ffa41
Basından-Habertürk-Umur Talu- Şöyle söyleyeyim: Siz yokken de 1 Mayıs vardı!

1 Mayıs sabahı.

Yürüyüşe katılacak gruplar toplanmış.

Önde Belediye Bandosu. 

"Enternasyonal" i çalıyor. 

Arkada yerel yönetim, merkezi yönetim, parti, sendika temsilcileri. 

Siyaseten birbiriyle de kapışan, rakip olan örgütler, partiler, gruplar, sendikalar. 

Arada "Polis Sendikası". Kocaman pankartıyla. 

Sendika temsilcisi polisler artık kimin peşine düşmüşse; belki Komünist Parti'nin. Artık kimin önündeyse; belki anarşistlerin.

Çok sayıda yabancı, göçmen, enternasyonalizmin hakiki muhtaçları. 

Gençler. Ama ille yaşlılar. "Eski tüfekler." 

Bayraklı çocuklar; anne yahut baba elinden tutmuş daha küçükler. Bebek arabasında yürüyüş koluna katılmış en minikler.

"En turistik, en kalabalık, esnafın en yoğun bulunduğu alışveriş caddesi"nden başlıyor yürüyüş. 

Bir başka meşhur, kalabalık alışveriş caddesine geldiğinde sağa dönüp meydana yürüyor.

Meydanın bir yanı meşhur Opera binası. 

Bir yanı, büyük bir mabedin meydanına açılan tarihi alışveriş pasajı; bir tarafı Adalet Sarayı, bir tarafı Belediye Binası. 

Yürüyüş kolundaki polislerin dışında ancak trafiği yönlendiren trafik polisleri görülüyor.

Güvenlikten, olursa müdahaleden sorumlu özel harekâtçılar metro içinde yahut pek göz önünde değil. Havada mayıs kokusu.

 Havada bahar. 

 Havada bir mayıs var; 1 Mayıs var. 

 Havada gaz, plastik mermi, devletin ağzında şiddet, yalan (en azından o gün için) yok. . 

***

Tanık olduğum bu 1 Mayıs, İtalya'nın bir kentinden.

İtalya kelime anlamıyla kahverengi gömlekli faşizmi icat etti. 

Geç sömürgecilik iştahından soykırımcı Nazi kankalığı çıktı. 

Direniş ve işgali yaşadı.

Bir Komünist Parti'nin ilk kez seçim yoluyla iktidara gelmesinin mümkün olduğu, yerel yönetimlerin çoğunu aldığı, Sovyetler'e karşı "Avrupa Komünizmi"nin ülkesiydi.

O yüzden Gladio'nun, kontrgerillanın, kirli locaların, kirli Vatikan kollarının ülkesi oldu. 

O eski sollar şimdi daha farklı. 

Cenova Zenginler Zirvesi'ndeki polis şiddeti gibi, faşist devlet ruhunun hortladığı günler oldu; ama onların mahkûm edildiği, geçenlerde yere düşen kadın göstericinin üzerine basan polisin devletçe mecburen lanetlendiği günler de oldu.

Berlusconi gibi madrabaz popülistlerin peşine takılan da çok; Liga'cılar gibi faşoayrılıkçıların da. Statlarda muz atan ırkçılarda. 

Ama nihayetinde 1 Mayıs, 1 Mayıs'tır. 

Sizleri o makamlara taşıyabilen evrensel demokrasi tarihinde, hak ve özgürlük tarihinde, devrimlerde, barikatlarda, faşizmlere karşı, otoritelere, sermayeye, baskıcı güçlere karşı can verenlerin ruhudur. 

O yüzden, bando geçer en öne! . 

 

***

 

Devletsen, demokrasiysen, hukuk filan varsa; kral değil, padişah değil, diktatör değilsen...

Açarsın meydanı, çekilirsin kenara.

Ceketini ister ilikle, ister sadece başını öne eğ, ister ıslık çal, ister bahar bayramı yap.

Entemasyonal'i çalamasan, çalmasan bile, parazit yapmazsın. 

Bir yerinden kırk yıl önceki Kanlı Pazar'da, o Taksim'de gençlere CIA-kontrgerilla sopalarını sözde dindarlıkla bilemiş o hortlak çıkmaz yeniden. 

Bir yerin, Taksim'i bir katliamın kabristanı yapmış o sinsi, şiddet dolu kontra-devlet geleneğini yeniden kusmaz işte. 

Bir çocuğu gaza boğmazsın. 

Bir gazetecinin kolunu kırmazsın. 

Bir gazetecinin gözüne plastik mermi sıkmazsın.

Bir kadın milletvekiline gazı basıp zaten yaralı bedenini bir de yerlere atmazsın. 

Bir kafaya gaz kapsülünü, sırf bağırdı diye bir yüze plastik mermiyi nişanlamazsın. 

Bir kliniğe dahi gaz atabilen tıynetin olmaz. 

Meydanlar senin, sokaklar senin, caddeler senin, haneler senin, herkes senin malınmış gibi yapmazsın. 

Şiddeti adeta kışkırtmak için, eli gazlı, ağzı biberli, parmağı mermiden, dili nefretten müteşekkil şiddet provokatörü gibi konuşlanmazsın. 

Bir günah devletini tahkim etmek için, nefret devletine yeni katlar çıkmazsın. 

Kendi çocuklarınızın sıfırlarını korumak için başka çocukları bu kadar kolay sıfırlamazsın. . 

***

Yahu hakikaten başka türlü olmanız, başka türlü davranmanız mümkün değil mi! 

Neden her şeyi turizmle, ekonomiyle, hasılatla izah ediyor paralel bilinçaltınız? 

Geçim sıkıntısı yüzünden, baskı yüzünden cinnet getiren, bazı günde üç meslektaşı birden intihar eden polis...

Cinnetinin sebebi şu vurdukların, kırdıkların mıdır?

Sen de bir korteje katılmış sendikalı polisler gibi emekçi misin?.. 

Yoksa sermayenin ta kendisi, efendilerin kölesi mi? 

 ***

 Bir de şöyle diyeyim: 

 Yere düşene vuran polisinki nasıl namertlikse, hastane önünde yere düşen tek bir polisi linçe kalkışanların, yerdeyken vuranların yaptığı da namertliktir!

 1 Mayıs, bayramsa, mertçe bir şey olduğundandır çünkü!

2.5.2014

 

 

GÜNDEM