ffa41
Aydınlık -Esin ERGENÇ - Artık hepimiz köle olabiliriz.

Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi veren yasanın yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bugüne kadar yapılanların hepsi önemli saldırılardı ancak onları toplayın bir tarafa, kölelik yasasını tek başına bir tarafa alın. Bu yasa maddesiyle artık hepimiz, çocuklarımız alınıp satılan bir eşya gibi bir süreliğine kiralanıp süre bitiminde sahibimize geri döneceğiz. Tabii ki tekrar kiraya verilmek üzere. Bizi kiraya veren bu işten komisyon alacak. Ne kadar çok kiraya verirse o kadar çok kazanacak. İnsan artık meta! 

Bu kölelik bürolarına işçi kiralama yetkisinin yasal olarak verilmesi gündeme geldiğinden beri tehlikeyi anlatmaya çalıştık. Günlerce sayfa sayfa yazıldı, televizyon programları yapıldı. Yasaya ilişkin sendikal cepheden ciddi bir karşı koyuş maalesef ki olmadı. Sendikalar, soğuk suya atılmış kurbağa gibi davranıyorlar. Çalışma hayatı içerisinde sendika üyelerini direkt etkileyecek değişikliklerin dışında yapılan değişikliklere ilişkin konuşma gereği bile duymuyorlar. Kölelik büroları konusu ciddi ciddi gündeme geldiği ve yandaş basın tarafından cilalanmaya başlandığı dönemde Birleşik Metal-İş Sendikası bir seminer düzenledi ve Çalışma Bakanlığı'nın "Ama Avrupa'da da var" iddiasının aslını anlattı. Avrupa'daki uygulama bizde hayata geçirilenle pek de benzemiyor ancak yine de işçi sendikaları tarafından desteklenmiyor. İşçinin kiraya verilme şartları, süreler bizden farklı ve bizdeki gibi simsarlık pek yok. Bazılarında direkt işçi ve kiralayacak olan şirket arasında sözleşme yapılıyor. Bizdeki yasanın ciddi boşlukları var. Kıdem tazminatı, işkolu belirsizliği yüzünden sendikal hakkın olmaması, emekliliğin neredeyse; imkansızlaşması gibi hayati konularda işçiye hiçbir güvence verilmiyor. 

İYİMSERLİK SAFLIK OLUR 

Şimdi "Acaba iyi mi olacak?" diye düşünenler için kafama takılan bazı sorulan sorayım. AKP hükümeti Ulusal İstihdam Strateji Belgesi'nde (UİS) çalışma hayatının tamamen esnekleştirilmesini hedeflemiyor mu? Kıdem tazminatı "fon" adıyla sözde herkesin yararlanması iddiası ileri sürülerek kaldırılmaya çalışılmıyor mu? Yine aynı belgede sosyal güvenliğin bile esnekleştirilmesi yer almıyor mu? 

Eğer bu maddeler varsa buyrun yasadaki boşlukları UİS ile siz doldurun. Buradan işçinin lehine bir sonucun çıkarılabilmesi nasıl olabilir bilemiyorum. Peki bu yasal düzenleme istihdamı yükseltir mi? Eğer istihdam üretim artmadan sihirli bir formülle yükseltilebiliyor ise neden olmasın? 

Hizmet sektörü reel sektör değil, üretim yükselmese de, istihdamı hizmet sektörüyle artırırız diyorsanız o zaman da turizm sektöründe geçtiğimiz sezon 100 bin kişinin işsiz kaldığını bilmediğinizi düşünürüm. Kaldı ki, yasa mevsimlik işleri kapsamıyor. 

BÜTÜN SİSTEM BOZULABİLİR 

Bütün bir sistem etkilenecek bu yasadan. İşçinin aidiyet hissetmediği, kalifiye ve kıdem kazanamadığı bir sistemde işverenle de ilişkisinin sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü aidiyet duygusı sadece işçinin değil işverenin de taşıması gereken bir duygu olduğuna inanıyorum. Benim bu konuda işin uzmanlarından ne olduğuna ve olabileceğine dair bilgiler almam gerek. Sendikaların en azından bundan sonrasına ilişkin bilgilendirme toplantıları yapmalılar ve çözümün siyasi olabileceğini de kavramaları gerek diye düşünüyorum.

14.10.2016

 

GÜNDEM