Türk-İş'in 1600 lira asgari ücret talebi için Çalışma Bakanının 'mümkün görünmüyor' ifadesine tepki gösteren Nihat Yurdakul, 'Bu insanlar namerde muhtaç olmadan nasıl geçinecek, kimse düşünmüyor' dedi

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2017 yılında geçerli olacak olan asgari ücreti belirlemek için ikinci toplantısını hafta başında yaptı. İşverenin sıfır artış, işçi kesimi temsilcisi Türk-İş'in ise 1600 lira talep ettiği asgari ücret artışına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu, "Arzu edileni verebilme bugün için çok mümkün görünmüyor" demişti. Hükümeti eleştiren Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, "Türk-İş'in isteği makul. Ama kimse Türk-İş'in istediğine bakmıyor. Yani sonuçta ülkeyi idare edenler son kararı veriyor. Geçmişte olduğu gibi bugünde kararlarını mutlaka vermişlerdir" dedi.

HÜKÜMET, KURUMUNUN HESABINI KABUL ETMİYOR

Geçmişte Türk-İş yönetiminde olduğunu ve toplantılara katıldığını hatırlatan Yurdakul, "O toplantılarda neler oluyor, biliyorum.

Sayın Bakana rakam iletilmiştir. Bellidir. Toplantılar 3-4 derken sonunda Sayın Bakan bu rakamı açıklar. İşveren tarafı ve bakanlık tarafı bunu imzalar. İşçi kesimi de uygun buluyorsa imzalar ama bugüne kadar hep karşı koydu" ifadelerini kullandı.

"İnşallah yanılırım. Çünkü açlık sınırının 1500 liraya, yoksulluk sınırının 5 bin liraya dayandığı bir ortamda Türk-İş'in istediği 1600 az bile. Ama bir anlayış var ki bu insanlar nasıl geçinecek, temsil ettiği aileyi namerde muhtaç ettirmeden aybaşını nasıl bulacak, kimse bunu düşünmüyor. Asgari ücret belirlenirken bir aile kaç lirayla geçinir hesap edilerek belirlenmesi lazım. Bugün bu hesabı yapan TÜİK. TÜİK temel ihtiyaçlara göre bu hesabı yapıyor. Ama ne hükümet ne de işveren devletin kurumunun yaptığı bu hesabı hiçbir zaman asgari ücret komisyonunda kabul etmedi. Üstelik TÜİK'in yaptığı hesap ailede bir kişi üzerinden yapılıyor." Türkiye'de çalışanların haklarının savunulmasının güçlü sendikalardan geçtiğini vurgulayan Yurdakul, "Çalışanlar ve çalışanları temsil edenler hep bir arada aklımızı başımıza toplamazsak, bu kötü gidişata, sömürüye dur demezsek bu böyle devam edecek. Bunun yolu güçlü sendikalardan geçer. Güçlü sendikaların, güçlü örgütlerin olmadığı yerlerde gelir dağılımı adaletli olmaz" dedi.

16.12.2016