ffa41
Basından-Aydınlık Gazetesi Hükümet Yatağan işçilerinden korktu.

Yatağan işçileri gelecek diye Ankara'da Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilirken birçok bölgede gösteri yapılması yasaklandı.


Özelleştirme İdaresi önüne de çok sayıda TOMA ve polis yığıldı. Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralları ile kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı büyük bir direniş sergileyen işçiler tüm engellemelere rağmen Ankara'ya ulaştı. İşçilerin Ankara'ya gelmesinin ardından Ankara Valiliği skandal bir karara imza attı. Valilik iki günlük Olağanüstü Hal ilan etti.
Valilikten TES-İş ve Türkiye Maden-İş sendikalarına gönderilen yazıda, Ankara'nın önemli merkezlerinden Bayındır Sokak, Mithat Paşa Caddesi, Ziya Gökalp Caddesi, Kurtuluş Kavşağı, Kolej Kavşağı, Özelleştirme İdaresi önü, Kurtuluş Parkı, Kızılay Bölgesi ve TBMM çevresinde, 9-10 Nisan 2014 tarihlerinde her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüşün yasaklandığı bildirildi. İşçiler kararlı: "Özelleştirme iptal edilene kadar Ankara'dayız."

'Kanunu aykırılık' iddiası

Kararın gerekçesine de ise işçilerin yapacağı eylem "kanuna aykırı" olarak nitelendirilirken, işçilere destek için çok sayıda dernek, siyasi parti ve sendikanın geleceği ifade edildi. Gerekçede şu ifadelere yer verildi: "10.04.2014 Perşembe günü, ilimizde özellikle Bayındır Sokak, Mithatpaşa Caddesi civarından kortej oluşturarak araç ve yay trafiğini engelleyerek, Ziya Gökalp Caddesi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önüne kadar yürümek suretiyle burada kitlesel basın açıklaması adı altında kanuna aykırı eylem sonrasında; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde 'Direniş Çadırı' adı altında gerçekleştirilmek istenilen söz konusu kanuna aykırı eyleme il dışından ve ilimizden çok sayıda siyasi parti, sendika, dernek ve platformların yanı sıra, çeşitli aşırı uç ideolojik görüşe mensup grupların, öğrenci gruplarının katılabileceği değerlendirilmektedir. Konu ile ilgili olarak İlimizde daha önce farklı tarihlerde çeşitli sivil toplum kuruluşları organizesinde kitlesel basın açıklaması adı altında gerçekleştirilen kanuna aykırı eylemlerde çeşitli gruplara mensup şahıslar tarafından görevli güvenlik güçlerine yönelik provokatif saldırıların gerçekleştiği, bu saldırılar sonucu çok sayıda personelin yaralandığı, çevreye büyük zararlar verildiği, bu yolla kamu düzeni ve güvenliğinin bozulmaya çalışıldığı görülmüştür."

Girgin: "Ne Olursa Olsun Ankara'dayız."


Valiliğin kararını Aydınlık'a değerlendiren Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, "Her ne şartta olursa olsun Ankara'da olacağız" diyerek şunları söyledi: "Sözde demokrasiyle yönetilen bir ülkede bu uygulamaların ne anlama geldiğini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. AKP TEKEL eylemine döner diye korkuyor. TEKEL mücadelesi iktidarın kabusu olmuştu. 0 yüzden yeni bir kabus yaşamaktan çekiniyorlar."


Emek örgütlerine çağrı

Yatağan ve Milas'taki mücadelenin hedefinde özelleştirme olduğunu vurgulayan Girgin, "Bu IMF ve Dünya Bankası'nın talimatıyla yürütülen ekonomik politikalarla mücadeledir. Bizim başarı elde etmemizle sadece Yatağan, Milas kurtulmayacak. IMF dayatması olan ekonomik politikaları da tersine çevirmiş olacağız. Geri adım atmayacağız. Her ne şartta olursa olsun Ankara'da olacağız. Mücadelemiz ihaleler iptal edilinceye kadar devam edecek. Bu işyerleri kapanırsa işsiz kalacağız, güvencesiz kalacağız, fabrikalar kapanacak, sendikalaşmaya engel getirecekler. Bunları hepsini biliyoruz. Bu işyerlerini biz milli servetimiz olarak görüyoruz" diye konuştu. 76 milyon insanın hakkına, hukukuna sahip çıktıklarını belirten Girgin, "Bizler, AKP iktidarının tek bir damla çabası olmayan bu santrallarımızı ve maden ocaklarımızı özelleştirmesaldırısından ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Bunun içinde bütün emek dostlarını yarın (bugün) saat 11 .OO'da Toros Sokak'a çağırıyoruz. Toros Sokak'ta toplanacağız. Sonra'da Özelleştirme İdaresi önünde basın açıklaması yapacağız" ifadelerini kullandı. 

Av. Mehmet Cengiz: İşçinin hakkı tehditlerle engellenmek isteniyor

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, Ankara Valiliği'nin kararını değerlendirdi. Karara dayanak gösterilen kanun maddelerinin "suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlikenin mevcut olması hali"nden söz ettiğine dikkat çeken Cengiz, "Özelleştirmeleri iptal eden yargı kararlarını uygulamayan siyasal iktidarın işlediği suçlar göz ardı edilerek, bu kanunsuzluklara demokratik tepki gösteren işçilerin suç işleyeceklerini varsaymak, 'suçu önlemek' değil, iktidarın suçuna ortak olmaktır" dedi.


'Mücadele zafere ulaşacak'

Kararda, işçilerin eylemine verilecek destekten korkulduğunun açıkça ifade edildiğini belirten Cengiz şunları söyledi: "Valilik kararı, işçilerin gösteri haklarının yasadışı tehditlerle engellenmek istediğini göstermektedir. Şimdiden uyarıyoruz: eylemde kargaşalık çıkarsa sorumlusu Ankara Valiliği olur. Ankara halkı Yatağan işçilerini kucaklayacak, bu eylem sağduyu içinde başarıyla gerçekleştirilecek ve özelleştirmeye karşı verilen mücadele zafere ulaştırılacaktır." 

10.4.2014

 

 

GÜNDEM