Belediye-İş Başkanı Nihat Yurdakul taşeron sorununa dikkat çekti

Belediye-İş Sendikası Antalya Şubesinin Genel Kurulunda konuşan sendikanın genel başkanı Nihat Yurdakul, ‘15 dakikada 80 maddelik torba yasaları çıkartıyorlar da çağ dışı taşeron sistemi için neden bir yasa çıkartamıyorlar?’ dedi

Belediye-İş Sendikası Antalya şubesi 11’inci Genel Kurulunu Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul ve CHP Antalya milletvekilleri Mustafa Akaydın ve Niyazi Nefi Kara’nın katılımıyla Harrington Park Otel’de yaptı. Genel Kurulda, hükümetin ‘yıl sonu çözeceğiz’ dediği taşeron sorununa ilişkin “tüm taşeron işçilerine ayrımsız kadro verilmesi” talebi öne çıktı.

163 delegenin oy kullandığı genel kurulda iki liste ile seçime gidildi. Oylamanın sonucunda mevcut şube başkanı Kemal Çavuşoğlu güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi.

Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul Genel Kurulda yaptığı konuşmada taşeron sorununa dikkat çekerek “15 dakika içinde 80 madde olan torba yasaları çıkartıyorlar da bu ülkede kölelik düzeni olan, çağ dışı ve ahlak dışı olan taşeron sistemi için neden bir yasa çıkartamıyorlar?” diye sordu.

‘BİR İŞÇİLER Mİ DEVLETE YÜK’

Yurdakul, ülkenin kritik bir süreçten geçtiğine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

“Çağdaş bir medeniyet, eğitimli ve örgütlü toplumlardan olur. Sene 1980. Ülkemizin nüfusu, 40 milyon. Toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi sayısı, 3 milyon. Sene 2017. Ülkenin nüfusu, 81 milyon. Toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi sayısı, 650 bin. Al sana çağdaş ülke. Biz özgürlükten yanayız. Niye bir noktada buluşamıyoruz? Niye ülkeyi yönetenler ile 15 milyon çalışan bir araya gelip de ‘Bu ülkeyi güzelleştirin. Bunun için çalışın’ demiyoruz? 15 dakika içinde 80 madde olan torba yasaları çıkartıyorlar da neden bu ülkede kölelik düzeni olan, çağ dışı ve ahlak dışı olan taşeron sistemi için 3 dakikada bir yasa çıkartamıyorlar?

3 aydır tekrar gündeme gelmeye başladı. Çünkü yüzde 99 oranında 2018’de yeniden seçime gidecekler. Çalışıyoruz diyorlar. ‘Yılbaşına kadar müjdeyi vereceğiz’ diyorlar. Çıkıp da ‘Arkadaşlar hiç merak etmeyin. Çalışmalarımızı yapıyoruz. Kurumlarımızda çalışan herkes kurumun kadrolu işçisi olacak’ deseniz ya. Bizim Maliye Bakanlığı canına kadar alır ama borcu olursa hayatta alamaz. İşi gücü almak. Ben de Maliye Bakanı’na şunu söylüyorum: Siz Osmanlı köprüsünü yap, işlet, devretle verdiniz ya, 40 bin araç geçişi garantisi verdiniz ya, 14 bin geçti. 26 bin geçmedi de 26 bini bizde çalışan emekçi halkın sırtından yılda 1-1 buçuk katrilyonu bu patrona aktarıyorsunuz ya, bu yük değil de benim emekçi arkadaşlarımı kadrolu yapıp bir ikramiye vermek mi yük bu devletin sırtında?”

TAŞERONA SÖZDE ÇÖZÜM: KADROSUZ 3 FORMÜL

Yıl sonunda taşeron sorunu konusunda yapılacak çalışma içinde kadro yok. Aydınlık’ın ulaştığı bilgilere göre; Çalışma Bakanlığı kadrosuz üç formül üzerinde çalışıyor. Bunlardan biri; kamuda çalışan taşeron işçilerinin “özel sözleşmeli personel” statüsüyle istihdam edilmesi. Yeni statüde çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu’na değil 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olacak ancak sözleşmeler üç yılda bir yenilenecek. Yani çalışanların iş güvencesi olmayacak. Personel dilerse memur sendikalarına da üye olabilecek.

İkinci formül ise “kamuya ait bir şirket” kurulması. Tüm taşeron işçileri bu “şirket”e geçirilecek ancak “sözleşmeli işçi” statüsüyle istihdam edilecek. Çalışanlar işçi konfederasyonlarına da üye olabilecek. En çok üyeye sahip konfederasyon tüm çalışanlar için toplu iş sözleşmesi protokolü yapma hakkına sahip olacak. Ancak “kamuda taşeron vasfı”nın korunup korunmayacağı net değil. Üçüncü formülde de kamuda çalışan taşeron işçileri “işçi statüsü”nde kalacak ama “asıl işçi” olmayacak. Çalışan, hangi Bakanlıkta çalışıyorsa ona bağlı olacak ama sözleşmeler burada da üç yılda bir yenilenecek.

Aydınlık Gazetesi-BEHİYE YARAÇCI