ffa41
Basın-Evrensel Gazetesi: Taşeronluğun kaldırılmasını istemiyoruz!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik‘in çağrısıyla işçi, işveren ve Meclis’te grubu bulunan siyasi parti temsilcilerinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Alt işverenliğin tartışıldığı toplantıda, taşeron işçilerinin çay servisi yapması, kamudaki taşeron çalıştırmayı gözler önüne serdi. Yargının sorunlarını tespit ettiği taşeron sistemin, kaldırılması gerektiğini ifade eden İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’e cevap veren Bakan Çelik’in, “Biz alt işverenliğin kalkmasını istemiyoruz” açıklaması dikkat çekti.

 

Toplantıya, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Tuğrul Kutadgobilik, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak’ın yanı sıra, AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Topaç, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek, BDP-Blok adına Milletvekili Levent Tüzel katıldı.

 

Bakan açılış konuşmasında; 2002’den bu yana işsizlikle mücadele ettiklerini, istihdamın artırılması için birçok yasal düzenleme yaptıklarını ileri sürerek, değişen endüstriyel ilişkilere paralel olarak, çalışma yaşamının da yeniden dizayn edilmesi ve ulusal istihdam stratejisinin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Çalışanlar ve işverenler arasındaki sorunlardan birinin de alt işverenlik olduğunu belirten Bakan Çelik, 1 milyonun üzerinde taşeron işçiyi kapsayan derneklerle toplantılar yaptıklarını, yıllık izin, kıdem tazminatı gibi sorunlara yol açan 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinde değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.  

 

Yazı Başka Gündem Başka

Bakanlıkça gönderilen yazıda, toplantı gündemi “Alt İşverenlik” olmasına rağmen “alt işverenlik yanında geçici işçilik ve uzaktan çalışma” olarak sunuldu. Bu değişikliğin işçi sendikaları temsilcileri tarafından eleştirilmesi üzerine, Çelik, bakanlıklarının sunumu olarak değerlendirilmesini istedi.

Bakanlıkça, alt işverenlik mevzuatı, kamuda ve özel sektörde çalışan taşeron sayıları, taşeronluk sisteminde işçiler ve işverenler bakımından yaşanan sorunlar, geçici iş ilişkisi açısından yaşanan sorunlar, geçici iş ilişkisi ve uzaktan çalışmaya ilişkin sayısal veriler içeren bir sunum yapıldı.

 

Muvazaa Kararlarından Rahatsızlar

Teknolojik uzmanlık gerektirmediği halde, asıl işin bir bölümünün taşerona verilmesi, asıl işverenin işçilerin hakları kısıtlanarak taşeron tarafından işe alınmasının “muvazaa” sayılması, aynı işyerinde çalışmasına rağmen, alt işvereni değişen işçinin, işten atılması durumunda, Yargıtay kararlarında, daha önceki işverenler nezdindeki haklarından son alt işverenin sorumlu olduğuna hükmedilmesi,  muvazaa tespitinin iş müfettişleri tarafından yapılması  işverenin açısından yaşanan sorun olarak tespit edilmekte.

 

Çelik: Astarı Yüzünden Pahalı

Bakan Çelik,  taşeron işçiye ödenmeyen haklar ve kıdem tazminatı üzerinden, kamuda muvazaalı durum nedeniyle, alt işverenlik uygulamasının astarı yüzünden pahalı olmaya başladığını söyledi. Çelik, 4857 sayılı yasanın 2. maddesindeki tanımın değişmesi gerektiğini belirtti ve bu konuda nasıl bir tanım getirilmesi gerektiğine dair tarafların görüşlerini açıklamasını istedi.

 

Hedef Daha Fazla Esnekleşme

DİSK Başkanı Erol Ekici ise, kendilerine gelenle burada sunulan gündemin farklı olduğunu belirterek, “gizli gündeminiz mi var” diye konuştu. Konuyu kendi kurullarında değerlendirmeden görüş açıklamayacaklarını belirterek, taşeron uygulamasının tam da vahşi kapitalizm olduğunu belirten Ekici, “Yüzde 8 büyüme de taşeron zulmüyle, vahşi emek sömürüsüyle olmaktadır. Burada hedeflenen büyüme kadar, alt işveren uygulamasının daha fazla esnekleştirilmesidir”dedi.

