DÜNÜN MAĞDURU VE MAZLUMU OLDUĞUNU İDDİA EDENLER, BUGÜNÜN ZALİMİ OLDU.

11 aydır İstanbul Büyükşehir’de, İSTON ve İSBAK’ta yetki tespitini vermeyerek toplu sözleşme yapılmasını engelleyen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hak gaspına son vermelidir.

23 Haziran 2019 yerel seçimleri sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sendika seçme hakkına saygı duyan bir yönetim anlayışı hakim olunca, uzun yıllar sonra esaretten kurtulan belediye emekçileri özgürce sendika seçme hakkını kullanarak Belediye-İş'e üye oldu. Üstelik ezici bir çoğunlukla.  İstanbul Büyükşehirde, İSTON ve İSBAK’ta çalışan belediye emekçilerinin yüzde 75-80’i Belediye-İş’i tercih etti.

Sendikamız Belediye-İş de İstanbul emekçilerinden aldığı güçle 4 Kasım 2019’da toplu sözleşme için yasal zorunluluk olan Yetki Tespiti için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvuruda bulundu.

Yetki tespit başvurularının nasıl inceleneceği ve nasıl sonuçlanacağı ilişkin düzenlemeler 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda açıkça belirtilmiştir.

Sendikamıza üye olan işçilerin sendika üyeliklerine ilişkin kayıtlar da e-Devlet sisteminde olmasına rağmen, yetki tespit başvurusun yapıldığı tarihten bu yana yaklaşık 11 ay geçmesine rağmen yetki tespiti için işlem yapılmamasını hukuksal bir çerçeveye oturmak mümkün değildir.

Yetki tespit işleminin yapılmaması nedeniyle İstanbul Büyükşehir’de toplu sözleşme süreci başlayamamakta, üyelerimizin; kaynağını Anayasa’dan alan ve en temel hakları olan toplu sözleşme hakkı gasp edilmektedir.

Toplu sözleşme hakkı hukuksuzca gasp edilen İstanbul Büyükşehir’de, İSTON ve İSBAK’ta çalışan sendikamız üyesi binerce belediye işçisi ve ailesi Covid salgını koşullarında, hayat pahalılığında açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmektedir.

Belediye emekçilerinin toplu sözleşme hakkını engelleyerek, aileleriyle birlikte onbinlerce insanımızı mağdur etmeyi içinize nasıl sindirebiliyorsunuz? Yaptıklarının suç olduğunu bile bile bu hukuksuzluğu yapanlar,  “nasıl olsa arkamız sağlam, bize bir şey olmaz” diye düşünüyor olabilirler. Ancak bilin ki, yaptığınız hak gaspıyla, zulümle  sizler halkın ve emekçilerin vicdanında çoktan mahkûm oldunuz.

Hak-İş/Hizmet-İş ve destekçileri, İstanbul Büyükşehirde, İSTON ve İSBAK emekçilerinin sendika seçme tercihini, toplu sözleşme hakkına saygı duymayı öğrenmelidir.

Dün geçmişte yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle mağdur olduklarını dillerinden düşürmeyenlerin, bugünün zalimi olması düşündürücüdür.

Belediye-İş üyesi işçilerin, demokratik sendika tercihleri nedeniyle toplu sözleşme yapma hakkını hukuk dışı bir şekilde engelleyerek cezalandırmak ne insanidir, ne hukuki ne de ahlakidir.

İstanbul Büyükşehirde, İSTON ve İSBAK’taki üyelerimize yasal yetki tespiti vermeyerek toplu sözleşme yapılmasını engelleyenler, bilsinler ki; yaptıkları hukuksuzluklarla ne ülkemiz için, ne de kendi iktidarları için iyi bir şey yapmıyorlar.

Belediye-İş üyeleri kimseden şefaat beklemiyor, Hak-İş/Hizmet-İş ve destekçileri mezarımızdan taş çalmasın yeter.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı yasalara uyarak, adil ve tarafsız olmaya, 11 aydır devam eden hukuksuzluğa, zulme son vermeye davet ediyoruz. Saygılarımızla. 18.09.2020

Belediye-İş Sendikası