ffa41
Basın Açıklaması:Türk-İş şirket gibi yönetilemez...

Türk-İş şirket gibi yönetilemez...

 

Türk-İş Konfederasyonu üyesi olan sendikamız Belediye-İş'i  çok yakından ilgilendiren "İşkolları Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik taslağı", 28.2.2014 tarihinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından  görüşlerini almak amacıyla Konfederasyonlara gönderilmiştir.

Türk-İş yönetimi, sendikamızı ve Yol-İş Sendikası'nı çok yakından ilgilendiren bu değişiklik girişimi hakkında bırakın sendikamızdan görüş almayı, bilgi dahi vermeden, yangından mal kaçırırcasına, taslağı onaylamış ve bu onayı Bakanlığa  yazılı olarak bildirmiştir.

Varolan uygulamada, belediye hizmetlerinden olan ve şehir yönetimi ile ilgili tüm faaliyetler, belediyelerin görev alanındadır. Dolayısıyla bu faaliyetler Genel-İşler işkolunda yer almaktadır.

Türk-İş yönetiminin onay verdiği, yönetmelik değişikliğinde ise; belediyelere nakledilen ve belediye işçisi sıfatını kazanan işçinin, belediye ile hiç bir ilgisi olmayan başka bir iş kolunda olduğu düzenlenmek istenmektedir.

 

Türk-İş Yönetim Kurulunun bu tek taraflı onayı üzerine, onayın "bir hata, teknik bir yanlışlıktan kaynaklı" olduğunu düşünen sendikamız, örgüt disiplini, teamüller  ve Türk-İş tüzüğü gereği, Türk-İş Yönetim Kurulunu önce sözlü, ardından da yazılı olarak uyarmış, yasalara ve yargı kararlarına aykırı olan bu düzenleme girişimine verdikleri yazılı onayı neden geri çekmeleri gerektiğini hukuksal gerekçeleriyle açıklayarak Türk-İş Yönetiminden talep etmiştir.

Sendikamız, açıkça hukuka aykırı olan bu değişiklik girişimi için Türk-İş Yönetim Kurulu üyelerinden, hatanın düzeltilmesini talep etmiş, ancak Türk-İş Yönetim Kurulu, bırakın hatasını düzeltmeyi, büyük bir pişkinlik ve düzeysizlikle verdikleri hukuka aykırı onayı savunmayı tercih etmiştir. Türk-İş Yönetiminin bu ısrarının sebebi; hukuksal gerekçeler  veya işçi sınıfının menfaati değil, kendi koltuklarını, iktidarlarını koruma çabasıdır.

Türk-İş Yönetim Kurulunun "onay verdiği",  "İşkolları Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik taslağı"nın özellikle  4.maddesi açıkça hukuka aykırıdır.

-6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’na,

-5393 Sayılı Belediye Yasası’na,

-Mevcut İş Kolları Yönetmeliğinin “Genel İşler” tanımına,

-Yargıtay İş Hukuku Dairelerinin yerleşik içtihatlarına,

- İşkolu tespitleri ile ilgili temel ilkelere, işyeri-işletme hukuki tanımlarına, açıkça aykırıdır.

Bu düzenlemede ısrar, işyerlerinde çok büyük karışıklara sebep olacağı gibi iş barışını da bozacaktır.

Türk-İş bir şirket gibi yönetilemez...

Bugün ülkemizde evrensel hukuk ilkeleri değil, kişilerin, kurumların ihtiyaçlarına göre hazırlanan hukuksal düzenlemeler alışkanlık haline gelmeye başlamıştır. Başta Türk-İş Genel Başkanı olmak üzere, Türk-İş yönetimi de bu süreçten fazlası ile nasibini almıştır.

Türk-İş Yönetimi, iktidarını sağlamlaştırmak, yönetim kurulu üyelerinin koltuklarını korumak için, çalışma yasalarını, mevcut İşkolları Yönetmeliğini, Yargıtay İş Hukuku Dairelerinin yerleşik içtihatlarını, kısacası hukukun temel ilkelerini ayaklar altına almıştır.

Türk-İş, sadece Yönetim Kurulu üyelerinin çıkarlarını korumak amacıyla oluşturulmuş bir şirket, Türk-İş'in başındaki kişi de şirketin genel müdürü değildir.

Ülkemiz bu güne kadar ne çekmişse "ben bilirim" "ben yaptım oldu" diyenlerden çekmiştir.

 

Et Kokarsa Tuzlarsınız... Ya Tuz Kokarsa?

Türk-İş bir işçi Konfederasyonudur. Türk-İş Yönetimi, bütün çalışmalarını yasalar ve konfederasyon tüzüğü hükümleri çerçevesinde yapmak zorundadır. Türk-İş Yönetimi, aldığı kararlarda tüm üye sendikalara eşit mesafede durmak zorundadır. Bunun dışındaki her tavır,  Türk-İş Yönetim Kurulunun meşruiyetini daha da sorgulanır hale getirecektir.

Türk-İş Genel Başkanı, Türk-İş üyesi sendikaları "bana itaat edenler, etmeyenler", "benim iktidarımı destekleyenler, bana karşı çıkanlar" olarak ikiye ayırmakta, kendisine destek olan sendikaları çeşitli şekillerde ihya etmekte, karşı olanları ise elindeki tüm gücü kullanarak yok etmeye çalışmaktadır. 

İşçiye emekçiye dayanmak yerine, sırtını başka güçlere dayayanlar, bugün bir "ŞEY"ken, arkalarındaki güç çöktüğünde yarın "HİÇBİR ŞEY" olurlar.

Belediye-İş; üyelerinin hak ve menfaatleri korumak için, her türlü ayak oyununa rağmen, meşru ve hukuki mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Bugün hukuku ayaklar altına alanlar, yarın kendileri hukuka ihtiyaç duyduğunda yalnız kalacak ve hesap vereceklerdir. Saygılarımızla Kamuoyuna duyurulur.12.3.2014

 

                                                                                                          Belediye-İş Sendikası

 

 

GÜNDEM