TAŞERON İŞÇİLERİN YAŞADIĞI HAK KAYBI YETMEZ Mİ?  %4 ZÜLMÜNE SON VERİN

TAŞERON İŞÇİLERİN TOPLU SÖZLEŞME HAKKINI İADE EDİN…

Yıllardır kadro bekleyen, kadro vaadiyle oyalanan taşeron işçileri yaşadıkları onca hayal kırıklığı ve hak kaybından sonra “kadro” aldığını öğrenince buruk bir sevinç yaşadı. Kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verilirken, belediyelerde çalışan yüzbinlerce işçiye ise gerçek anlamda bir kadro verilmedi.

Yıllardır Anayasal sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkını kullanamayan, hakkı hukuku yenilen, fazla mesaileri ödenmeyen, köle muamelesi görerek sırtlarından milyonlar kazanılan taşeron işçileri çektikleri bunca sıkıntıya rağmen bir özür beklemedi. Onlar sadece bu sıkıntıları bir an önce atlatıp, sendikalaşma ve toplu sözleşme haklarını kullanarak çalışma ve yaşama koşullarını düzeltebileceklerini hayal etti. 

Taşeron işçilerin tüm hayalleri, yine bir KHK ile yıkıldı. 696 sayılı KHK ile bu kez taşeron işçilerin Uluslararası Sözleşmelerde, Anayasada ve yasalarda tanımlanan toplu sözleşme yapma hakkı askıya alındı.

KHK ile getirilen düzenlemeye göre Haziran 2020’ye kadar kadroya/şirkete geçerken aldığı son ücretlere 6’şar aylık dilimlerle sadece yüzde 4 oranında ücret artışı verildi.

TAŞERON İŞÇİLERİN ÇEKTİĞİ YETMEZ Mİ?

Oysa, en temel sendikal ilkelere göre Toplu sözleşme hakkı ile sendikalaşma hakkı iç içedir. Toplu sözleşme olmadan sendikal haklardan bahsetmek mümkün değildir. İşçilerin sendikalaşmasının en önemli hedefleri arasında toplu sözleşme imzalayarak işyerinde çalışma ilişkilerini kendi lehine değiştirmek gelmektedir.

Nitekim Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 98 nolu Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı’nı düzenleyen sözleşmesini ülkemiz de onaylamıştır. Diğer yandan anayasamızın 53. Maddesi “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.” Demektedir. Ayrıca 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu yoruma gerek duymayacak şekilde toplu sözleşme hakkını düzenlemektedir.

Yasal süreçlerin dışında bir de işin ekonomik boyutu vardır. Adına ne denilirse denilsin yaşanan ekonomik sıkıntılar sonucu Türk lirasının alım gücü düşmüştür. TÜİK %24’lük bir enflasyondan bahsetse de bizim çarşı pazar enflasyonu dediğimiz enflasyon %30’un üzerindedir.

Nitekim 2019 yılı Asgari Ücreti tüm bu nedenlerden ötürü %26 civarında arttırılmıştır. Artış sonrası Bakanlık yetkilileri "Enflasyon üzerinde artış yaparak işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğimiz sözümüzü tutmuş olduk." Demişti.

Taşeron işçilerin bunca yıl yaşadıkları hak kayıplarına dur demenin zamanı gelmedi mi? Taşerondan kadroya şirkete geçen işçiler %4’lük zamla nasıl geçinecekler? Onlar, doğalgaz, elektrik, temel gıda maddelerindeki artışdan etkilenmiyor mu?

Onların adları taşeron işçisiyken de kadrolu olduklarında da taşeron şirketten belediye şirketine geçtiklerinde de hiç gülmediler. Aynı kıdemde aynı işi yaptığı halde yanındaki kadrolu işçi arkadaşından düşük ücretle çalışırken de kadroya geçerken de kendilerinden feragat istenirken de yüzleri hiç gülmedi. Kıdem tazminatımıza bir şey olur mu? Haklarımızı kaybeder miyiz? Tedirginliği ile geceler boyu uykusuz kaldılar.

Şimdi de enflasyonun durumu ortadayken 2020 yılına kadar 6’şar aylık dilimlerle %4 oranındaki ücret artışıyla çoluk çocuğunu nasıl geçindireceğinin derdine düşmüş uykusuz geceler geçirmeye devam ediyorlar. İşçi huzursuzsa, geçim derdinden ise o işyerinde ne verim olur ne de gülen yüzler.

Çözümsüz sorun yoktur.

Bu sorunun köklü çözümü, durdurulan toplu sözleşme yetkilerinin tekrar sendikalara verilmesiyle ve özgür toplu sözleşme düzeni ile mümkündür. Bu nedenle taşeron işçilere ilişkin mevcut düzenleme sona erdirilmeli, sendikalar taraflarla özgürce toplu sözleşme imzalayabilmelidir.

Ancak taşeron işçinin beklemeye dayanmaya gücü kalmamıştır. Bu sorun bu sorunu yaratanlarca yapılacak üç satırlık bir düzenleme ile çözülecek bir sorundur.

Elinizi vicdanınıza koyun, adaletli hakkaniyetli olun.  Taşeron işçileri size bakıyor. Harekete geçmenizi bekliyor. Eğer siz bugün işçiler sıkıntıdayken sırtınızı dönerseniz, emin olun ki yarın da onlar da size sırtını dönecektir. Saygılarımızla. 28.12.2018