CHP Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nı, Anayasa Mahkemesi'ne taşımaya hazırlanırken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yasanın uygulanmasına yönelik "İş kollan Yönetmeliği Taslağı da sendikalar arasında "kavgaya" davetiye çıkarıyor.

Yönetmeliğin dayandırdığı AB'den alman sistem, hangi işlerin hangi işkoluna gireceği konusunda belirsizlik yaratıyor. CHP, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nın yürütmesinin durdurulması ve iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, yasanın 30'un altında işçi çalışan işletmelerde sendikal tazminatı ortadan kaldıran maddesi başta olmak üzere 24-25 maddesinin anayasaya aykırı olduğuna vurgu yaptı.

Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da yasanın uygulanmasına yönelik "İşkolları Yönetmeliği Taslağı" hazırladı. Ancak 20 işkoluna giren işlerin sınıflandırıldığı liste tartışmayı da beraberinde getirdi. Taslağa göre örneğin, çağrı merkezleri iletişim işkolunda değil ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda yer alıyor. Posta faaliyetleri taşımacılık işkolunda bulunuyor. Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, liman, ardiye ve antrepoculuk işkolu, listelerde gemi yapımı ve deniz taşımacılığı işkolu olarak gösteriliyor.

Türk-İş'te hafta başında yapılan toplantıda birçok sendika taslağa tepki gösterdi. Sendikalar arasında dava süreçlerinin başlayacağına dikkat çekildi. DİSK de taslağa ilişkin eleştirilerini bakanlığa gönderdi. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, taslağın işkollarını altüst ettiğini, hangi işyerinin hangi işkoluna gireceği konusunda belirsizlik yarattığını, sendikaları birbirine düşüreceğini, kavga ortamı yaratacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanının da yasayı onaylayarak anayasaya aykın bir işlem yaptığını, "anayasa suçu" işlediğini dile getiren Serdaroğlu, Anayasa Mahkemesi'ne "bireysel başvuruda" bulunabileceklerini söyledi. DİSK, Sistem ve mevzuat değişikliğinin birçok sendikanın işkolunu, toplu iş sözleşmesi yetkisini değiştirerek sendikalar arası çatışmaya yol açacağına vurgu yaptı.