ffa41
Basından-Birgün-F. Serkan Öngel-Enflasyon Hedefi Asgari Ücretliye Karşı

n yeni asgari ücret yürürlüğe girdi. Aylık asgari ücret bir işçinin tam zamanlı çalıştığı taktirde alması zorunlu en düşük ücret tutarını belirliyor. Kısmi süreli çalışmada da bu rakamlar üzerinden ücretler belirleniyor.


Bu nedenle yoksullukla mücadele açısından asgari ücret son derece önemli bir araç. Ancak uygulamada içlerinde bir tane bile asgari ücretlinin olmadığı bir komisyonda belirlenen bu rakam açlık ve yoksulluk sınırının altında belirleniyor.


31 Aralık 2013 tarihinde alınan karar doğrultusunda 1/7/2014 31/12/2014 tarihleri arasında günlük asgari ücret brüt 37,80 TL, net 27 TL oldu. Saat ücreti ise net 4 TL bile değil.

Peki hangi faktörler değerlendirilerek bu rakam belirlenmiş durumda?

İki tane faktör var  Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararında. Bunlardan birincisi işçilerin geçim şartları ikincisi ise 2014 yılı enflasyon hedefi. Bir de "gibi" denilerek bu iki faktöre benzer ama tanımlanamayan faktörler de tanımlanıyor.


İşçinin geçimi için bu tutarın yetmesi mümkün değil. Devletin resmi kurumunun tek bir işçi için belirlediği asgari yaşam tutarı Kasım 2013 için 1205 TL idi. Bu rakam belirlenirken diğer aile fertleri dikkate alınmamış. Aradan geçen 8 ayı aşkın bir sürede söz konusu rakamın 1300 TL'nin üzerine çıktığını tahmin etmek zor değil.

Nitekim DİSK-AR tarafından geçtiğimiz gün yayınlanan "Asgari Ücretle Geçim Raporu" Temmuz 2014 dönemi için asgari ücretlinin hayatta kalabilmesi için neye ne kadar harcayabileceğini gösteriyor. Rapora göre özetle asgari ücretliden, her öğün kişi başına 75 kuruşla karnını doyurması, 1 buzdolabı için 27 ay çalışması, 311 TL'ye barınması ve ısınması, çocuk başına 2,9 TL'lik eğitim harcaması ile çocuklarını yetiştirmesi bekleniyor.

IDA PAYI AZALIYOR

Yine DİSK-AR'ın, TÜİK verileri üzerinden yaptığı hesaplamalara göre, Asgari ücretlinin gıdaya ayırabildiği pay yıllar içinde ciddi olarak gerilemiş durumda. 2003 yılında gelirinin % 40,6'sını gıdaya ayırabilen asgari ücretli çeşitli nedenlerle barınma, ısınma ve ulaştırma gibi harcamalara daha fazla kaynak ayırmak durumunda kalmış ve mutfak giderini kısmış olarak görünüyor. En azından bu şekilde yorumlanabilecek bir tablo var.


Gıda, harcamalar içerisinde en fazla paya sahip alan iken yerini konut ve kira harcamalarına bırakmış durumda. Son 10 yılda kira ve konut harcamaları ile ulaştırma harcamaları asgari ücret artışının olduça üzerinde gerçekleşti.


Sonuç olarak gıdaya ayrılan pay azaldı. Gıda harcamasına eskisine göre daha az pay ayrılmasını bir zenginlik belirtisi olarak okuyanlar olabilir. Ancak barınma ve ulaşım gibi kritik iki alanda fiyatlara koşut olarak harcamaların artması bu önermeyi doğrulamıyor.


İki tane faktörün asgari ücreti tespitinde belirleyici olduğunun iddia edildiğinden bahsetmiştim. İkincisi ve "gibi" faktörler baskın çıkıyor. Yani enflasyonla mücadele hedefi milyonların yoksulluğa mahkum edilmesinin bahanesi oluyor. Sömürüye enflasyon hedefi makyajı yapılıyor. Asgari ücretliler reel ücretlerinde yaşanan "kısmi artışlara" rağmen alım güçlerini temel besin maddeleri karşısında kaybediyor.


Uzun çalışma süreleri, iş cinayetleri, iş kazaları, işe bağlı sağlık problemleri ile yaşamını, bedenini, direncini sermaye birikiminin acımasız dişlilerinin arasında kaybediyor. O yüzden asgari ücret mücadelesi hala sömürü mekanizmasına karşı temel bir mücadele alanı olarak önümüzde duruyor.

2.7.2014

 

 

 

GÜNDEM