ffa41
Basın Yurt Gazetesi: Tasarı Meclis’te İşçiler Sokakta

AKP Hükümeti, 12 Eylül yasaklarını koruyan bir yasaya daha imza atmaya hazırlanırken, Türk-İş'te muhaliflerin oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu bileşeni 10 sendika, 1 saatlik iş bırakma eylemi yaptı.


DİSK üyeleri ise, Meclis önünde eylemdiydi AKP'nin "arka bahçesi" olarak adlandırılan Hak-İş ve Türk-İş yönetimlerinin "uzlaştık" dediği Toplu iş ilişkileri Yasa Tasarısı Meclis'te, işçiler sokakta. Türk-İş'e bağlı Basın-İş, Belediye-İş, Deri-İş, HavaIş, Kristal-İş, Petrol-İş, Tekgıda-Iş, TezKoop- iş, TÜMTIS ve TGS'nin oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu, Türk-Iş yönetimine rağmen "vesayetçi ve yasakçı" olarak adlandırdıkları yasa tasarısına karşı 1 saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İstanbul Bakırköy Belediyesi'ne ait Osmaniye şantiyesinde de Belediye-İş Sendikası üyelerinin tamamı 1 saat geç iş başı yaptı.


TÜMTIS'in örgütlü olduğu uluslararası kargo şirketi UPS'nin Mahmutbey ve Kurtköy'deki aktarma merkezlerinde işçiler, bir saat işe geç başladı. Ankara'da Sendikal Güç Birliği Platformu bileşenleri, iş bırakma eyleminin ardından Sakarya Caddesi'nde oturma eylemi başlattı.

Eyleme 1000 İşçi Katıldı

İzmir'de Platform bileşenleri, Gümrük Telekom önünde toplanarak Eski Sümerbank önüne yürüdü. "Kıdem tazminatı ve sendikal haklarımızı gasp eden bu yasayı kabul etmiyoruz" pankartı açıldı. Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı. Tekgıda-Iş'e bağlı tüm işyerlerinde de sabah mesai başlangıcında bildiriler okundu. Petrol-Iş Sendikası Kocaeli Şubesi'nin örgütlüğü olduğu TÜPRAŞ Genel Merkezi, İzmit Rafinerisi, Gübretaş, Shell, Ege Kimya'nın da aralarında olduğu 9 iş yerinde 1 saatlik iş bırakma eylemi yapıldı. İş bırakma eyleminin en etkili yerlerinden biri olan, İstanbul Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde Deri-İş Sendikası üyeleri, iş başı yapmayarak, Sanayi Bölgesi meydanında bir araya geldi. Eyleme bini aşkın işçi katıldı. Deri-Iş'e iş başı yapmayan TÜMTIS üyeleri destek verdi.

Taksim'de Oturma Eylemi

Sabah vardiyasında bir saat iş bırakan sendikalar öğlen saatlerinde ise Taksim Meydam'nda oturma eylemi başlattı. Sendikal Güç Birliği Platforum bileşni işçiler, Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi, "Yasakçı ve işçi düşmanı Sendikalar ve Toplu iş Sözleşmesi Kanunu'na hayır" pankartları açtı. Sendikal Güç Birliği Platformu bileşeni Petrol-Iş, TGS ve Belediye-Iş'in dışında, direnişteki Enerji Sen, ESP ve BDSP üyeleri de eyleme katıldı. ?


'Özgürce örgütlenmek istiyoruz'


"Barajlı yasa istemiyoruz", "işçi düşmanı hükümet istifa", "Hükümet yasanı al başına çal" sloganlarıyla Taksim Tramvay Durağı'na yürüyen işçiler, burada oturma eylemi başlattı. Sendikal Güç Birliği Platformu Dönem Sözcüsü ve TÜMTIS Genel Başkanı Kenan Öztürk, bu yasayı kabul etmediklerini söyledi. DİSK yine Meclis önünde DİSK üyeleri de, geçtiğimiz hafta polisin sert müdahalesine maruz kaldıkları Meclis önünde buluştu. Dikmen Kapısı önünde bir araya gelen işçiler "iş, ekmek yoksa barış da yok", "Ya hep beraber ya hiç" sloganları attı. DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, tasarının yasalaşması halinde milyonlarca işçinin toplu sözleşme yapamayacağımı vurguladı. Ekici, "30'dan az işçinin çalıştığı işyerlerinde sendikal hakların kullanımına son verildi. Buna göre 12 milyon kayıtlı işçinin ancak 2 milyon 700 bini sendikal haklardan faydalanabilecek. Karşı karşıya bırakıldığımız trajedi budur" dedi.


ITUC VE ETUC'DAN YASAYA TEPKİ


ULUSLARARASI Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Başbakan Tayyip Erdoğan'a Toplu iş ilişkileri Yasa Tasarısı'na ilişkin kaygılarını içeren bir mektup gönderdi. Tasarının uluslararası sözleşmelerle aykırı olduğu belirtilen mektupta "Yasa teklifi ILO sözleşmelerini açıkça ihlal eden maddeler içermekte ve işçilerin sendikal haklarını özgürce kullanmasının önüne engeller koymaktadır. Tasarının yasalaşması halinde işçilerin örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını kullanmaları imkânsız hale gelecektir" denildi. AB ilerleme Raporu'nun hatırlatıldığı mektubun birer kopyası da Meclis'te grubu bulunan partilere gönderdildi.


BU TASARI yasalaşırsa neler olur...?

MECLİSTE görüşülen Toplu iş ilişkiler Yasa Tasarısı, 1983 yılında yürürlüğe giren 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun değiştirilmesini öngörüyor. Bu tasarı yasalaşırsa;


Halen kurulu olan 103 sendikadan 60'dan fazlası toplu sözleşme yapamayacak. ilerleyen yıllarda barajın yüzde 3e çıkmasıyla bir çok sendika daha yetkisiz kalabilecek.

 

Tasarıda işyeri barajı yüzde 50 1, işletme barajı yüzde 40 olarak öngörüyor. Bu barajlar çok yüksek ve örgütlenmeyi imkânsız hale getiriyor.

 

7 sektör baraj altında kalacak. Sayıları 6 milyon 298 bin kişiyi bulacak inşaat, turizm, sağlık, taşımacılık, ticaret/büro/eğitim, basın ve liman işçileri için toplu sözleşme bir hayal olacak.


8 sektörde tek sendika egemenliği kurulacak ve 2 milyon 868 bin sigortalı işçi (yani %26'sı) tek sendikaya üye olmak zorunda kalacak.

Tasarı mevcut toplu iş sözleşmesi yetki sistemini değiştirmiyor. Yetki yine bakanlık tarafından verilecek ve işverenin sendikanın çoğunluğuna itiraz etmesi durumunda yetki işlemleri duracak.

Tasarı grev hakkı konusunda da 12 Eylül sistemini aratmıyor. Elektrik, doğalgaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile petrokimya işlerinde; bankacılık hizmetlerinde; Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde ve hastanelerde grev yasağı sürüyor.

 

Tasarı hükümete geniş bir grev erteleme yetkisi tanıyor. Hükümet uygulanan bir grevi ve grev kararını genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu bulursa 60 gün süreyle erteleyebilecek. Erteleme süresi sonunda taraflar anlaşamazsa uyuşmazlık zorunlu tahkime gidecek. Bu fiilen grev hakkının ortadan kalkması anlamına geliyor.

Yurt Gazetesi 17.10.2012

 

 

GÜNDEM