ffa41
Basından-Evrensel- Kadrolu çalışma hayal olacak!

Kamuda örgütlü işçi ve memur sendikaları hükümetin gündeme getirdiği 'özel sözleşmeli personel' statüsüne tepki gösterdi. Yapılan açıklamalara göre kamuya alınacak herkesin 'özel sözleşmeli personel' olarak istihdamı olağan hale gelecek. Lisans mezunu olup KPSS’den atanamayanlar 'özel sözleşmeli personel' olarak çalıştırılacak. Özel sözleşmeli personel olmak için 1 Kasım 2015’ten önce taşeron işçi olarak çalışıyor olma şartı olduğuna dikkat çeken sendikalar, bu tarihten sonra işe alınanların taşeron şirketlerde çalıştırılmasının önünün açık olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, kadro adı altında Ali Cengiz oyunu oynandığına dikkat çekildi.

AKP hükümetleri döneminde taşeron işçi sayısı 400 binden 2 milyonlara dayandı. Kamuda çalışan taşeron işçisi sayı özel sektördeki taşeron işçi sayısını aştı. AKP, şimdi kendi yarattığı taşeron düzenini “kadro müjdesi” diyerek tüm kamuya yaygınlaştırmaya çalışıyor. “Kamuda harf karmaşasına son vereceğiz” diyen AKP, 4/B ve 4/C’yi kaldırmak bir yana şimdi “özel sözleşmeli personel” adı altında taşeron çalışma koşullarını kamuya taşıyor. Sınav, mülakat ve 3 yıllık sözleşme ile hükümet hem siyasi rant yaratacak, hem de “ayak bağı” olarak gördüğü 657 sayılı Kanunun arkasından dolanacak.

BİR TAŞLA BEŞ KUŞ

Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun iki hafta içerisinde Meclise geleceğini açıkladığı düzenlemeyle, hükümet bir taşla beş kuş vurmayı hedefliyor:

1 - Kamuda taşeron çalışmanın AKP döneminde kat kat arttığının üzerini örtmek

2- Seçim öncesi verdiği kadro vaadinin hesabının sorulmasını önlemek

3- Asıl işi yapan taşeron işçilerin geçmişe dönük kıdem tazminatı vb. haklarının bütçede yaratacağı mali yükü sıfırlamak

4- Alımlarda mülakat yöntemini kullanarak yeni bir siyasi rant alanı yaratmak
5- Kamuda “özel sözleşmeli personel” adı altında yeni bir istihdam modeli yaratarak, tüm kamu çalışanlarını taşeron işçiler gibi düşük ücretli ve güvencesiz çalıştırmak.

HANGİ İŞÇİLERE KADRO VERİLECEK?

Başbakan Davutoğlu’nun AKP grup toplantısında kamudaki tüm taşeron işçilerin kadroya alınacağı yönündeki açıklamalarının heyecanı, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıklamalarıyla yerini kafa karışıklığına bıraktı. Ağbal’ın açıklamasına göre taşeron işçiler “özel sözleşmeli personel” adı altında 3 yıllığına, üstelik mevcut ücretleriyle istihdam edilecek. Ancak bu da koşulsuz her taşeron işçi için geçerli değil. İşçinin bu statüde işbaşı yapması için şu şartlar gerekiyor:
1- 1 Kasım 2015’ten önce işe girmesi ve halen çalışmaya devam etmesi,

2- Emekli aylığı almaya hak kazanmamış olması,

3- 65 Yaşını doldurmamış olması,

4- Tam zamanlı işlerde istihdam edilmiş olması,

5- 12 ay boyunca görev yapıyor olması,

6- Devlet memurluğuna atanmak için aranan şartları taşıması,

7- “Devlet memuru olmanın gerektirdiği güvenlik araştırmaları”nda sorun yaşamaması,

8- Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalelerinde çalışması,

9- Anahtar teslim götürü hizmetlerde çalışmaması,

10- Taşeron sözleşmesinde kaç personelin çalışması gerektiğinin belirtilmesi,

11- Gerekli bilgi ve donanıma sahip olup olmadığını belirlemeye yönelik sınavı kazanması.

25.3.2016(Ankara/EVRENSEL)

KESK: ATANAMAYANLAR ÖZEL SÖZLEŞMELİ OLACAK

Konuyu KESK de yazılı bir açıklamayla değerlendirdi. AKP’li yıllarda Türkiye’nin “Taşeron Cumhuriyeti”ne dönüştürüldüğü belirtilen açıklamada, söz konusu düzenleme de “Ali Cengiz Oyunu” olarak nitelendirildi.

