ffa41
Basından-Aydınlık Gazetesi - Mehmet Akkaya- Yatağan İşçisi Sizin İçin Savaşıyor

Ali Babacan," 1 yıl içinde 220 milyar dolar para bulmamız lazım" diyor. Üretimi baltaladılar, bağlandıkları tek kaynak, dışarıdan getirilen kirli para ve memleketin kaynaklarını satarak elde ettikleri oldu. Oysa hem bulabildikleri para azaldı, hem de bulmaları gereken miktar çoğaldı. Makas açıldıkça da, daha çok kurumu satmaya yöneldiler. Bu yüzden ki, satacaklarını ilan ettikleri kurum sayısı ve kurumların önemi, bugüne kadar ilan edilenlere göre rekordur. Ama sert kayaya çarptılar, Yatağan işçisine.

Kahramanlık destanı yazan bu mücadelenin Üç ayrı önemi var.

Birincisi özelleştirme tarihinin en uzun direnişidir bu. 20 yıla dayanan bir geçmişleri var. Son 445 gündür ise, aralıksız mücadele ediyorlar.

İkincisi, önceki direnişlere göre çok daha bilinçliler. Sadece özelleştirmenin işçiye vereceği zarara karşı savaşmıyorlar. Kurumların vatanın kaleleri olduğunu biliyorlar.

Üçüncü önemi, sadece Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy için değil, hükümetin sarmak istediği bütün kurumlar için de savaşıyorlar.

Nasıl mı? ...

Yatağan'ın başarısı, satılmak istenen diğer kurumların işçilerine ve sendikalarına cesaret verecek. Yenilgisi ise, henüz bir çaba içine girmeyen sendikaların morallerini daha da bozacak. AKP'nin "satacağım" diye ilan ettiği, enerji sektöründeki üretimin tamamıdır. Termik, hidroelektrik, doğalgaz çevrim ve diğer santrallerin tamamı...

Orhaneli, Tunçbilek ve Soma santralleri ile Soma Kömür İşletmesi için ilan edilen takvim hızla ilerliyor.

Yine enerji alanına giren TPAO ve BOTAŞ satılacaklar arasında. 25 şeker fabrikası, 5 makine fabrikası, TCDD, PTT, Eti Maden'e ait sülfirik ve borik asit fabrikaları,limanlar, Haydarpaşa Garı ve Güllük Marina, satılacaklar arasında. Şans oyunlarının tamamı, Erzurum Kış Olimpiyattan Tesisleri, Halk Sigorta ile Halk Emeklilik, Türksat'a ait Kablo-TV'yi operasyonları, ölçü ve ayarlar hizmeti, gayrimenkuller ve arsalar... Yatağan işçisi bütün bunlar için de savaşıyor. 

AKP, bunları satmak istediğini ilan edeli 4 ay oldu. Ama buralarda örgütlü olan sendikalarda ve meslek odalarında henüz bir çaba yok. Ne zaman gayrete gelecekler? Yumurta kapıya dayandığında...

Yatağan yenilirse eğer, henüz bir gayreti de olmayan örgütlerin, son günlerde yapacaklarının caydrıcı bir etkisi olabilecek mi dersiniz?

Bunca özelleştirme mücadelesinin en önemli dersi, son zamanlara bırakılan tepkilerin etkisiz olduğudur. Milletin desteğini almak şöyle dursun, işçi bile yeterince seferber edilemiyor.

Satılacak yerlerdeki sendika ve meslek örgütlerinin önünde duran iki görev var.

Birincisi, Yatağan mücadelesinin başarısı için bütün olanakları gecikmeden seferber etmek,

ikincisi, satış kapsamında olan yerler için gecikmeden harekete geçmek. Yatağan'ın başarısı, diğer yerlere büyük moral verecek, oralardaki başarıyı kolaylaştıracaktır. Bu nedenle Yatağan işçisi, en başta Türk-İş'in, Tes-İş'in ve T. Maden-İş'in özelleştirme kapsamındaki bütün işçileri için savaşmaktadır.

Satılacağı ilan edilen bütün kurumların çalışanları ve üreticiler adına savaşmaktadır.

DİSK için, T. Kamu-Sen, KESK ve Birleşik Kamu-İş için, TMMOB ve TTB için savaşmaktadır.
Petrol-İş, Yol-İş ve Şeker-İş için, Liman-İş, Haber-İş, Tez Koop-İş, Koop-İş ve Sosyal-İş için, BASS ve BASİSEN için savaşmaktadır.

Toleyis, Oleyis'i, Enerji-İş, Türk Enerji-Sen, ESM ve Enerji-Sen'i, Devrimci Yapı-İş için mücadele etmektedir.
Yatağan işçisi mühendis örgütleri için, üretici örgütleri için, Pankobirlik, Kamyoncular Kooperatifi, hatta Süt ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği için savaşmaktadır. Yatağan mücadelesinin başarısı, sadece Yatağan işçisinin görevi değildir. Başta Türk-İş, Tes-İş ve T. Maden-İş olmak üzere, özelleştirme kapsamına alınan yerlerdeki bütün örgütlerin görevidir. Yatağan, Türkiye için savaşıyor. Haydi barikata!

3.21.2014

 

 

GÜNDEM