ffa41
Basın- Sol Gazetesi:İşçiler Güvencesizliğe Karşı Alanlarda

Basın- Sol Gazetesi:İşçiler Güvencesizliğe Karşı Alanlarda

İşçiler güvencesizliğe karşı alanlarda Sendikal Güç Birliği Platformu'nun Lüleburgaz'da taşeron ve güvencesiz çalışmaya karşı düzenlediği mitinge, binlerce işçi ve emekçi katıldı.

 

Yapılan konuşmalarda AKP hükümetinin emek düşmanı olduğu vurgulanırken, hükümetin işçileri temsil etmediği ve çıkarlarını savunamayacağı belirtildi.

 

İşçiler güvencesizliğe karşı alanlarda Sendikal Güç Birliği Platformu'nun Lüleburgaz'da taşerona, güvencesiz çalışmaya, sendikasızlaştırmaya karşı düzenlediği mitinge, binlerce işçi ve emekçi katıldı. Yapılan konuşmalarda AKP hükümetinin emek düşmanı olduğu vurgulanırken, hükümetin işçileri temsil etmediği ve çıkarlarını savunamayacağı belirtildi. Türk-İş'e bağlı Basın-İş, Belediye-İş, Deri-İş, Hava-İş, Kristal İş, Petrol-İş, Tekgıda-İş, Tezkoop-İş, Tümtis, TGS sendikalarının oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu'nun "Kuralsız, Güvencesiz Çalışmaya Hayır! Taşeron İşçiliğine Son" sloganıyla dün Lüleburgaz'da düzenlediği mitingte, binlerce kişi buluştu. Günün erken saatlerinde Hükümet Meydanı'nda toplanmaya başlayan halk, sendikalar, dernekler ve siyasi partiler, saat 12.00'yi gösterince miting alanına doğru yürüyüşe başladı.

Yürüyüşte "işçiler birleşin, iktidara yerleşin", "Taşeron demek, ölüm demektir", "işçilerin birliği, sermayeyi yenecek" sloganları atıldı, yaklaşık 2 saatlik yürüyüşün ardından, tüm grupların alana girmesiyle beraber miting başladı.

İşçiler Güçlü Bir Ses Çıkartacak

 işçi mücadelesinde yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından, Platform adına Petrol-İş Lüleburgaz Şube Başkanı Turgut Düşova açılış konuşmasını yaptı. Yapılan açılış konuşmasında Düşova, işçilerin, emekçilerinin mücadelesinin altını çizerek, "Emek düşmanı politikalara karşı buradayız, '800 lira yeter', 'güzel öldüler' diyenlere karşı buradayız" dedi. Hükümetin çalışma hayatının düzeltilmesine yönelik hiç bir çalışmasının olmadığını aksine daha da yaşanmaz hale getirdiğini belirten Düşova, "Emeldiler perişan, insanlar borç batağında, esnaf siftah yapamıyor, çiftçi borç altında, bunun sorumlusu hükümettir. Buna ortak olmayacağız ve buna karşı işçiler çok güçlü ses çıkaracak" dedi.

Hükümet Kadına Rol Biçiyor

Düşova'nın ardından, Sendikal Güç Birliği Platformu Kadın Koordinasyonu adına Neslihan Taşoluk Nakaş yaptığı konuşmada, kadınların çalışma hayatında yaşadığı problemlere değinerek, hükümetin kadınlara uygun gördüğü rolü kabul etmeyeceklerini belirtti. Taşoluk sözlerinin devamında, "Başbakan'ın 'analar başımızın tacıdır' sözü masum bir söz değildir. Biz kadınlara söylenen 'temel göreviniz annelik, ev kadınlığı'dır. Bunu derken, aynı zamanda istihdamı da düşünüyorlar. Buldukları yöntemin de esneklik olduğunu söyleyerek, kendilerince çözüm sunuyorlar. Güvenceli esneldik diyorlar. Bunun güvenceden çok güvencesizlilc olduğunu biliyoruz. Bu dayatmayı kabul etmeyeceğiz. 'Hem çalışıp hem çocuk bakacaksınız', 'biz sizi şöyle düşünüyoruz, böyle düşünüyoruz' aldatmacasına inanmayalım. Esneklik, düşük ücret, sosyal güvenlikten yararlanamama, yoğun sömürü anlamına gelir. Biz Kadın Koordinasyonu olarak, sürekli ve güvenceli iş, eşit işe eşit ücret, her işyerinde kreş istiyoruz. Bizi taşerona mahkum eden AKP'ye hayır diyoruz" dedi.

Bu hükümet mi işçi dostu?

 Nakaş'ın ardından, Sendikal Güç Birliği Platformu'nu oluşturan sendikaların genel başkanlarının kürsüye çıkarak, kitleyi selamlamasının ardından, Platform Dönem Başkanı Bilal Çetintaş söz aldı. Konuşmasına, AKP'nin emek düşmanı politikalarına karşı direnen işçileri selamlayarak başlıyan Çetintaş, sözlerine şöyle devam etti: "Cumhuriyet tarihinin en emek düşmanı hükümetiyle karşı karşıyayız. AKP ne toplumu, ne emekçileri dinliyor. Dinledikleri sadece sermayenin talepleridir. Patronlar kıdem tazminatı sırtımızda yük' diyor, hükümet hemen yasal hazırlık yapıyor. Patronlar asgari ücretten şikayet ediyor, hükümet çalışmalara başlıyor. Patronlar taşeron işçi istiyor, hükümet ülkeyi taşeron cennetine çeviriyor. Hükümete geldiklerinde 300 bin taşeron işçi vardı. Şimdi bu rakam 1,5 milyona yükseldi. Bu da yetmiyor, iş Yasası'nda ne varsa tasfiye ediliyor. Bunu yaparken, sendikaları da tasfiye ediyorlar. Yeni yasayla, işçilerin yarısının sendikal haklarını ellerinden aldılar. Bu durum işçileri sermayeye karşısında silahsız bırakıyor. AKP, 10 yıllık döneminde çalışanı koruyan bir tek adım atmadı. Sorsanız, hükümet işçi dostu. Kıdem tazminaüna göz diken AKP, işçi dostu olabilir mi? Hakkını arayan işçiyi işten çıkartan hükümet, işçi dostu olabilir mi? iş cinayetlerini umursamayan hükümet, işçi dostu olabilir mi? AKP'den işçi dostu filan olmaz. Gün geçtikçe zenginler daha zengin, yoksullar daha yoksul oluyor. Umutsuz, yılgın değiliz. Şairin dediği gibi, Yok edin insanın insana kulluğunu"

Sol-24.3.2013

 

GÜNDEM