Kadroya alınacaklar için 12 ay boyunca görev yapma şartına dikkat çekilen açıklamada, taşeron firmaların sürekli işe giriş-çıkış yapmış gibi gösterdiği işçilerin büyük oranda kadro hakkından yararlanamayacağı ifade edildi.

Ayrıca KESK, mülakatla alım yapılacak olmasının siyasi iktidara yakın olanların kayrılmasına yol açacağı uyarısında bulundu.

‘HAKLARINDAN VAZGEÇ GEL’

Mevcut uygulamaya göre asıl işi yaptığını mahkeme yoluyla ispat eden işçinin işe başladığı tarihten itibaren kıdem tazminatı başta olmak üzere geçmişe dönük haklarını asıl işveren olan devletten talep edebildiği hatırlatılan açıklamada, Naci Ağbal’ın açıkladığı düzenlemeyle işçilere geçmişe dönük bu haklarından vazgeçmenin dayatıldığı kaydedildi. Açıklamada, hükümetin açılan davalar nedeniyle karşı karşıya kaldığı mali yükten de bu düzenlemeyle kurtulmayı hedeflediği vurgulandı.

Açıklamada, söz konusu düzenlemeyle getirilmek istenen “özel sözleşmeli personel” biçiminin, bazı yönleriyle mevcut 4/C’den geri olduğuna dikkat çekildi. Üstelik işçilerin çalışma koşulları ve ücretlerinde de bir değişiklik olmayacağı ifade edilen açıklamada, 3’er yıllık sözleşmelerin yenilenmesinin hangi şartlara bağlanacağının da meçhul olduğunun altı çizildi.

‘TÜM KAMU İKTİDARIN TAŞERONU OLACAK’

KESK açıklamasında çok önemli bir uyarıda bulundu. Eğer “özel sözleşmeli personel” istihdam bu haliyle hayata geçirilirse kamuya alınacak herkesin “özel sözleşmeli personel” olarak istihdamı olağan hale gelecek. Lisans mezunu olup KPSS’den atanamayanların “özel sözleşmeli personel” olarak istihdamının önü sonuna kadar açılacak. KESK açıklamasında “Sık sık kamuda birbirinden farklı onlarca istihdam tipi olmasından yakınan, hatta ‘Kamuda harf karmaşasına son vereceğiz’ diyen AKP iktidarı mevcut istihdam biçimlerine esnek güvenceli, düşük ücretli, “özel sözleşmeli personel” adlı altında melez yeni bir istihdam eklemeyi tercih etmiştir. Bunun adı müjde değil, tüm kamunun ‘özel sözleşmeli personel’ adı altında siyasi iktidarın taşeron çalışanı haline getirilmesidir. Bugün taşeron işçisine ‘müjde’ diye sunulan, kelimenin tam anlamıyla tüm çalışanlara ‘Ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ politikasının bir parçasıdır. (Ankara/EVRENSEL)

‘TAŞERONDA SADECE LAF OYUNU YAPILIYOR’

Hükümetin taşeron açıklamasını değerlendiren Akademisyen Özgür Müftüoğlu, “Burada sadece laf oyunu yapılıyor. Aslında taşeronluk sistemi devam ediyor” dedi.

Taşeronluk sisteminin dışarıdan iş alma biçimi olduğunu ifade eden Akademisyen Özgür Müftüoğlu, “Alt işverenden iş alınıyor. Biz ona taşeron diyoruz.

Alt işvereni kaldırmadığı sürece işçiyi kadroya alması bir şey ifade etmiyor” dedi. Müftüoğlu, “Burada sadece laf oyunu yapılıyor. Ama esas olarak baktığımız zaman taşeronluk sistemi devam ediyor” diye konuştu.

Maliye Bakanının açıklamaları içinde öne çıkan “Taşeron işçilerin atanmaları halinde geçmişe dönük hak talebinde bulunamayacak olması” konusunu da değerlendiren Müftüoğlu, “Normal şartlarda kazanılmış olan haktır. Bunun ortadan kaldırılmaması, bir koşula bağlanmaması gerekiyor.

Mesela çalışmış, kıdem tazminatını hak etmiş. ‘Vazgeç’ demesi hukuki değil. Ama hukuk ne kadar mantık çerçevesinde işliyor o da malum” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

 

GÜNDEM