ffa41
Aydınlık Gazetesi- Mehmet Akkaya:İşçi Sınıfının Sorunları Ve Çıkış Yolu

İşçi sınıfının örgütleri, hiç olmadığı kadar birbirine muhtaçlar. Sorunların her biri, sınıfın tamamını etkileyecek önemde, hepsi de gündemde. ...

Ulusal istihdam Stratejisi (UiS)

İşsiz sayısını azaltma ve işsizlere iş bulma planı diye sunulan strateji, üretimi artırmayı ve yatınm yapmayı değil, iş bulma şansı olanların elindekileri gasp etmeyi amaçlıyor. Kıdem Tazminatı Fon Yasası, esnek çalışma, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi ve taşeron sistemini yaymanın bir amacı da bu.

 

Taşeron sistemi

Kamunun yok edilmesi, azgınca sömürü, sendikasızlaştırma ve iş cinayetleri olan taşeronlaştırma, sadece kazanılmış haklara tecavüz değil, sınıf kavramına, sınıfın birliği matematiğine ve sınıfın örgütlerine de tecavüzdür. Taslak Bakanlar Kurulunda. Taşeron cehenneminin, sendikalıların da kapısını kırarak evine girdiği, büyük tahribatlar yarattığı, Karayolu işçilerinin feryadı ile ortada.

 

Kıdem tazminatı

Hükümet yetkilileri her fırsatta, taşeron yasası ile kıdem tazminat fon yasasının birlikte gündeme geleceğini söylüyorlar. Duymayan kalmış mıdır?

 

Özel İstihdam Büroları

İşçiyi köle pazarlarında birden fazla işveren tarafından sömürtecek, büronun kölesi yapacak, sendika, kıdem tazminat ve emekli olma hakkını yok edecek. Taslak gizlice hazırlanıyor. Sendikacılar, "nasılsa bizim toplu sözleşme güvencemiz var" diyebilir mi?


Özelleştirmeler
Kanıksandı, olağan sayıldı nerdeyse. Her gün bir yer satılırken sadece seyrediliyor. Oysa sadece Yatağan, seyredenleri utandırmaya yetti.


Memur yasası değişikliği

657 sayılı yasayı tamamen değiştren taslak, 2 milyon 200 bin memurun devlet güvencesini ve devlet memuru statüsünü yok ediyor. Yok edilen Cumhuriyet devlet aslında. Memur 350 bine düşürülecek, kalanlar sözleşmeli yapılacak, zorunlu rotasyon ve performans gelecek. KESK, T. Kamu-Sen, Birleşik Kamu-İş ve Memur-Sen, tutuşan minderde beraber oturduklarını görmezler mi? Kaprislerini bırakıp bir araya gelmeyecekler mi?


TMMOB yasası

TMMOB, mesleki yetkilerinin ve örgütlerinin yok edilmesiyle karşı karşıya. İşçi ve memur sendikaları, bu bizi ilgilendirmez mi diyecekler?


Kamu sözleşmeleri

Kamuda toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ocak'ta başlamalıydı. Aradan 1,5 ay geçmiş. Ne hükümetin umurunda, ne de sendikaların. Taslak bile yok. Oysa önceki yılın Kasım ayında şekillenmiş, sendikaların tartışmasından çıkmış olması gerekiyordu.




Türk-is'te koltuk sevdası

Bunca sorun kapıyayken, Türk-İş'in sendikaları, olağanüstü genel kurul mu olacak, yoksa mahkeme mi kongreyi iptal edecek diye beklemedeler. "Koltuğumda kalacak mıyım" beklentisi, ataleti doruğa çıkardı. Bırakalım ayları, senelerdir başkanlar kurulu, işçi sınıfın sorunları için toplanmıyor.


Dayanışma zorunluluğu

Her bir sorun, temel hakları hedef almaktadır. Sendikalı ve sendikasız işçiler, memurlar, mühendis ve mimarlar, sağlık çalışanları, hiç olmadığı kadar birlikte davranmaya mecburlar. Ateşli nutukların vazgeçilmez sözü "dayanışma", eğer, süslü konuşuyor görünmenin malzemesi değil, bilince çıkarılmış samimi ifade ise, göstermenin zamanıdır.


Tekel, Yatağan, Şisecam ve madenci dersi

27 Ocak madenci mitingi gösterdi ki, bir ayara gelmek için, birinin davet etmesi yetiyormuş. Koşulları ve imkanları gösteren büyük deneydi. Tekel, Yatağan, Şişecam direnişleri ve madenci mitingi, kararlı olmanın, toplumdan destek almanın, işçi sınıfına ve vatana sahip çıkmanın, başarının anahtarı olduğunu göstermiştir. İşçi sınıfının en önemli tecrübesidir bu.

Türk-İş eğer silkinerek görevini yapamayacaksa, sınıfa önderlik etme görevi, Sendikal Güçbirliği'nin önünde durmaktadır. Sadece 10 sendikayla sınırlı kalmayacakları, Türk-İş'in çok büyük kısmını, hatta tamamını birleştirmelerinin mümkün olduğu çok açık. Türk-İş'i toparlayan, bütün emekçi örgütlerini birleştirir

13.02.2013

 

GÜNDEM