ffa41
Basından-Aydınlık-Sendikalar zulüm karsısında susmamalı

Türkiye halkı, tarihinin en büyük kitlesel demokrasi mücadelesini veriyor. AKP'nin zulmü artıyor. Halkımızın "zulmün artsın" bedduası gerçekleşiyor. Düne kadar AKP'nin politikaları karşısında gereken duyarlılığı göstermemiş olan kitleler, direnme hakkını kullanmaya başladı. Başta gençlerimiz olmak üzere tüm halkımız mücadelenin içinde. Bu mücadelede "tarafsızlık" yok. Zulme karşı çıkmayanlar zulmün yandaşıdır. Zulüm karşısında sessiz kalanlar da zulmün kurbanı olacaktır.

Türk-İş genel merkez yönetiminden ses çıkmıyor. Hak-İş genel merkezi suskun. Memur-Sen yöneticileri zulme karşı çıkmıyor. Bazı sendikacılar AKP'yi destekleyerek AKP'nin politikalarının sorumluluğuna ortak oluyor. AKP gittiğinde AKP destekçisi sendikacıların sendikacılığı da bitecek. Bazı sendikacılar hakkında yolsuzluk tespitleri var. Bu sendikacılar, burunlarına halka takılmış ayılar gibi, ayı oynatıcıların oyuncağı olmuş durumda. Bu konfederasyonlara bağlı olan sendikaların çoğunun yöneticisi dürüsttür, namusludur. Bu sendikaların şubelerinin yöneticilerinin çoğu dürüsttür, zulme karşı direnen insanlardır.

Sendikalar zulme karşı çıkarak, tarihsel sorumluluklarını yerine getirmelidir. Zulme maruz kalanların önemli bir bölümü bu sendikaların üyeleridir.

 

AKP'nin zulmü yalnızca bugünkü eylemlere katılan insanlarımıza yönelik değildir. Bugünkü zulüm karşısında sessiz kalanlar, kendi ayaklarına kurşun sıkmaktadır. Bugünkü zulme karşı çıkmayan taşeron işçileri, taşeron zulmünü daha yoğun bir biçimde yaşayacaktır. Bugünkü zulme karşı direnmeyen kamu sektörü işçileri, 2013 toplu sözleşmelerinde kölelik koşullarına mahkum edilecek, esneklik düzenlemeleri toplu sözleşmelere yansıtılacaktır. Zulme sesini çıkarmayan memurlar, Ağustos ayındaki toplu görüşme sürecinde yoksullaştırılacak, yeni kanunla memurların iş güvencesi ortadan kaldırılacaktır. Zulmü kabullenenler, emperyalizmin ve AKP'nin Ortadoğu politikasının aleti olacak, çocuklarını emperyalizme kurban edecektir.

 

AKP'nin bugün halka uyguladığı büyük zulmü sessiz tavırlarıyla kabullenen işsizler, işsizliklerini daha da pekiştirecektir. Bugün demokrasiyi savunmak için kendilerini ortaya atan, AKP'nin Türkiye tarihinin en acımasız saldırılarına maruz kalmalarına rağmen inatla mücadele eden kitleler başarılı olacaktır. AKP'nin zulmünü açıkça destekleyenler, bu zulme alet olanlar, AKP iktidarının çözüldüğü günlerde bunun bedelini ödeyecektir. AKP'nin zulmünü "sessizlik" ve "tarafsızlık" görünümü altında destekleyenler de zulmün kurbanı olmaktan kurtulamayacaktır. Demokrasi mücadelesi gelişiyor. Atatürk, Türk milletinin emperyalizme karşı direnen Türkiye halkından oluştuğunu ifade etmişti. Emperyalistler ve ülkemizdeki işbirlikçileri, vatanımıza ve milletimize saldırıyor. Türk milleti şimdi emperyalizme ve AKP'ye karşı mücadelede birliğini yeniden daha güçlü ve daha bilinçli bir biçimde sağlıyor, emperyalizmin yıllardır süren oyunlarını boşa çıkarıyor. Türk milleti, emperyalizmin ve AKP'nin yarattığı ateşte kimliğini ve birliğini yeniden biçimlendiriyor; çeliğe su veriliyor. Büyük acılar yaşanıyor; daha büyükleri de yaşanacak. Ancak bu acılar boşa değildir; bunlar, yeni bir doğuşun sancılarıdır. Kitleler mücadelenin ateşinden geçerek gerçekleri öğrenir, bilinçlenir. 12 Eylülün zulmünün politikadan kopardığı kitleler, AKP zulmü sayesinde hızla bilinçleniyor, politikleşiyor. Bu sürecin sancıları kaçınılmazdır. Bu sancıların kaçınılmaz olduğunu bilerek, geleceğe büyük bir umutla bakmak gerekir.

YILDIRIM KOÇ 4.6.2013 Aydınlık

 

 

GÜNDEM