ffa41
Basın Açıklaması-KIDEM FONU RÜŞVETİNİ DE, TAŞERON DÜZENLEMESİ ADI ALTINDA KÖLELİĞİ DE KABUL ETMİYORUZ…

Hükümet, sermayenin talepleri doğrultusunda çalışma yaşamanı köle düzenine dönüştürme ve kıdem tazminatlarını ortadan kaldırmaya ilişkin niyetini, önce Ulusal İstihdam Stratejisi adlı ucubeyle, daha sonra da Üçlü Danışma Kurulu toplantısıyla ortaya koymuştu.

Hükümetin hedefi;

1-Kıdem Tazminatının fona devrini sağlamak, ardından da tamamen ortadan kaldırılmaktır.

2-Taşeron işçilerine haklar verme iddiasıyla taşeronluğun önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmak, taşeronluğu daha da yaygınlaştırmaktır.

3-İstihdam Büroları aracılığı ile de, işçilerin alınıp satılabilen bir köleye dönüştürülmesini yasal hale getirmeyi sağlamaktır.

Hükümet çevreleri tarafından ifade edilen “işçi işveren mutabakatı olmazsa olmaz”, “Kıdem fonu Bireysel emeklilikte değerlendirilirse devlet katkısı veririz” ve “kimse kıdem tazminatını kaldırmak istemiyor” gibi açıklamaların hepsi seçimler öncesi emekçilerin tepkisini çekmemek ve onları rehavete sürüklemeye yönelik açıklamalardır.

KIDEM TAZMİNATI EMEKÇİLER İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR HAKTIR.

Kıdem Tazminatı, işçi sınıfının yıllar önce edindiği ve kullandığı bir haktır. Hükümet; kıdem tazminatının iş güvencesi boyutunu etkisizleştirmek, toplu sözleşme ile kıdem tazminatı arasındaki ilişkiyi kopararak emekçilerin kazanılmış haklarını yok etmek istemektedir. Hükümet yetkilileri bu amaçlarına ulaşmak için bireysel emeklilikte devlet katkısı sağlayacağız diyerek rüşvete başvurmaktan çekinmemektedir.

Asıl amaç; kıdem tazminatı hakkının önce fona devredilerek yarı yarıya azaltılması, ardından da tamamen ortadan kaldırılmasıdır.  Örgütlü emekçilerin tepki vermesini engellemek için de “kazanılmış haklara dokunmayacağız” yalanını söylemektedirler.

Belediye-İş Sendikası, kıdem tazminatı hakkının gaspı ya da zayıflatılmasına yönelik girişimler karşısında, Türk-İş Genel Kurul kararları doğrultusunda, genel grev ve genel direniş dâhil, sonuç alınıncaya kadar her türlü meşru yolu kullanmakta kararlıdır.

TAŞERON SİSTEMİ KALDIRILMALIDIR…

Hükümet kıdem tazminatında ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin yollarını ararken, diğer yandan da taşeronluğu daha da yaygınlaştırıp, emekçileri köleleştirmeye çalışmaktadır.

Mevcut hukuk düzeninde, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesi “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenle uzmanlık gerektiren işler” ön koşulunun aynı anda birlikte olmasıyla mümkündür.

Hükümet yetkililerinin, “taşeron işçilere yeni haklar” veriyoruz iddiası ile önerdikleri düzenleme ile asıl işin “teknoloji veya uzmanlık gerektiren bölümlerinde” de taşeron çalıştırılabilmesine olanak sağlayarak, asıl işte taşeronlaştırmayı daha da yaygınlaştırmak istemektedir.

Hükümet; taşeron işçisinin sorunlarını çözme söylemi ile taşeron işçilerinin umut ve beklentilerini istismar etmeyi bırakmalıdır.

-Taşeron sitemini gerçekten çözmek istiyorsa, taşeron sistemini ortadan kaldırarak, Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO)nün 94 sayılı sözleşmesinin gereği olan,  kamudaki taşeron işçilerin, asıl işverenin işçilerinin ücret, hak ve çalışma koşullarına sahip olmasını sağlayacak yasal düzenleme yapmalıdır.

Belediye-İş, çalışma yaşamını esnekleştirecek ve emekçileri boğaz tokluğuna, kölelik koşullarında çalıştırmayı hedefleyen emek karşıtı politikalara karşı mücadele etmekte kararlıdır. Belediye-İş Sendikası; tüm sendika ve konfederasyonları, her türlü pazarlıkçı tutumdan uzak durmaya, emekçilerin kırmızı çizgisi olan kıdem tazminatını savunmaya, taşeron sisteminin kaldırılması için ortak ve kararlı bir tavır sergilemeye davet etmektedir. Saygılarımızla.

                                                                                             

                                                                                       Nihat YURDAKUL

                                            Belediye-İş Sendikası

                                       Genel Başkanı

 

 

GÜNDEM