AKP iktidara geldiğinde Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) adıyla bir program açıklamıştı. Geniş kapsamlı bu program daha çok ekonomik düzenlemeleri içeriyordu. Ağırlıklı olarak çalışma hayatının yeniden şekillendiği programda işçiler için üçüncü dünya ülkelerindeki koşullarda kölelik maddeleri yer alıyordu. Çünkü, AKP ekonomisi sadece sermaye üzerine kurulu.

Altını çiziyorum "Sermaye!" Çünkü sıcak paraya sırtını yaslayarak varolmak paranın düdüğünü çalmayı gerektirir. AKP de bunu yapıyor.

Peki o UİS de neler vardı? Çalışma biçimlerinin değiştirilmesi; işverenin isteğine bağlı sürelerde ve işlerde çalıştırmanın pekçok çeşidi. Yani esnek çalıştırma. İşçinin istihdam bürolan aracılığıyla alınıp satılan bir metaya dönüştürülmesi. Kıdem tazminatının bu yollarla esnekleştirilmesi ve daha sonra ortadan kaldırılması.

Bunlar AKP'nin UİS'inde olan bazı maddeler. İktidara geldikten sonra yapılan pekçok yasal düzenlemeyle UİS'in bir kısmı yasalaştı. İş güvencesi tamamen olmasa da kısmen ortadan kaldınldı. Eğer 30 ve altında işçinin çalıştınldığı bir işletmede işçi iseniz ve sendikalı olmak istediğiniz için işten atıldıysanız size sendikal tazminat ödenmiyordu. Yani kapı dışan edildiğinizle kalıyorsunuz. Devlet eliyle eşitlik ilkesi ihlal ediliyor.

TÜRK-İŞ BAŞKANINI KOLTUĞUNDAN ETMİŞTİ

Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu'yu da koltuğundan etmişti. Türk-İş'in genel kurulunun hemen ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'la gizli bir görüşme yaparak bu madde üzerinde değişikliğe onay verdiği ortaya çıkınca Kumlu istifa ederek koltuğunu Türk-İş'in Mali Sekreteri Ergün Atalay'a bırakmak zorunda kalmıştı. Anayasa Mahkemesi CHP'nin, 6356 sayılı yasanın 21 maddesinin değiştirilmesi talebini değerlendirmeye alarak, 22 Ekim 2014 tarihinde karara bağlamıştı. İşte o karara ilişkin gerekçesini de geçtiğimiz günlerde açıkladı. Gerekçeli kararda, 30 ve daha az işçi çalıştıran işyerlerinde yada herhangi bir holdingte 6 aydan az çalışanlar ile geçici süreli iş sözleşmesi imzalayanların sendikal faaliyet nedeniyle işten atılması durumunda mevcut kıdem ve ihbar tazminat hakkına ek olarak, mahkemeye başvurması halinde bir de, "sendikal tazminat" alabilecek.

Hürriyet Gazetesi bu konuda hazırladığı haberde, bu tür işyerlerinde çalışan yaklaşık 6.5 milyon işçi olduğunu ve "asgari ücretli" gösterildikleri göz önüne alındığında; asgari ücretli bir çalışan tüm haklarına ek olarak, 1071 liralık brüt ücretin 12 ile çarpılması sonucu, 12 bin 852 liralık da "sendikal tazminatı" alabileceğini belirtti. AYM'nin karan eşitsizliği gideren önemli bir karar ve artık yasa değişti. AKP işçilerin haklarına vurduğu önemli bir darbeyi kendisi bu kararla geri yemiş oldu. Ama elinde şimdilik bir oyuncağı var; asgari ücretin bin üçyüz liraya yükseltilmesi.

Ama AKP'nin oyunu 6 ay sürer. Sonra işçi cephesine ne der ya da deme gereği duyar mı bilmem. Seçim öncesi vaat etmek zorunda kaldığı asgari ücret artışını sözüm ona yapıyor gibi gözükmenin yolunu 4857 sayılı İş Yasası'nı değiştirmekte bulan AKP hükümeti ancak kendisini kandırır ve bu katakulli ile işverenlerin tepkisini bastınr. Asgari ücrete sadece yılda bir kere artış yapılacak. Yani 2016 Ocak ayında asgari ücret bin üçyüz lira olacak ama 2017'ye kadar bir daha artış yok.

Atasözleri çok değerli. Hepsi yaşanmış tecrübelerin sonucunda ortaya çıkmış veciz sözler; "Yalancının mumu, yatsıya kadar yanar." Kalın sağlıcakla...

13.11.2015