ffa41
Basından-Aydınlık-Mehmet Akkaya-Seçimden sonra taşeron işçisine 5 kazık!

Seçimlere 1 ay 5 gün kaldı. Göz boyamalar, seçmen avlamalar daha da hızlandı. Taşeron işçileri 4 milyona yakın. Seçmen olarak hesaplarsak da en az 8 milyon. Bunca seçmenin avlamaların dışında kalacağı düşünülemezdi. Bir yıldan fazladır soğutulup tekrar ısıtılan taşeron işçisine tuzaklar yeniden fırına  verildi.


Deniyor ki, "Taşeron işçisine emeklilik hakkı sağlayacağız. Kıdem tazminatı alabilmeleri sağlanacak. Sözleşmeleri 3 yıla çıkarılacak..." Bu kadar da değil. Gazete haberleri asparagas değilse ÇSGB Faruk Çelik demiş ki, "Taslağımızı Başbakanlığa verdik, yakında Meclis'e gelmesini bekliyoruz." Meclis bu hafta sonu tatile giriyor. Başbakanlığa verildiği söylenen taşeronlarla ilgili yasa tasarısı taslağının hafta sonuna kadar Meclis'ten geçmeyeceği belli. O halde yasalaşmayacağı kesin olan taslak seçim öncesinde neden yandaş gazete ve televizyonlarda cilalanarak yeniden piyasaya sürülür.


Çok açık ki, boynunu kasaba isteğiyle süren bizim taşeron işçilerinin saflığına oynanıyor.

Gelelim meşhur taslağa. Taşeron işçisine "vereceğiz" denilen emeklilik ve kıdem tazminatı hakkı, zaten kanunen var. 4857 sayılı yasa, sadece kamudaki kadrolu işçiler için değil, taşeron işçilerinin de dahil olduğu tüm işçiler içindir.



Yasada zaten var olan hakkı "vereceğiz" demenin anlamı ne peki? Taslaktaki kazıkları örtmek için mi? Gelelim taslaktaki kazıklara. ÇSG Bakanlığı, taşeron işçileri hakkında d
üşündüklerini 11 Kasım 2013 tarihinde basma açıkladı.


Buna göre; Taşeron işçisi için yontulan kazıklar

Kazık-l: Hükümet, 4857 sayılı yasanın 2. Maddesinde belirtilen "asıl işin alt işverene verilemeyeceği, ancak teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren durumun ihtiyaç olması halinde alt işverene verilebileceği" şeklindeki hükmü, "asıl işin teknoloji veya uzmanlık gerektiren bölümlerinde" şeklinde değiştirmeye çalışıyor. Teknolojik sebeple uzmanlık şartını birbirinden ayırıyor, araya "veya" kelimesini koyarak her iki durumu birbirinden bağımsız hale getiriyor.


Böylece, asıl işin her şekilde taşerona verilebilmesini sağlamaya çalışıyor. Gördünüz mü uyanıklığı ve küçücük "veya" kelimesiyle hazırlanan dev oyunu?


Kazık-2: "Taşeron işçisi kıdem tazminatı alacak" denilen oyununun aslı, taşeron işçisinin işçinin kıdem tazminatı primlerinin SGK'ya değil, devlet güvencesi olmayan ve çoğu yabancılara ait Bireysel Emeklilik Şirketi adlı kumarhanelere aktarılması imiş.

Kazık-3: Yürürlükteki yasaya göre, muvazaa(kanuna karşı hile) tespit edilmesi halinde taşeron işçisi, işin başından itibaren asıl işverenin işçisi sayılmaktadır. Bakanlığın planı, sadece kadrolu işçinin ücreti üzerinden ücret alabilmeye olanak tanımakta, mahkeme kararı olsa bile kadrolu olabilmeyi engellemektedir.


Kazık-4: İş müfettişinin raporuna işverenin 6 iş günü içinde itiraz etmemesi halinde rapor, yargı kararı hükmü kazanmaktadır. İtiraz ederse de, itiraz İş mahkemesinde değerlendirilmekte ve sonuca bağlanmaktadır. Şimdi Bakanlık, genellikle işçiler lehine kararın çıktığı iş mahkemelerinin muvazaa tespitine, hem bir itiraz hakkı daha vermekte, hem de kararın gecikmesini sağlamaktadır.


Kazık-5: Kamudaki sendikalı işçiye, sözleşme zamanında ancak Konfederasyonun imzalayacağı çerçeve protokol oranında zam verecekler. Çerçeve protokolün üzerine, sendikanın alabileceği ek zamdan taşeron işçisi mahrum olacak. ... Şimdi gördünüz mü, sevgili taşeron işçileri sizi neyin beklediğini? Seçim öncesinde uçurulan balonların içinde neler olduğunu şimdi anladınız mı? Ve de AKP'ye oy vermeye, onu desteklemeye devam ederseniz, başınıza nelerin geleceğini şimdi anladınız mı? Umarım görmüş ve anlamışsınızdır.

27.2.2014

 

 

GÜNDEM