-İş Sendikası’na üye olduklarını anlattı.

İşçiler, Bakanlığa çağrıda bulundu: “Bakanlığın, işçinin özgürce sendikasını seçebilmiş olmasından rahatsız olmaması, sendikalara eşit uzaklıkta olması, sendikalar arasında taraf tutmaması gerek. Belediye-İş Sendikası’nın, gerekli sayıdan çok daha fazla üyesi olmasına rağmen, Bakanlık, üyesi neredeyse sıfıra düşmüş olan Hizmet-İş Sendikası’na yetki vermenin yollarını mı arıyor?

Bunu düşünmek istemiyoruz. Bu kadar bariz olan gerçeği ve kanunları çiğnemeye kalkmayacağını varsayıyoruz. Aksi halde bu skandaldan da öte bir durum olur ki, yedi düvelin kınayacağı rezalet olur.

“Aklımızdan bütün şüpheleri uzaklaştırarak, Belediye-İş’e yetkinin verilmesindeki gecikmenin, sadece dalgınlık yüzünden olduğunu düşünmek istiyoruz ve yetkimizi bir an önce istiyoruz.”