 

Türk-İş Üretimde Taşerona Karşı

Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, alt işveren tanımında sorun olmadığını, örgütsüz işyerlerinde sorun yaşandığını belirtti. “Muvazaa halinde asıl işveren sorumludur, bu durum devam etmelidir. Üretimde alt işveren çalıştıramazsınız. Sorunun, sömürü düzenine dönüşmemesi koşuluyla yeni bir düzenleme olabilir” diye konuştu.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Kutadgobilik, 15 gün sonra tekrar toplantı yapılmasını talep etti. Kutadgobilik’in bu tür toplantıları “bilye oyunu”na benzetiyor ve “bu oyunda esas olan ütmektir” demesi ise dikkat çekti.

 

Tüzel: Bu Sistem Bitmeli

BDP Blok adına söz alan Levent Tüzel, AKP Hükümeti döneminde çıkarılan bütün yasalarda işverenlerin istekleri doğrultusunda düzenlemeler yapıldığını, işçi ve emekçilerin haklarının gasp edildiğini belirtti. Tüzel, Hükümetin “AB’nin Çin’i” olmak iddiasına atıfta bulunarak,  “Günde 1 dolara işçi çalıştırarak mı, yargının dahi saptadığı sorunlarla taşeron çalışmayı sürdürmekle mi olacak” diye konuştu. Toplantı salonunda kendilerine çay servisi yapanların, Bakanlık kapısında duran güvenlik görevlilerinin teşaron çalışan olup olmadığını soran Tüzel sözlerine şöyle devam etti: “Güvencesiz, esnek kuralsız çalışmayı yaygınlaştıracak olan vahşi kapitalist sömürüyü arttıran, çalışan nüfus açısından biraz adalet, biraz hakkaniyet gerekiyorsa, önce, alt işveren uygulamasının kaldırılması gerektiğini, sendikal örgütlenmenin önünün açılması gerekir.”

 

Bakan Çelik: Kaldırmayız

Taşeron sistemin kaldırılması gerektiğini ifade eden Tüzel’e cevap veren Bakan Çelik, “Biz alt işverenliğin kalkmasını istemiyoruz” dedi. “Vahşi kapitalist hayatı nasıl çözeceğimizi konuşmak gerekir” diyen Çelik, 25.5 milyon istihdam olduğunu, bunun 18.5 milyonunun kayıtlı, 6 milyonun kayıt dışı olduğunu belirterek ev temizlik işlerinde, hasta, yaşlı bakım hizmetlerinde çalışan bir milyon civarında kadın çalışanın ve milyonlarca tarım işçisinin kayıt altına alınmasıyla emeğin güvenceye alınacağını iddia etti.

 

Bizim kapitalistlerin ‘nıke’ı  yokmuş!

TİSK Genel Başkanı Tuğrul Kutadgobilik ise, “Avrupa vahşi kapitalistleri adına” da konuştuğunu belirterek Tüzel tarafından başlatılan, “vahşi kapitalist” polemiğini göğsünü gere gere sürdürdü. Teşaronluk konusunda sendikaların sözüne baktıklarını savunarak, vekillerinin toplantıya katılmasından rahatsızlığını  ortaya koydu. Kutadgobilik, Çelik’e hitaben, “Hükümet programınızda yer alan ulusal istihdam stratejisini uygulayın, alt işverenlikteki sınırlamaları değiştirmek lazım. Avrupa ile aynı pistte koşuyoruz. Onların ayağında ‘nike’, bizimkinde lastik ayakkabı, bu olmaz” dedi.  Bakan’ın “çalışma koşullarında AB standardı getirilsin dediğinizi anlıyorum”, sözleri üzerine, Kutatgobilik’in “alt işverende çalışan gayet ucuz olmalı” sözleri toplantının amacını ortaya koydu.

 

Hak-İş: Yasayı Biz Yaptık

Hak-İş Başkanı Mahmut Aslan, İş Kanundaki alt işveren tanımını 2002 de kendilerinin getirdiğini, işveren çevresiyle ortaklaştıkları son nokta olduğunu belirterek, bunda esneme yapılmasına karşı olduklarını ifade etti. Belediyelerde, kadrolu işçilerin çıkarılarak, aynı işi taşeron işçiye yaptırdıklarını, taşeron işçileri örgütlemenin güçlüğünden bahsederek, “Kanunda yer alan üç kriterden biri kalsın derseniz bu, daha kötü sonuçlar doğurur” dedi.

 

Günlük Evrensel 5.11.2012

 

 

GÜNDEM